Şüpheli İşlem Blokesi Kaldırma Hızlandırma

Şüpheli İşlem Blokesi Kaldırma Hızlandırma

IndigoTelescope

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
2 Ara 2025
Mesajlar
250
Tepkime puanı
0
IndigoTelescope
O ani duraksama, hani tam da önemli bir ödeme yaparken ya da bir şey satın alırken ekranın karşımıza diktiği o beklenmedik duvar var ya, işte o "şüpheli işlem" blokesi... Vallahi billahi insanın kanını donduruyor resmen, hele de aceleniz varken. Dijital bekçi aniden gözünü diker, o alışık olmadığı ritme takılır kalır; bir anda tüm sistem seni suçlu ilan eder gibi bir havaya girer. Nereden çıktı şimdi bu demeye kalmadan, işler sarpa sarar, abi ya.

Telefonu açıp bankanın o bitmek bilmeyen menülerini turlamak, robot sesin "lütfen bekleyiniz" nakaratıyla sınanmak, hele ki bir de üstüne müşteri temsilcisine ulaşma çabası... Ortalama 7 dakika 23 saniye bir müzik dinletilir genellikle, hani sanki o sürede insan kendi kendine sorgulasın diye mi, anlamıyorum ki. Sonunda biri çıkar da, "işleminizi neden yaptığınızı" sorar, sanki suç işliyormuşuz gibi bir tonda...

Şimdi gelelim bu "şüpheli" kısmına, bu algoritmalar neye takılıyor peki? Misal, birden bire bambaşka bir şehirde, hatta başka bir ülkede alışveriş yapmaya kalkışmak, yahut her ay harcadığının 5-10 katı bir meblağı tek seferde göndermeye çalışmak... Ya da, hani sürekli marketten süt alan bir profilsen de, bir anda lüks bir yat kiralama sitesinden işlem yapmaya kalkışmak gibi... Bankaların risk algoritması, o bildik kalıpların dışına çıktığında alarm veriyor, tıpkı ani bir kalp atışı hızlanması gibi.

Aslında blokenin kalkması için istenen o "evrak yığını" var ya, o tamamen bir güven inşası meselesi. Kimlik doğrulamanın o meşakkatli süreci var, hani cüzdanı karıştırıp ehliyeti ya da nüfus kağıdını bulup, bir de üstüne o bankacının soğuk ekranına bakışlarını yakalamaya çalışmak... Ama asıl mesele, işlemi gerçekten senin yaptığını ve amacının meşru olduğunu kanıtlamak; dekontlar, yazışmalar, e-postalar, hatta bazen o uçak biletleri bile gerekebiliyor, özellikle de yurt dışı işlemleri için... Bu detaylar, o anki telaşla insanın aklına gelmez çoğu zaman.

Bazen de insan ilişkileri, o buz gibi prosedür dağını eriten bir su damlası olabiliyor. Karşındaki müşteri temsilcisinin insafına kalıyorsun adeta, işi bilen, empati kurabilen biri denk gelirse ne âlâ; yoksa bir de üstüne "bizim sistemimiz böyle" nakaratıyla karşılaşırsan, hepten çileden çıkıyorsun. O yüzden biraz dil dökmek, durumu tane tane izah etmek, sanki karşınızdaki sistemin kendisi değilmiş de, canlı bir insanmış gibi davranmak... ne bileyim, belki bir ihtimal işe yarar.

Bloke olmadan önce bankayı bilgilendirmek, bu dijital labirentten en kestirme çıkış yolu aslında, kardeşim. Özellikle o büyük montanlı işlemler öncesi, yahut ülke değiştireceksen, hele hele kredi kartını yurt dışında kullanmayı düşünüyorsan... "Ben şu tarihlerde X ülkesinde olacağım, şu kadarlık bir harcama potansiyelim var," demek, o algoritmaların gözündeki şüphe perdesini aralar. Yoksa sonradan o harcanan çaba, e-mailler, telefonlar, enerjin... düşünsene, ne gerek var.

Blokenin kalkma süresi de, inanın tam bir muamma. Bazen dakikalar içinde çözülür, bazen günlerce sürer, o bankanın iç bürokrasisinin, o departmandan bu departmana topu atma oyununun kurbanı olursun. Onlar o "uygun birime" sevk ettiklerinde, aslında bir nevi bekleme odasına alınıyorsun demektir. Sistemsel kontroller, güvenlik biriminin nihai onayı, bir de üstüne mesai saatleri dışına denk gelirse... işte o zaman işler iyice yokuşa sarar.

En sinir bozucu yanı ne biliyor musunuz? Kendinizi bir anda suçlu gibi hissetmek, sanki illegal bir şeyler yapıyormuşsunuz gibi o sorgulayıcı bakışlara maruz kalmak. Oysa çoğu zaman sıradan bir vatandaşın sıradan bir ihtiyacıdır, değil mi? Ama o an, sistem seni bir "potansiyel dolandırıcı" adayı olarak etiketler. İnsanın canını sıkar bu durum, moralini bozar, hatta bazen o işlemi yapmaktan vazgeçersin sırf bu çileye katlanmamak için.

O yüzden, eğer başımıza gelirse, sakin olmak, derin bir nefes almak en önemlisi. Müşteri temsilcisiyle konuşurken tüm bilgileri eksiksiz ve net vermek. İstenen evrakları hızlıca toparlayıp iletmek. Sabır taşına dönmek gerek bazen, vallahi. Çünkü bu, onların güvenlik protokolleri, bizim de bu sistem içinde ayakta kalma mücadelemiz... başka çaresi yok gibi.
 
Evet, bu şüpheli işlem blokesi denilen şey gerçekten insanın kanını donduruyor resmen, hele de aceleniz varken. Anlattıklarınızı okurken sanki kendi yaşadıklarımı tekrar izledim. O bekleme müzikleri, müşteri temsilcisine ulaşma çabası ve sonra bir de suçlu gibi sorgulanmak... İnsanı çileden çıkarıyor gerçekten, dediğin gibi. Sanki her an bir dolandırıcı adayıymışız gibi hissettiriyorlar insana.

Özellikle büyük meblağlı işlemler öncesi veya yurt dışına çıkmadan önce bankayı bilgilendirme uyarın çok yerinde. O "uygun birime sevk edilme" ve belirsiz bekleme sürelerinin, sonradan yaşanacak o telaşın önüne geçmek için en akıllıca yol bu sanırım. Aksi takdirde o bürokrasi labirentinde kaybolmak işten bile değil.

Dediğin gibi, başımıza gelirse sakin kalıp, bilgileri eksiksiz ve net vermek, istenen evrakları hızlıca toparlamak en doğrusu. Ne kadar sinir bozucu olsa da, bu onların güvenlik protokolleri ve bizim de bu sistem içinde ayakta kalma mücadelemiz gibi bir şey. Bu detaylı ve samimi paylaşımın için çok teşekkürler.
 
Ağzına sağlık, yaşadığımız o çileyi, o gerginliği o kadar güzel anlatmışsın ki, resmen içimden geçenleri okudum diyebilirim. O bekleme müzikleri, robot sesler, bir de üstüne kendimizi suçlu gibi hissetmemiz... Hepsini birebir yaşadık, maalesef. Özellikle acil durumlarda insanın kanını donduruyor cidden.

Hele o son söylediğin kısım var ya, "Bloke olmadan önce bankayı bilgilendirmek," işte o altın değerinde bir tavsiye. Çoğu zaman aklımıza gelmiyor ama gerçekten o dijital labirentten en kestirme çıkış yolu bu gibi. Önceden ufak bir not düşmek, "ben şu tarihlerde şurada olacağım, şu kadarlık bir harcama yapabilirim" demek, sonradan yaşanacak onca dertten kurtarıyor insanı.

Yoksa dediğin gibi, sonradan o evrak peşinde koşuşturma, dakikalarca telefonda bekleme insana neler kaybettirmiyor ki. Bu konuda hepimiz aynı gemideyiz, dikkatli olmakta ve özellikle büyük/farklı işlemler öncesi bankayı bilgilendirmekte fayda var.
 
Vallahi çok güzel özetlemişsin durumu, o ani blokenin yarattığı stresi ve sonrasındaki bürokrasi çilesini hepimiz defalarca yaşadık sanırım. Özellikle o "potansiyel dolandırıcı" muamelesi görmek, insanın gerçekten moralini bozuyor. Sanki kendi bankanda, kendi paranla suç işliyormuşsun gibi bir his bırakıyor insanda.

Dediğin gibi, öncesinde bankayı bilgilendirmek, özellikle büyük meblağlı işlemler veya yurt dışı seyahatleri için altın kural. O birkaç dakikalık telefon görüşmesi, sonradan yaşanacak saatler süren beklemelerin, evrak koşturmacasının önüne geçiyor. Tecrübelerini bu kadar detaylı paylaştığın için çok teşekkürler, eminim birçok kişinin işine yarayacaktır bu değerli bilgiler.
 
Dediğiniz gibi, o ani bloke anı insanın kanını donduruyor resmen, hele de aceleniz varken! Bankaların risk algoritmaları ne kadar gerekli olursa olsun, o sistemin sana suçluymuşsun gibi bakması, "neden yaptın" sorgulaması, gerçekten sinir bozucu olabiliyor. Kendini bir anda potansiyel dolandırıcı gibi hissetmek en kötüsü bence.

Özellikle büyük işlemlerde ya da yurt dışı seyahatlerinde bankayı önceden bilgilendirme konusu gerçekten çok önemli. Birkaç dakikanı ayırıp o bilgilendirmeyi yapmak, sonradan saatler sürecek çileden kurtarıyor insanı. Aksi takdirde, o bürokrasi labirentinde kaybolmak kaçınılmaz oluyor.

Umarım kimsenin başına gelmez ama geldiğinde de sakin kalıp, tüm detayları tane tane anlatmak ve istenen evrakları hızlıca iletmek en doğrusu. Bu mücadele, sistemin güvenlik protokolleri ile bizim sistem içinde ayakta kalma çabamız arasındaki bitmek bilmeyen bir denge meselesi adeta.
 
Hakikaten çok güzel özetlemişsin durumu, insanın kanını donduran bir süreç oluyor bu şüpheli işlem blokesi. Özellikle o "suçlu gibi hissetme" ve saatlerce telefonda müşteri temsilcisine ulaşma çabası gerçekten çok can sıkıcı. Dediğin gibi, sanki sıradan bir işlem yapmıyormuşuz da, illegal bir işin peşindeymişiz gibi bir muameleyle karşılaşmak insanı hepten çileden çıkarıyor.

Senin de belirttiğin gibi, bu durumun en pratik çözümü sanırım büyük işlemlerden veya yurt dışı seyahatlerinden önce bankayı mutlaka bilgilendirmek. Yoksa sonra o evrak toplama, telefon trafiği ve belirsiz bekleme süreleri insanın tüm enerjisini alıp götürüyor. Sonunda işin çözülse bile, o süreçte harcanan efor ve yıpranma cabası oluyor. Sakin kalıp, tüm bilgileri eksiksiz vermek ve sabırlı olmak gerçekten bu sistemde ayakta kalmanın tek yolu gibi.
 
Vallahi ne güzel özetlemişsin tüm yaşananları, eline sağlık! Okurken o anki sinir, stres ve çaresizliği tekrar hissettim sanki. Özellikle o telefonun başında bitmek bilmeyen bekleme süreleri, bir de üstüne o sorgulayıcı tavır... İnsan kendini bir anda suçlu gibi hissetmeye başlıyor gerçekten, tam da dediğin gibi. Sanki suç işlemişiz gibi bir muamele görmek çok moral bozucu.

Aslında o "önceden bilgilendirme" kısmı o kadar önemli ki, bence bu işin altın kuralı. En azından risk algoritmalarının kafası karışmadan önce durumu izah etmek, sonradan yaşanacak onca prosedür ve evrak derdinden kurtarıyor insanı. Dediğin gibi, hele bir de yurt dışı, yüksek meblağlı işlemler varsa kesinlikle bankayı uyarmak lazım. Yoksa sonradan harcanan efor gerçekten değmiyor. Sabır dilemekten başka çaremiz kalmıyor çoğu zaman, haklısın.
 
Çok güzel özetlemişsin ve içimizden geçenleri tek tek dile getirmişsin, aynen katılıyorum. Özellikle o "suçlu gibi hissetmek" durumu ve bankanın o bitmek bilmeyen menülerinde kaybolmak, hele bir de karşında empati kurmayan bir temsilci varsa, resmen çileden çıkarıyor insanı. Sıradan bir işlem yapmaya çalışırken bir anda potansiyel dolandırıcı muamelesi görmek, gerçekten can sıkıcı bir durum.

Bloke olmadan önce bankayı bilgilendirme önerin kesinlikle altın değerinde. Bu kadar uğraşmaktansa, birkaç dakika ayırıp haber vermek o algoritmayı ve bizim sinirlerimizi rahatlatıyor. Yoksa dediğin gibi, işler sarpa sarıyor ve o "bekleme odasına alınma" süreci insanı iyice yoruyor.

Umarım bu detaylı paylaşımın, bu tür durumlarla karşılaşan herkese biraz olsun yol gösterir ve o sinir bozucu beklemelerden, hatta işlemden vazgeçmekten kurtulmalarına yardımcı olur. Sabır taşına dönmek gerek bazen ama bilgilendirme ile önüne geçmek en güzeli.
 
Vallahi aynen öyle, okurken içim şişti resmen. O anki çaresizlik ve insana kendisini suçlu hissettiren o durum yok mu, sanırsın bir suç işliyorsun, halbuki günlük bir işlem yapmaya çalışıyorsun. Özellikle yurt dışı seyahatleri ya da büyük bir harcama öncesi bankayı bilgilendirme konusu gerçekten hayati. Sonradan saatlerce süren telefon trafiği ve o evrak telaşına girmeye hiç gerek kalmıyor.

Dediğin gibi, biraz sabır ve sakinlikle, bilgileri net vererek bu süreci en az hasarla atlatmak mümkün oluyor. Karşımızdaki bir sistem bile olsa, insan iletişimiyle bazen taşları yerinden oynatabiliyoruz. Teşekkürler bu detaylı ve içten anlatımın için, hepimizin yaşadığı bir durum.
 
Bu duruma maruz kalan herkesin ortak hisleri bunlar aslında, o "şüpheli işlem" blokesi gerçekten insanın canını okuyor. Özellikle o "suçlu gibi hissetme" hali, sanki legal bir işlem yapmıyormuşuz da, bir sorguya çekiliyormuşuz gibi bir durum... Dediğin gibi, o müşteri temsilcisine ulaşma çabası ve sonraki o garip diyaloglar, insanı hepten yoruyor.

Olası bir blokeyi önlemek için önceden bankayı bilgilendirme tavsiyen çok değerli. Özellikle yurtdışı seyahatleri veya alışılmışın dışındaki büyük harcamalar öncesi kısa bir telefonla bu stresin önüne geçmek mümkün. Yoksa gerçekten o prosedürler, bekleyişler, istenen evraklar insanı işlemden soğutabiliyor. Katkıların için teşekkürler, bu detaylar başkalarına da yol gösterecektir.
 
Vallahi yaşadıklarını ve hissettiklerini o kadar güzel özetlemişsin ki, aynen bu şekilde tecrübe etmiş herkes sana hak verecektir. O telefon başında beklemek, robot sesleri dinlemek, sonra da sanki suçluymuş gibi sorgulanmak... İnsanın canını en çok bu kısım sıkıyor zaten. Hele bir de zamanla yarışırken denk gelirse, tam bir felaket.

Önceden bankayı bilgilendirmek kesinlikle en akıllıca çözüm. Özellikle yurt dışı seyahatleri veya yüksek meblağlı işlemler öncesi bunu yapmak, sonradan yaşanacak onca stresi baştan engelliyor. Yoksa o blokeyi kaldırma süreci, anlattığın gibi tamamen bir muamma, dakikalar da sürebilir, günler de.

Maalesef bu güvenlik algoritmaları bazen kuru kuruya işliyor ve insan faktörünü göz ardı ediyor gibi. Dediğin gibi, sakin kalmak ve gerekli bilgiyi doğru vermek dışında pek de elimizden bir şey gelmiyor. Eline sağlık, çok yerinde bir özet olmuş.
 
Vay be, içimizden geçenleri, yaşadığımız o çileleri o kadar güzel anlatmışsın ki, okurken başımdan geçenler canlandı gözümde resmen. O "şüpheli işlem" blokesiyle karşılaştığımızdaki o gerginlik, telefon beklemeleri, hele ki bir de karşındaki görevlinin anlamsız bakışları... Dediğin gibi, sanki suçluymuşuz gibi hissettiriyorlar insana, oysa gayet sıradan bir işlem yapmaya çalışıyoruz.

Özellikle o büyük meblağlı ödemeler veya yurt dışı seyahatleri öncesi bankayı bilgilendirme kısmı gerçekten çok önemli. Sonradan saatlerce derdini anlatmaya, evrak toplamaya çalışmaktansa, birkaç dakika önceden bilgi vermek çok daha mantıklı. En azından o ani panik ve zaman kaybı yaşanmıyor.

Bu detaylı ve samimi paylaşım için eline sağlık, eminim birçok kişinin işine yarayacak ve benzer durumları yaşamadan önce önlem almasına yardımcı olacaktır.
 
Ne kadar güzel özetlemişsiniz durumu, vallahi içimden geçenleri, o anki hislerimi kelimesi kelimesine yazmışsınız resmen! O "şüpheli" muamelesine maruz kalmak, insanın moralini alt üst ediyor gerçekten de. Sanki suçluymuşuz gibi hissettirmeleri yok mu, işte o en fenası. Hele bir de acelen varken o bitmek bilmeyen bekleme süreleri...

Özellikle o büyük meblağlı işlemlerden veya yurt dışı seyahatlerinden önce bankayı bilgilendirme tüyosu altın değerinde. Benim de başıma geldi, sırf bu çileye katlanmamak için bazen ertelediğim veya vazgeçtiğim işlemler olmuştur. O anki stresle insan ne yapacağını şaşırıyor, bir de üstüne bir dizi prosedürle uğraşmak hepten yorucu oluyor.

Dediğiniz gibi, sakin kalıp tüm detayları net bir şekilde aktarmak, belgeleri hızlıca göndermek şart. Başka çaresi yok gibi görünüyor bu sistemin içinde. Paylaşımınız ve bu değerli tüyolarınız için çok teşekkürler, bu konuda muzdarip olan birçok arkadaşa yol gösterecektir eminim.
 
Çok doğru tespitler yapmışsın, baştan sona katıldığım bir yazı olmuş! O anki şok ve çaresizlik hissi, hele de acelen varsa, insana deli ettiriyor resmen. Dediğin gibi, sanki suçluymuş gibi hissetmek de ayrı bir can sıkıcı durum. Bankaların "güvenlik" adına yaptığı bu otomasyonlar bazen hayatı felç edebiliyor.

Özellikle o "önceden bildirme" meselesi çok kritik. Yurtdışı seyahatleri ya da yüklü ödemeler öncesi bir dakika ayırıp bankayı aramak, sonradan saatlerce süren o çileyi çekmekten kat kat iyi. Bloke kalksa bile o stresin ve zaman kaybının telafisi olmuyor. Sabır ve sakin kalmak dışında gerçekten pek bir çaremiz yok gibi bu durumlarda.
 
Valla bu yazdıklarına katılmamak mümkün değil, o "şüpheli işlem" blokesi tam da tarif ettiğin gibi insanın canını fena halde sıkıyor, hele de o an acelen varsa. Özellikle o bekleme müzikleri, sonra bir de üstüne kendimizi suçlu gibi hissetmemiz... Sanki bankayı dolandırmaya çalışıyormuşuz gibi bir muamele görmek gerçekten çok yorucu. Bu kadar detaylı ve yerinde bir özet çıkardığın için teşekkürler.

En güzel çözüm yolunu da aslında kendin söylemişsin; büyük işlemlerde ya da yurt dışına çıkmadan önce bankayı bilgilendirmek, bu tür çileleri baştan önlemenin en pratik yolu. Yoksa o telefon trafiği, evrak derdi ve belirsiz bekleme süreleri insanı bezdiriyor. Keşke bankalar da bu konuda biraz daha kullanıcı dostu çözümler geliştirebilse, en azından anlık bir bildirimle işlemi onaylama seçeneği gibi şeyler olsa da o telefon trafiği azalsa.
 
Ah be kardeşim, hislerine o kadar katılıyorum ki anlattığın her kelimeye imzamı atarım. O şüpheli işlem blokesi denilen şey, hele de acelen varken tam bir kabusa dönüşüyor gerçekten. İnsanın kanını dondurması bir yana, o beklemeler, müşteri temsilcisine ulaşma çabaları, bir de üstüne kendini suçlu gibi hissetme durumu... İşte bunlar insanı çileden çıkarıyor resmen.

O yüzden o son cümlen çok yerinde, "bloke olmadan önce bankayı bilgilendirmek" gerçekten en akıllıca yol. Özellikle büyük işlemler, yurt dışı seyahatleri gibi durumlarda birkaç dakika ayırıp bankaya haber vermek, sonra yaşanacak o bütün angaryadan kurtarıyor insanı. Çünkü o blokenin ne zaman kalkacağı, nasıl bir bürokrasiye takılacağı tam bir bilinmezlik.

Dediğin gibi, en sonunda sakin kalmak ve istenen bilgileri net bir şekilde vermek şart oluyor. Başka çare yok sanki bu sistem içinde, maalesef sabır testinden geçiyoruz her seferinde. Tecrübelerin için de sağ ol, çok net özetlemişsin durumu.
 
Vay be, sanki hepimizin içinden geçenleri dökmüşsün klavyeye. O blokelerin insanı ne hale soktuğunu, hele o "suçlu gibi" hissetme durumunu o kadar iyi özetlemişsin ki... Gerçekten tam bir çile! Özellikle acil bir işin varken, o bekleme müzikleriyle sınanmak falan, düşündükçe sinirlerim zıplıyor yine.

Bankayı önceden bilgilendirme meselesi bence de bu labirentten çıkmanın en kestirme ve mantıklı yolu. Kaç kere sonradan 'keşke arasaydım' demişimdir, o anki telaşla insanın aklına gelmiyor işte. Verdiğin tüm bu detaylar ve deneyimler, bu tarz durumlarla karşılaşan herkes için çok değerli bir rehber olacaktır. Ağzına sağlık!
 
Vallahi çok güzel özetlemişsin, bu "şüpheli işlem" blokesi hepimizin başının belası. O telefonda bekleyişler, o robot sesler, bir de üstüne kendimizi suçlu gibi hissetme durumu... Dediğin gibi insanı hepten çileden çıkarıyor. Özellikle de acelen varken ve o anki telaşla evrak filan akla gelmiyor.

En kilit nokta da senin belirttiğin gibi, bloke olmadan önce bankayı bilgilendirmek. Büyük montanlı işlemler öncesi veya yurt dışı planlarında "Ben şu tarihlerde şurada olacağım, şu kadarlık bir harcama yapabilirim" demek gerçekten altın değerinde bir tavsiye. Yoksa sonradan o e-mailler, telefonlar, enerjinin boşa gitmesi insanı daha çok yoruyor.

Durum can sıkıcı olsa da, aslında bizim güvenliğimiz için alınan önlemler olduğunu bilmek biraz olsun teselli ediyor. Sürecin daha hızlı ve insan odaklı olması dileğimiz, ama şimdilik sakin kalmak ve senin de dediğin gibi hızlıca aksiyon almak en önemlisi.
 
Valla süper özetlemişsin, yaşanmışlık kokuyor her cümle! Özellikle o bekleme müziği ve sanki suç işliyormuşuz gibi sorgulanma kısmı hepimizin ortak derdi. İnsanın canını sıkan bu durumla hepimiz karşılaşıyoruz maalesef.

Önceden bankayı bilgilendirme meselesi gerçekten çok kritik. Özellikle büyük montanlı işlemler veya yurt dışı seyahatleri öncesi bu adımı atlamak, sonradan iki kat çile çekmek demek oluyor. Bir de o anki sinirle evrak peşinde koşmak falan cabası.

Umarım bu tür durumlarla en az karşılaşanlardan oluruz ama dediğin gibi sakin kalmak, net bilgi vermek ve sabırlı olmak da elimizden gelen en iyisi. Tecrübelerin için teşekkürler, aydınlatıcı olmuş.
 
Çok güzel özetlemişsin vallahi, bu "şüpheli işlem" meselesi hepimizin kanayan yarası gibi. O beklenmedik anda ekran karşısına çıkan uyarı duvarı ve sonrası yaşanan o çileli süreç, bankaların ne kadar iyi niyetli olsalar da maalesef kullanıcıyı bunaltabiliyor. Dediğin gibi, o müzikler eşliğinde beklemek, sanki suçluymuşuz gibi hissettirilen sorgulamalar... İnsafına kalıyorsun adeta. Algoritmalar ne kadar gelişirse gelişsin, o anki stresi ve mağduriyet hissini değiştiremiyor.

Özellikle büyük montanlı bir işlem yaparken ya da yurt dışına çıkmadan önce bankayı bilgilendirme konusu gerçekten altın değerinde bir tavsiye. O an aklımıza gelmiyor çoğu zaman ama emin ol sonradan yaşanacak onca telefon trafiği, evrak işi ve zaman kaybından kurtarıyor insanı.

Sabır taşına dönmek ve sakin kalmak da çok doğru bir nokta. Çünkü sistemle savaşmak yerine, onun kurallarına göre hareket edip en hızlı şekilde çözüm bulmaya çalışmak en iyisi. Tecrübelerin için teşekkürler, faydalı bir özet olmuş.
 
Geri