Bilgi Kutusu
Nüfusmatik'ten Başvuru Yaptım, Kartım Ne Zaman Hazır Olur?
Hani o dijital dönüşüm rüzgarları esti ya memlekette, bir Nüfusmatik çıktı karşımıza, akıllı, hızlı, güya çağdaş çözümler sunan. Gittik, yüz tanıma sistemleri, parmak izi okuyucuları, tıkır tıkır hallettik işlemleri; anlık bir ferahlık, modern bir vatandaş olmanın gururu sardı insanı, değil mi?
Şimdi o tıkır tıkır işleyen sistemin ardından, o ilk coşku dindi mi, yerini tuhaf bir boşluğa, bir belirsizliğe bırakıveriyor her şey; "Kartınız basım aşamasında, lütfen bekleyiniz" cümlesi zihnimizde yankılanıp duruyor da, bu basım aşaması ne kadar sürüyor, kimse net bir şey söylemiyor, söyleyemiyor sanki.
Bekliyoruz, telefon ekranında bir bildirim belirir diye umutla bekliyoruz ama yok, sessizlik... Bu kadar "akıllı" bir sistem, en azından tahmini bir teslimat süresi veremez miydi abi? Yoksa o akıllılık sadece başvuru anına özel bir illüzyon muydu, vallahi billahi anlamış değilim.
İnsan merak ediyor, başvuru yaparken gösterilen o seri hız, kartın basımı ve dağıtımında neden buharlaşıyor? Ortada devasa bir lojistik zinciri mi var, yoksa dijitalden fiziğe geçişte karşılaşılan, kamu hizmetlerinin kadim yavaşlık hastalığına yakalanmış bir süreç mi bu... Kimse ne olduğunu bilmiyor.
Şu koca ülkede, en basitinden bir pizza siparişi verdiğinde bile "şu kadar dakikaya kapınızda" diyen bir akıllı telefon uygulamasına sahipken, nüfus cüzdanı gibi temel bir belge için haftalarca havada asılı kalmak, modern devlet vaadiyle nasıl bağdaşıyor, gerçekten sorgulanması gereken bir durum.
Hani "sürekli sorgula, talep et" derler ya, eh, biz de öyle yapıyoruz işte; nereye soracağız peki? Alo 199 hattı zaten ayrı bir mevzu, Nüfus Müdürlüğü desen, oraya gidince de "bekleyin" dışında pek bir şey duyamıyoruz, sanki sihirli bir el gelip basacak kartları... Bekleyelim bakalım nereye kadar.
Belki de bu durum, dijitalleşmenin sadece görünen yüzünü cilalayıp, arka plandaki altyapısal eksiklikleri ve işleyişsel hantallıkları gizlemek için bir perdedir, ne dersiniz? Zira başvuru süreci şıkır şıkır işlerken, sonrası tam bir kara kutu.
İnsan ister istemez düşünüyor; "Acaba ben mi bir hata yaptım, bilgileri yanlış mı girdim?" Yahut "Sistemde bir arıza mı oluştu da benim başvurum güme gitti?" gibi endişeler kemiriyor içini, çünkü hiçbir geri bildirim mekanizması, bir statü güncellemesi, küçük bir SMS bile gelmiyor, vallahi billahi gelmiyor.
En azından "Kartınız şu tarihler arasında basılacak" ya da "Dağıtım için kargoya verildiğinde bilgilendirileceksiniz" gibi somut bir bilgi bekliyor insan; bu kadar basit bir beklenti, neden bu kadar karmaşık bir hal alıyor, akıl alır gibi değil.
Sonuçta, Nüfusmatik'e gittik, görevimizi yaptık, modern vatandaşlık görevimizi yerine getirdik; şimdi tek dileğimiz, o plastiğin elimize ne zaman geçeceğini bilmek, daha fazlası değil... Bu belirsizlik, dijital çağda dahi neden giderilemiyor, çözümsüz bir muamma olarak kalmaya devam ediyor.
Nüfusmatik'ten Başvuru Yaptım, Kartım Ne Zaman Hazır Olur?
Hani o dijital dönüşüm rüzgarları esti ya memlekette, bir Nüfusmatik çıktı karşımıza, akıllı, hızlı, güya çağdaş çözümler sunan. Gittik, yüz tanıma sistemleri, parmak izi okuyucuları, tıkır tıkır hallettik işlemleri; anlık bir ferahlık, modern bir vatandaş olmanın gururu sardı insanı, değil mi?
Şimdi o tıkır tıkır işleyen sistemin ardından, o ilk coşku dindi mi, yerini tuhaf bir boşluğa, bir belirsizliğe bırakıveriyor her şey; "Kartınız basım aşamasında, lütfen bekleyiniz" cümlesi zihnimizde yankılanıp duruyor da, bu basım aşaması ne kadar sürüyor, kimse net bir şey söylemiyor, söyleyemiyor sanki.
Bekliyoruz, telefon ekranında bir bildirim belirir diye umutla bekliyoruz ama yok, sessizlik... Bu kadar "akıllı" bir sistem, en azından tahmini bir teslimat süresi veremez miydi abi? Yoksa o akıllılık sadece başvuru anına özel bir illüzyon muydu, vallahi billahi anlamış değilim.
İnsan merak ediyor, başvuru yaparken gösterilen o seri hız, kartın basımı ve dağıtımında neden buharlaşıyor? Ortada devasa bir lojistik zinciri mi var, yoksa dijitalden fiziğe geçişte karşılaşılan, kamu hizmetlerinin kadim yavaşlık hastalığına yakalanmış bir süreç mi bu... Kimse ne olduğunu bilmiyor.
Şu koca ülkede, en basitinden bir pizza siparişi verdiğinde bile "şu kadar dakikaya kapınızda" diyen bir akıllı telefon uygulamasına sahipken, nüfus cüzdanı gibi temel bir belge için haftalarca havada asılı kalmak, modern devlet vaadiyle nasıl bağdaşıyor, gerçekten sorgulanması gereken bir durum.
Hani "sürekli sorgula, talep et" derler ya, eh, biz de öyle yapıyoruz işte; nereye soracağız peki? Alo 199 hattı zaten ayrı bir mevzu, Nüfus Müdürlüğü desen, oraya gidince de "bekleyin" dışında pek bir şey duyamıyoruz, sanki sihirli bir el gelip basacak kartları... Bekleyelim bakalım nereye kadar.
Belki de bu durum, dijitalleşmenin sadece görünen yüzünü cilalayıp, arka plandaki altyapısal eksiklikleri ve işleyişsel hantallıkları gizlemek için bir perdedir, ne dersiniz? Zira başvuru süreci şıkır şıkır işlerken, sonrası tam bir kara kutu.
İnsan ister istemez düşünüyor; "Acaba ben mi bir hata yaptım, bilgileri yanlış mı girdim?" Yahut "Sistemde bir arıza mı oluştu da benim başvurum güme gitti?" gibi endişeler kemiriyor içini, çünkü hiçbir geri bildirim mekanizması, bir statü güncellemesi, küçük bir SMS bile gelmiyor, vallahi billahi gelmiyor.
En azından "Kartınız şu tarihler arasında basılacak" ya da "Dağıtım için kargoya verildiğinde bilgilendirileceksiniz" gibi somut bir bilgi bekliyor insan; bu kadar basit bir beklenti, neden bu kadar karmaşık bir hal alıyor, akıl alır gibi değil.
Sonuçta, Nüfusmatik'e gittik, görevimizi yaptık, modern vatandaşlık görevimizi yerine getirdik; şimdi tek dileğimiz, o plastiğin elimize ne zaman geçeceğini bilmek, daha fazlası değil... Bu belirsizlik, dijital çağda dahi neden giderilemiyor, çözümsüz bir muamma olarak kalmaya devam ediyor.