IndigoMandolin
Kayıtlı Kullanıcı
Birçoğumuzun başına geldi ya da en azından bir yerden kulağımıza çalındı; o çok sevdiğimiz, belki de üzerine bir servet döktüğümüz akıllı telefon, bir gün bakmışız, SIM kart blokesi yüzünden operatör hizmeti veremez hale gelmiş. Büyük biraderin tepeden bakışı gibi, hani.
Peki, gerçekten o pahalı cihaz, sadece SIM kart takılı olmadığı veya IMEI'si bloke edildiği için bir işe yaramaz hale mi geliyor, kocaman bir kapı süsü mü oluyor? Cihazın kendi donanım gücü, işletim sistemi zekası ne güne duruyor o zaman, değil mi? Tamam, telefon görüşmesi yapamıyoruz, mobil internete erişemiyoruz, eyvallah... Ama bu demek değil ki, artık hiçbir şey yapamayız.
Şimdi bir düşünün, elinizde son model bir akıllı telefon var, internete bağlı değil ama uygulama marketi önbelleği sayesinde belki hala bazı uygulamaları çalıştırabiliyor, değil mi? Hatta ve hatta, daha önce indirilen onlarca oyun, not alma programı, e-kitap okuyucu... Bunlar zaten internet bağlantısı gerektirmeyen şeyler, abi. Neden çalışmasın ki?
Wi-Fi ağlarına bağlanma meselesi var bir de, düşünsene. Evde, işte, kafede... Her yerde kablosuz ağlar cirit atıyor. SIM kartın bloke olması Wi-Fi modülünü etkiler mi hiç? Elbette etkilemez. Telefonun o koca ekranında YouTube videoları izleyebilir, e-postalarını kontrol edebilir, sosyal medyada gezinebilirsin. Sanki bir tablet kullanıyormuş gibi, vallahi billahi.
Hatta daha da ileri gidelim, GPS özelliği... konum servisleri. Bunlar da genellikle hücresel ağlara bağımlı değildir, uydu sinyalleriyle çalışır. Yani haritaları indirebilir, navigasyon kullanabilirsin. Yurt dışına çıktığında SIM kart takmadan Wi-Fi ile internete bağlanıp, önceden indirdiğin haritalarla yolunu bulmak gibi bir şey bu. Bloke edilmiş bir telefonla da aynı mantık işler.
Fotoğraf ve video çekme, galeriye erişme, müzik dinleme... Cihazın kendi belleği ve işlemcisiyle çalışan her şey, sanki hiçbir şey olmamış gibi işlemeye devam eder. Bu tam bir "telefonun ötesindeki telefon" durumu aslında. Bloke sadece dış dünyayla iletişim kurmanı engelliyor, cihazın iç dünyasını değil. Bu da bizi bir sorgulamaya itiyor: Bir telefonun asıl değeri, sadece şebeke bağlantısı mı gerçekten?
Acil durum aramaları konusu ise biraz daha gri bir alan. Çoğu ülkede, SIM kart olmasa bile 112 gibi acil hatları arayabilirsiniz. Bu bir evrensel standart gibidir, insan hayatı söz konusu olduğunda bürokrasiye pabuç bırakılmaz. Yani tamamen yalnız bırakılmazsın, o da ayrı bir detay...
Bloke olmuş bir cihazı yine de yedek bir kamera olarak kullanabilir, müzik çalar olarak hayatına devam ettirebilir, ya da sadece internete bağlı bir mini bilgisayar gibi evde bırakabilirsin. Hatta çocuklar için oyun konsolu olabilir. Yani demek istediğim, o cihazı tamamen bir hurda yığınına dönüştürmek, sanırım, biraz da bizim zihnimizdeki kısıtlamayla alakalı... Kullanılmayan bir potansiyel gibi durur karşımızda, hani.
Peki, gerçekten o pahalı cihaz, sadece SIM kart takılı olmadığı veya IMEI'si bloke edildiği için bir işe yaramaz hale mi geliyor, kocaman bir kapı süsü mü oluyor? Cihazın kendi donanım gücü, işletim sistemi zekası ne güne duruyor o zaman, değil mi? Tamam, telefon görüşmesi yapamıyoruz, mobil internete erişemiyoruz, eyvallah... Ama bu demek değil ki, artık hiçbir şey yapamayız.
Şimdi bir düşünün, elinizde son model bir akıllı telefon var, internete bağlı değil ama uygulama marketi önbelleği sayesinde belki hala bazı uygulamaları çalıştırabiliyor, değil mi? Hatta ve hatta, daha önce indirilen onlarca oyun, not alma programı, e-kitap okuyucu... Bunlar zaten internet bağlantısı gerektirmeyen şeyler, abi. Neden çalışmasın ki?
Wi-Fi ağlarına bağlanma meselesi var bir de, düşünsene. Evde, işte, kafede... Her yerde kablosuz ağlar cirit atıyor. SIM kartın bloke olması Wi-Fi modülünü etkiler mi hiç? Elbette etkilemez. Telefonun o koca ekranında YouTube videoları izleyebilir, e-postalarını kontrol edebilir, sosyal medyada gezinebilirsin. Sanki bir tablet kullanıyormuş gibi, vallahi billahi.
Hatta daha da ileri gidelim, GPS özelliği... konum servisleri. Bunlar da genellikle hücresel ağlara bağımlı değildir, uydu sinyalleriyle çalışır. Yani haritaları indirebilir, navigasyon kullanabilirsin. Yurt dışına çıktığında SIM kart takmadan Wi-Fi ile internete bağlanıp, önceden indirdiğin haritalarla yolunu bulmak gibi bir şey bu. Bloke edilmiş bir telefonla da aynı mantık işler.
Fotoğraf ve video çekme, galeriye erişme, müzik dinleme... Cihazın kendi belleği ve işlemcisiyle çalışan her şey, sanki hiçbir şey olmamış gibi işlemeye devam eder. Bu tam bir "telefonun ötesindeki telefon" durumu aslında. Bloke sadece dış dünyayla iletişim kurmanı engelliyor, cihazın iç dünyasını değil. Bu da bizi bir sorgulamaya itiyor: Bir telefonun asıl değeri, sadece şebeke bağlantısı mı gerçekten?
Acil durum aramaları konusu ise biraz daha gri bir alan. Çoğu ülkede, SIM kart olmasa bile 112 gibi acil hatları arayabilirsiniz. Bu bir evrensel standart gibidir, insan hayatı söz konusu olduğunda bürokrasiye pabuç bırakılmaz. Yani tamamen yalnız bırakılmazsın, o da ayrı bir detay...
Bloke olmuş bir cihazı yine de yedek bir kamera olarak kullanabilir, müzik çalar olarak hayatına devam ettirebilir, ya da sadece internete bağlı bir mini bilgisayar gibi evde bırakabilirsin. Hatta çocuklar için oyun konsolu olabilir. Yani demek istediğim, o cihazı tamamen bir hurda yığınına dönüştürmek, sanırım, biraz da bizim zihnimizdeki kısıtlamayla alakalı... Kullanılmayan bir potansiyel gibi durur karşımızda, hani.