Yine bir sabah uyanırsın, her şey yolunda sanırsın; bir bakmışsın telefonundan ne SMS geliyor ne arama yapabiliyorsun... O bankacılık uygulamasının şifre doğrulama ekranında takılı kalmak, bildiğin dibine kadar çaresizlik abi. Telefon sessiz bir tuğlaya dönmüş, dünya durmuş gibi, nefes almıyor insan...
Şimdi bu SIM kartın aniden bloke olması, genelde ya şüpheli işlem dedikleri bir durumdan, ya da art arda girilen yanlış PIN’lerden filan... Yani güvenlik için var olan bir şey bu, ne yalan söyleyeyim, mantıklı da aslında. Ama işte o "güvenlik" duvarı bazen öyle bir yerden örülüyor ki, sağlamlığını bize acı acı hissettiriyor... Belki banka, senin hesabında alışılmadık bir hareket gördü, ya da sen farkında olmadan numaranın kopyalanma ihtimali mi belirdi, kim bilir...
Hal böyle olunca banka da haklı olarak "kardeşim bu sensen gel kimliğini doğrula" diyor. O bildik telefon bankacılığı menülerinde kaybolursun, her tuşa bastıkça daha da çıkmaza girersin... Şifreni unuttun desen ayrı dert, telefon numarası değişti desen ayrı... Zaten SMS doğrulama gelmeyince, o dijital kapılardan içeri adım atmak imkansız, vallahi billahi... Banka da kime güvenecek bu devirde, haklılar mı acaba...
İşte tam da bu noktada, hani hayatın her alanında karşımıza çıkan o devlet kapısı, yani E-Devlet birden bire yıldız gibi parlamaya başlar, sanki kurtarıcınmış gibi... Düşünsene, banka sana diyor ki "bizdeki bilgileriniz güncel değil, ya da kimlik teyidiniz eksik." Ne yapacaksın? Mecburen o mavi kapıdan içeri süzülüp, kendini bir kez daha ispat etme derdine düşeceksin... Sanki sen sen değilmişsin gibi...
Sonra o E-Devlet arayüzünde, adres bilgilerin mi eksik, telefon numaran mı güncel değil, yoksa nüfus cüzdanın mı eski... O kimlik doğrulama sekmesinde gezersin, adeta labirentte yol arar gibi... Sanki tüm bürokrasi o an o ekranda seninle dalga geçiyor, "hadi bakalım, kendini ispatla şimdi" der gibi... Belki de mobil bankacılık için kimlik bilgilerini e-Devlet üzerinden yeniden onaylaman gerekiyor, kim bilir hangi gizli ayar...
Aslında bu durum, bizim dijital kimliğimizin ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Bir SIM bloke olayı, seni bankandan, faturalarından, hatta belki de sevdiklerinle iletişimden koparıyor... Ve tüm bu zincirin bir halkası da mecburen E-Devlet'e dayanıyor... Her şey birbirine öyle bir örülmüş ki, bir ip kopsa hepsi dağılıyor, paramparça... Bu dijital ağın içinde sıkışıp kalmak, bazen boğuluyormuş gibi hissettiriyor...
Peki ne yapmalı? Diyelim ki bir gün senin de başına geldi... Paniklemek yerine, ilk nefesi alıp, hemen o e-Devlet'e bir göz atmak şart... Belki de tüm derdin dermanı, güncelleyivermen gereken minicik bir bilgi parçasında saklıdır... Ne bileyim, bir bildirim ayarı, bir adres değişikliği, ya da bir numara teyidi... Hani küçük dokunuşlar, büyük sorunları çözer derler ya, tam da öyle bir şey... Ya da belki de hiç çözülmez...
Şimdi bu SIM kartın aniden bloke olması, genelde ya şüpheli işlem dedikleri bir durumdan, ya da art arda girilen yanlış PIN’lerden filan... Yani güvenlik için var olan bir şey bu, ne yalan söyleyeyim, mantıklı da aslında. Ama işte o "güvenlik" duvarı bazen öyle bir yerden örülüyor ki, sağlamlığını bize acı acı hissettiriyor... Belki banka, senin hesabında alışılmadık bir hareket gördü, ya da sen farkında olmadan numaranın kopyalanma ihtimali mi belirdi, kim bilir...
Hal böyle olunca banka da haklı olarak "kardeşim bu sensen gel kimliğini doğrula" diyor. O bildik telefon bankacılığı menülerinde kaybolursun, her tuşa bastıkça daha da çıkmaza girersin... Şifreni unuttun desen ayrı dert, telefon numarası değişti desen ayrı... Zaten SMS doğrulama gelmeyince, o dijital kapılardan içeri adım atmak imkansız, vallahi billahi... Banka da kime güvenecek bu devirde, haklılar mı acaba...
İşte tam da bu noktada, hani hayatın her alanında karşımıza çıkan o devlet kapısı, yani E-Devlet birden bire yıldız gibi parlamaya başlar, sanki kurtarıcınmış gibi... Düşünsene, banka sana diyor ki "bizdeki bilgileriniz güncel değil, ya da kimlik teyidiniz eksik." Ne yapacaksın? Mecburen o mavi kapıdan içeri süzülüp, kendini bir kez daha ispat etme derdine düşeceksin... Sanki sen sen değilmişsin gibi...
Sonra o E-Devlet arayüzünde, adres bilgilerin mi eksik, telefon numaran mı güncel değil, yoksa nüfus cüzdanın mı eski... O kimlik doğrulama sekmesinde gezersin, adeta labirentte yol arar gibi... Sanki tüm bürokrasi o an o ekranda seninle dalga geçiyor, "hadi bakalım, kendini ispatla şimdi" der gibi... Belki de mobil bankacılık için kimlik bilgilerini e-Devlet üzerinden yeniden onaylaman gerekiyor, kim bilir hangi gizli ayar...
Aslında bu durum, bizim dijital kimliğimizin ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Bir SIM bloke olayı, seni bankandan, faturalarından, hatta belki de sevdiklerinle iletişimden koparıyor... Ve tüm bu zincirin bir halkası da mecburen E-Devlet'e dayanıyor... Her şey birbirine öyle bir örülmüş ki, bir ip kopsa hepsi dağılıyor, paramparça... Bu dijital ağın içinde sıkışıp kalmak, bazen boğuluyormuş gibi hissettiriyor...
Peki ne yapmalı? Diyelim ki bir gün senin de başına geldi... Paniklemek yerine, ilk nefesi alıp, hemen o e-Devlet'e bir göz atmak şart... Belki de tüm derdin dermanı, güncelleyivermen gereken minicik bir bilgi parçasında saklıdır... Ne bileyim, bir bildirim ayarı, bir adres değişikliği, ya da bir numara teyidi... Hani küçük dokunuşlar, büyük sorunları çözer derler ya, tam da öyle bir şey... Ya da belki de hiç çözülmez...