IndigoMandolin
Kayıtlı Kullanıcı
Telefon kilitlendi, vallahi billahi! PUK kodunu ardı ardına yanlış girmişsin, hop, kart kullanılamaz. İnanılmaz bir stres sarar insanı o anda. Her şey durur, telefon elinde donup kalırsın öylece... Ne yapacağız şimdi, yeni SIM mi alacağız, o bayilerin kalabalığı, o sıra beklemeler… düşüncesi bile yorar insanı, değil mi?
Herkes bas bas bağırır "Yeni SIM kart alacaksın!" diye. Komşun, arkadaşın, hatta belki internetteki bazı yorumlar... Sanki tek çareymiş gibi beynine işlerler bu fikri. Yahu, o kadar kolay mı sanıyorsun her şeye baştan başlamak, sırf bir kod yüzünden? Gözünde büyür de büyür mesele.
Oysa, dur bir sakinleş önce. Derin bir nefes al. Yeni SIM kart falan almaya gerek yok çoğu zaman, biliyor musun? Çözüm sandığından çok daha yakın. Elindeki o kilitli telefonla bile halledilebilecek bir şey... kimlik bilgilerin yeter, o kadar.
Yapacağın tek şey, operatörünün müşteri hizmetlerini aramak abi ya. Başka bir telefondan, sabit hattan, fark etmez. Sanki atomu parçalayacakmış gibi hissettiriyorlar ama değil. Basit bir kimlik doğrulama süreciyle, adını soyadını, belki doğum tarihini söyleyerek... PUK kodunu alırsın. Yenisini, doğrusunu.
Şimdi bir düşün Allah aşkına; bir PUK kodu için bayiye gitmek mi, yoksa beş dakikada telefonda halletmek mi? Tabii ki ikincisi. Bayide sıra beklemek, kimlik fotokopisi, imzalar, bir sürü ıvır zıvır... Gerek var mı bunlara? Yok. Hem de hiç yok. İnsana resmen eziyet çektiriyorlar, çözümü de bir telefon ucunda tutuyorlar, garip bir dünya.
Hayat bazen böyle çözümsüz gibi görünen, dağ gibi büyüyen ama aslında küçücük, basit adımlarla hallolan şeyler sunar sana. Önemli olan o ilk panik anını atlatıp, doğru yere doğru soruyu sormak. Kimse seni yeni SIM kart almaya zorlayamaz, zorlamamalı da... Bir tıkla, bir aramayla çözülebilecek sorunlar için boşuna kendini yıpratma derim. Vallahi billahi.
Herkes bas bas bağırır "Yeni SIM kart alacaksın!" diye. Komşun, arkadaşın, hatta belki internetteki bazı yorumlar... Sanki tek çareymiş gibi beynine işlerler bu fikri. Yahu, o kadar kolay mı sanıyorsun her şeye baştan başlamak, sırf bir kod yüzünden? Gözünde büyür de büyür mesele.
Oysa, dur bir sakinleş önce. Derin bir nefes al. Yeni SIM kart falan almaya gerek yok çoğu zaman, biliyor musun? Çözüm sandığından çok daha yakın. Elindeki o kilitli telefonla bile halledilebilecek bir şey... kimlik bilgilerin yeter, o kadar.
Yapacağın tek şey, operatörünün müşteri hizmetlerini aramak abi ya. Başka bir telefondan, sabit hattan, fark etmez. Sanki atomu parçalayacakmış gibi hissettiriyorlar ama değil. Basit bir kimlik doğrulama süreciyle, adını soyadını, belki doğum tarihini söyleyerek... PUK kodunu alırsın. Yenisini, doğrusunu.
Şimdi bir düşün Allah aşkına; bir PUK kodu için bayiye gitmek mi, yoksa beş dakikada telefonda halletmek mi? Tabii ki ikincisi. Bayide sıra beklemek, kimlik fotokopisi, imzalar, bir sürü ıvır zıvır... Gerek var mı bunlara? Yok. Hem de hiç yok. İnsana resmen eziyet çektiriyorlar, çözümü de bir telefon ucunda tutuyorlar, garip bir dünya.
Hayat bazen böyle çözümsüz gibi görünen, dağ gibi büyüyen ama aslında küçücük, basit adımlarla hallolan şeyler sunar sana. Önemli olan o ilk panik anını atlatıp, doğru yere doğru soruyu sormak. Kimse seni yeni SIM kart almaya zorlayamaz, zorlamamalı da... Bir tıkla, bir aramayla çözülebilecek sorunlar için boşuna kendini yıpratma derim. Vallahi billahi.