CrimsonLinen
Kayıtlı Kullanıcı
Sabahın köründe kalkmışsın, çayını demlemişsin, aklında tek bir şey var: Yeni kimlik kartının PIN'ini almak. Nüfusmatik'e gittin, o şık dokunmatik ekranda birkaç tuşa bastın, çat diye hallettin işi. Mis gibi, her şey yolunda, sanki bütün günün sorunsuz geçecekmiş gibi bir his...
Derken, yeni aldığın o taze PIN'i, bir banka uygulamasında kullanmaya kalkışınca aniden buz gibi bir duş... Ekranında kocaman harflerle "İşleminiz gerçekleştirilemedi," ya da daha beteri "Kimlik bilgileriniz doğrulanamadı" yazısını görüyorsun. Halbuki az önce Nüfusmatik makinesinden çıktın, PIN orada, taze taze elinde. Bu nasıl iş, vallahi billahi... Ne oluyor yani şimdi?
Geçenlerde bir arkadaşım, yüzünde şaşkınlık, gözlerinde yorgunluk, "Abi, Nüfusmatik'ten PIN'i aldım, ertesi gün banka uygulamasında dijital kimlik doğrulamaya girdim, pat diye hata verdi," diye dert yandı. İşte tam da bu noktada, o 'dijital entegrasyon' denen, hani sürekli ballandıra ballandıra anlatılan o sihirli köprünün aslında ne kadar kırılgan, ne kadar sallantıda olduğunu bir kez daha anlıyorsun. Tek bir PIN, iki farklı sistem, koskoca bir uçurum...
Şimdi durup bir düşünmek lazım; devletin sunduğu en temel hizmetlerden biriyle, finans sektörünün o çok güvendiğimiz, 'ileri teknoloji' denilen dijital platformları arasında neden böyle bir 'iletişim kazası' yaşanır? Sanki bir yanda 21. yüzyılın en gelişmiş çip teknolojileri, öbür yanda 90'lardan kalma bir veri aktarımı... O kimlik kartının çipindeki veriyle, banka sisteminin o veriyi işleme hızı, bir türlü senkronize olamıyor mu acaba?
Banka çağrı merkezini aradığında sana "teknik bir sorun" deyip geçmeleri, insanın sabrını zorluyor, sinirlerini hoplatıyor. Hatta bazıları direkt "Biraz bekleyin, düzelir," diyor. Ulan neyi bekleyeceğim ben? Zaman benim için altın değerinde, işlerimi halletmem gerekiyor, değil mi? Bu boş vermişlik, kullanıcı deneyimini resmen hiçe saymak demek... Kusura bakmayın ama bu böyle gitmez.
Diyelim ki sabrettin, bekledin biraz. Belki yarım saat, belki birkaç saat... Sonra tekrar denedin ve bir mucize eseri çalıştı. Oh be, dünya varmış dersin. Peki ya çalışmasaydı? Bir de o gün içinde kaç defa deneyeceksin, kaç defa o saçma sapan hata mesajıyla, o 'bilinmeyen' sorunla karşılaşacaksın? Bu, resmen insanı delirtmek için tasarlanmış bir süreç... Bir de buna 'dijitalleşme' mi diyeceğiz şimdi, kusura bakmayın ama güldürmeyin adamı.
Bu tarz bir tıkanıklık aslında çok temel bir soruna işaret ediyor: Kamu ve özel sektör veri entegrasyonlarının alt yapısı yeterince güçlü mü, gerçekten her türlü yükü kaldırabilir durumda mı? Yoksa her an patlamaya hazır bir dinamit misali, en ufak bir yüklenmede sistem mi çöküyor, veri akışı mı kesiliyor? O meşhur 'güvenli ve hızlı' denilen dijital kimlik doğrulama, aslında ne kadar güvenli ve ne kadar hızlı, bunu ciddi ciddi sorgulamak lazım artık.
Peki, bu durumda biz vatandaş ne yapacağız? Her seferinde Nüfusmatik'ten PIN alıp banka uygulamasına girerken kalp krizi mi geçireceğiz? Yoksa "banka uygulaması beni sevmiyor" diye kaderimize mi razı olacağız, elimiz kolumuz bağlı mı duracağız? Tabi ki hayır. Bu sistemlerin, evet, acilen daha stabil, daha entegre çalışması lazım, öyle yarım yamalak işlerle olmaz bu iş. Yoksa bu kafa karışıklığı, bu aksaklıklar bitmez, vallahi billahi.
Bence bankaların da, ilgili kamu kurumlarının da bu konuda daha şeffaf olması şart. Hangi entegrasyonda problem var, neden kaynaklanıyor, ne zaman çözülecek? Bunların cevabını, net bir açıklamasını almak bizim hakkımız. Yoksa bu dijital dönüşüm masalları, sadece kâğıt üzerinde, şık sunumlarda mı kalacak... İnsanlara "dijital olun, hayatınızı kolaylaştırın" diyeceksin, sonra da en temel adımda takılmalarına, çile çekmelerine sebep olacaksın... Bu çelişkiyi kim açıklayacak şimdi?
Unutmayalım ki, dijitalleşme sadece süslü arayüzlerden, mobil uygulamalardan ibaret değil. Asıl mesele, arka plandaki o karmaşık sistemlerin sorunsuz, kesintisiz ve hatasız çalışması. Vatandaşın, en kritik işlemlerini gönül rahatlığıyla, tereddüt etmeden yapabilmesi gerek. Aksi takdirde, bu tür "Nüfusmatik'ten PIN aldım, banka patladı" hikayeleri bitmek bilmez, insanları dijitalden soğutmaktan başka bir işe yaramaz. Abi ya, gerçekten yetti artık bu tür aksaklıklar... Artık bir çözüm bulunmalı.
Derken, yeni aldığın o taze PIN'i, bir banka uygulamasında kullanmaya kalkışınca aniden buz gibi bir duş... Ekranında kocaman harflerle "İşleminiz gerçekleştirilemedi," ya da daha beteri "Kimlik bilgileriniz doğrulanamadı" yazısını görüyorsun. Halbuki az önce Nüfusmatik makinesinden çıktın, PIN orada, taze taze elinde. Bu nasıl iş, vallahi billahi... Ne oluyor yani şimdi?
Geçenlerde bir arkadaşım, yüzünde şaşkınlık, gözlerinde yorgunluk, "Abi, Nüfusmatik'ten PIN'i aldım, ertesi gün banka uygulamasında dijital kimlik doğrulamaya girdim, pat diye hata verdi," diye dert yandı. İşte tam da bu noktada, o 'dijital entegrasyon' denen, hani sürekli ballandıra ballandıra anlatılan o sihirli köprünün aslında ne kadar kırılgan, ne kadar sallantıda olduğunu bir kez daha anlıyorsun. Tek bir PIN, iki farklı sistem, koskoca bir uçurum...
Şimdi durup bir düşünmek lazım; devletin sunduğu en temel hizmetlerden biriyle, finans sektörünün o çok güvendiğimiz, 'ileri teknoloji' denilen dijital platformları arasında neden böyle bir 'iletişim kazası' yaşanır? Sanki bir yanda 21. yüzyılın en gelişmiş çip teknolojileri, öbür yanda 90'lardan kalma bir veri aktarımı... O kimlik kartının çipindeki veriyle, banka sisteminin o veriyi işleme hızı, bir türlü senkronize olamıyor mu acaba?
Banka çağrı merkezini aradığında sana "teknik bir sorun" deyip geçmeleri, insanın sabrını zorluyor, sinirlerini hoplatıyor. Hatta bazıları direkt "Biraz bekleyin, düzelir," diyor. Ulan neyi bekleyeceğim ben? Zaman benim için altın değerinde, işlerimi halletmem gerekiyor, değil mi? Bu boş vermişlik, kullanıcı deneyimini resmen hiçe saymak demek... Kusura bakmayın ama bu böyle gitmez.
Diyelim ki sabrettin, bekledin biraz. Belki yarım saat, belki birkaç saat... Sonra tekrar denedin ve bir mucize eseri çalıştı. Oh be, dünya varmış dersin. Peki ya çalışmasaydı? Bir de o gün içinde kaç defa deneyeceksin, kaç defa o saçma sapan hata mesajıyla, o 'bilinmeyen' sorunla karşılaşacaksın? Bu, resmen insanı delirtmek için tasarlanmış bir süreç... Bir de buna 'dijitalleşme' mi diyeceğiz şimdi, kusura bakmayın ama güldürmeyin adamı.
Bu tarz bir tıkanıklık aslında çok temel bir soruna işaret ediyor: Kamu ve özel sektör veri entegrasyonlarının alt yapısı yeterince güçlü mü, gerçekten her türlü yükü kaldırabilir durumda mı? Yoksa her an patlamaya hazır bir dinamit misali, en ufak bir yüklenmede sistem mi çöküyor, veri akışı mı kesiliyor? O meşhur 'güvenli ve hızlı' denilen dijital kimlik doğrulama, aslında ne kadar güvenli ve ne kadar hızlı, bunu ciddi ciddi sorgulamak lazım artık.
Peki, bu durumda biz vatandaş ne yapacağız? Her seferinde Nüfusmatik'ten PIN alıp banka uygulamasına girerken kalp krizi mi geçireceğiz? Yoksa "banka uygulaması beni sevmiyor" diye kaderimize mi razı olacağız, elimiz kolumuz bağlı mı duracağız? Tabi ki hayır. Bu sistemlerin, evet, acilen daha stabil, daha entegre çalışması lazım, öyle yarım yamalak işlerle olmaz bu iş. Yoksa bu kafa karışıklığı, bu aksaklıklar bitmez, vallahi billahi.
Bence bankaların da, ilgili kamu kurumlarının da bu konuda daha şeffaf olması şart. Hangi entegrasyonda problem var, neden kaynaklanıyor, ne zaman çözülecek? Bunların cevabını, net bir açıklamasını almak bizim hakkımız. Yoksa bu dijital dönüşüm masalları, sadece kâğıt üzerinde, şık sunumlarda mı kalacak... İnsanlara "dijital olun, hayatınızı kolaylaştırın" diyeceksin, sonra da en temel adımda takılmalarına, çile çekmelerine sebep olacaksın... Bu çelişkiyi kim açıklayacak şimdi?
Unutmayalım ki, dijitalleşme sadece süslü arayüzlerden, mobil uygulamalardan ibaret değil. Asıl mesele, arka plandaki o karmaşık sistemlerin sorunsuz, kesintisiz ve hatasız çalışması. Vatandaşın, en kritik işlemlerini gönül rahatlığıyla, tereddüt etmeden yapabilmesi gerek. Aksi takdirde, bu tür "Nüfusmatik'ten PIN aldım, banka patladı" hikayeleri bitmek bilmez, insanları dijitalden soğutmaktan başka bir işe yaramaz. Abi ya, gerçekten yetti artık bu tür aksaklıklar... Artık bir çözüm bulunmalı.
