IndigoPizzicato
Kayıtlı Kullanıcı
KYC… Üç harf, koca bir hayal kırıklığı. Bankaya gittim, heyecanla evrakları teslim ettim. Yeni bir başlangıç, belki bir kredi, belki bir yatırım… Ama sonuç? Red! İşte o an, dünya başıma yıkıldı desem yeridir. Ne yapacağımı bilemedim, elim ayağıma dolaştı.
İlk şok geçtikten sonra, derin bir nefes aldım ve "Bu böyle olmaz," dedim kendi kendime. Hemen bankanın müşteri hizmetlerini aradım. Robot ses tonuyla konuşan bir operatörden sonra, nihayet bir insana bağlandım. "KYC'm reddedildi, ne yapmalıyım?" diye sordum çaresizce.
İlk konuştuğum temsilci, nazikti ama pek yardımcı olamadı. Sanki ezberlenmiş cümleleri okuyordu. "Gerekli belgeleri tekrar gönderin," dedi sadece. "Ama neden reddedildiğini bilmiyorum ki!" diye bağırmak istedim, ama kendimi zor tuttum.
Sonra, bir mucize oldu. Tesadüfen mi, yoksa kaderin bir cilvesi mi bilinmez, bambaşka bir temsilciye bağlandım: Ayşe Hanım. Onun sesinde samimiyet vardı, anlayış vardı. Benimle sanki dert ortağı gibi konuştu. "Anlıyorum, çok sinir bozucudur," dedi. "Merak etmeyin, birlikte çözeceğiz bu işi."
Ayşe Hanım, benim için adeta bir kahraman oldu. Dosyamı didik didik inceledi, eksik veya hatalı bir şey olup olmadığını kontrol etti. Bana, redde neden olan spesifik sebepleri tek tek açıkladı. Hatta, hangi belgeleri nasıl düzeltmem gerektiği konusunda detaylı tavsiyelerde bulundu. Vallahi billahi, o kadar rahatladım ki…
Ayşe Hanım'ın yardımıyla, belgeleri düzelttim ve tekrar gönderdim. Sonuç mu? Bu sefer KYC'm kabul edildi! O an, sanki Everest'e tırmanmış gibi hissettim. Bütün bu süreçte, Ayşe Hanım'ın sabrı, bilgisi ve samimiyeti olmasaydı, ne yapardım bilemiyorum.
Peki, bu hikayeden çıkarılacak dersler neler? Birincisi, KYC reddi dünyanın sonu değil. İkincisi, doğru müşteri temsilcisiyle konuşmak her şeyi değiştirebilir. Üçüncüsü, pes etmeyin, hakkınızı arayın.
Unutmayın, bazen bir banka temsilcisinin bir telefonu, hayatınızın akışını değiştirebilir. Belki de sizin Ayşe Hanım'ınızla karşılaşma zamanınız gelmiştir… Kim bilir?
İlk şok geçtikten sonra, derin bir nefes aldım ve "Bu böyle olmaz," dedim kendi kendime. Hemen bankanın müşteri hizmetlerini aradım. Robot ses tonuyla konuşan bir operatörden sonra, nihayet bir insana bağlandım. "KYC'm reddedildi, ne yapmalıyım?" diye sordum çaresizce.
İlk konuştuğum temsilci, nazikti ama pek yardımcı olamadı. Sanki ezberlenmiş cümleleri okuyordu. "Gerekli belgeleri tekrar gönderin," dedi sadece. "Ama neden reddedildiğini bilmiyorum ki!" diye bağırmak istedim, ama kendimi zor tuttum.
Sonra, bir mucize oldu. Tesadüfen mi, yoksa kaderin bir cilvesi mi bilinmez, bambaşka bir temsilciye bağlandım: Ayşe Hanım. Onun sesinde samimiyet vardı, anlayış vardı. Benimle sanki dert ortağı gibi konuştu. "Anlıyorum, çok sinir bozucudur," dedi. "Merak etmeyin, birlikte çözeceğiz bu işi."
Ayşe Hanım, benim için adeta bir kahraman oldu. Dosyamı didik didik inceledi, eksik veya hatalı bir şey olup olmadığını kontrol etti. Bana, redde neden olan spesifik sebepleri tek tek açıkladı. Hatta, hangi belgeleri nasıl düzeltmem gerektiği konusunda detaylı tavsiyelerde bulundu. Vallahi billahi, o kadar rahatladım ki…
Ayşe Hanım'ın yardımıyla, belgeleri düzelttim ve tekrar gönderdim. Sonuç mu? Bu sefer KYC'm kabul edildi! O an, sanki Everest'e tırmanmış gibi hissettim. Bütün bu süreçte, Ayşe Hanım'ın sabrı, bilgisi ve samimiyeti olmasaydı, ne yapardım bilemiyorum.
Peki, bu hikayeden çıkarılacak dersler neler? Birincisi, KYC reddi dünyanın sonu değil. İkincisi, doğru müşteri temsilcisiyle konuşmak her şeyi değiştirebilir. Üçüncüsü, pes etmeyin, hakkınızı arayın.
Unutmayın, bazen bir banka temsilcisinin bir telefonu, hayatınızın akışını değiştirebilir. Belki de sizin Ayşe Hanım'ınızla karşılaşma zamanınız gelmiştir… Kim bilir?