CoralMandolin
Kayıtlı Kullanıcı
İnternetten bir şey bakarsın, beğenirsin, sepete atarsın. Tamam dersin, bu iş tamamdır. Ödeme adımına kadar gelir, kart bilgilerini girer, son onaya basarsın. İşte o an gelir... Telefonuna gelecek o sihirli SMS kodu beklenir.
Beklersin, beklersin. Telefonu masaya koyarsın, kenardan bir gözün hep onda olur. Acaba geldi mi, titredi mi hiç fark etmedim mi diye... Ekrana bakıp durursun.
Dakikalar geçer, beş olur on olur... Yok. Gelen giden bir şey olmaz. Bir şebeke mi var, telefonum mu çekmiyor, acaba yanlış numara mı kaydetmişim diye bir sürü soru döner durur kafanda. Vallahi insan deliriyor bazen.
Sonra bir bakarsın, ekran değişmiş. "İşlem süresi doldu", "Onay kodu gelmediği için işleminiz iptal edildi" falan filan... Bazen böyle bir mesaj düşer ortaya, bazen de otomatikman anlarsın o işin yattığını.
Tüm o heves, o beklenti bir anda suya düşer. Alacağın şey gözünde büyür de büyür, abi ya... Sanki dünyanın sonu gelmiş gibi bir his kaplar içini. Bir de o şeyin stoğu bitmişse, yandı gülüm keten helva.
Bu sadece bizim başımıza gelen bir dert değil ki. O satıcı da boşuna bekliyor senin işlemini, değil mi? Gelmeyen bir SMS yüzünden hem müşteri mutsuz oluyor, hem de esnaf kazançtan oluyor. İki taraf da kayıp.
Bazı bankalar, operatörler bu konuda bazen yavaş kalabiliyor. Ya da sistem o an anlık bir yoğunluktan mı tıkandı, kim bilir? Teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanırken, bazen böyle ufacık bir aksaklık her şeyi alt üst edebiliyor.
Eski usul teyit etme yöntemlerini özlüyor insan belki de... Bir telefon açıp sesini duyarak onaylamak gibi. Ama tabii o da ayrı bir dert. Yine de bu SMS olayı, bazen insanı çileden çıkarıyor, vallahi.
Belki bir daha denersin, belki başka bir yerden bakarsın. Ama o ilk heves, o ilk anki alım coşkusu... O gitmiş oluyor işte. Bazen yarım kalmış bir hikaye gibi durur öylece ortada, o iptal edilen alışveriş.
Beklersin, beklersin. Telefonu masaya koyarsın, kenardan bir gözün hep onda olur. Acaba geldi mi, titredi mi hiç fark etmedim mi diye... Ekrana bakıp durursun.
Dakikalar geçer, beş olur on olur... Yok. Gelen giden bir şey olmaz. Bir şebeke mi var, telefonum mu çekmiyor, acaba yanlış numara mı kaydetmişim diye bir sürü soru döner durur kafanda. Vallahi insan deliriyor bazen.
Sonra bir bakarsın, ekran değişmiş. "İşlem süresi doldu", "Onay kodu gelmediği için işleminiz iptal edildi" falan filan... Bazen böyle bir mesaj düşer ortaya, bazen de otomatikman anlarsın o işin yattığını.
Tüm o heves, o beklenti bir anda suya düşer. Alacağın şey gözünde büyür de büyür, abi ya... Sanki dünyanın sonu gelmiş gibi bir his kaplar içini. Bir de o şeyin stoğu bitmişse, yandı gülüm keten helva.
Bu sadece bizim başımıza gelen bir dert değil ki. O satıcı da boşuna bekliyor senin işlemini, değil mi? Gelmeyen bir SMS yüzünden hem müşteri mutsuz oluyor, hem de esnaf kazançtan oluyor. İki taraf da kayıp.
Bazı bankalar, operatörler bu konuda bazen yavaş kalabiliyor. Ya da sistem o an anlık bir yoğunluktan mı tıkandı, kim bilir? Teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanırken, bazen böyle ufacık bir aksaklık her şeyi alt üst edebiliyor.
Eski usul teyit etme yöntemlerini özlüyor insan belki de... Bir telefon açıp sesini duyarak onaylamak gibi. Ama tabii o da ayrı bir dert. Yine de bu SMS olayı, bazen insanı çileden çıkarıyor, vallahi.
Belki bir daha denersin, belki başka bir yerden bakarsın. Ama o ilk heves, o ilk anki alım coşkusu... O gitmiş oluyor işte. Bazen yarım kalmış bir hikaye gibi durur öylece ortada, o iptal edilen alışveriş.