DeryaSoul
Kayıtlı Kullanıcı
Vergi borcu taksitlendirmede en fazla kaç taksit yapılır, bu soruya çok kişi kafa yoruyor, biliyorum. Benim de yıllardır duyduğum, her af çıktığında tekrar tekrar sorulan bir mevzu bu.
İnanın bana, bu konuda net "şu kadar taksittir" diye bir cevap vermek mümkün değil. Keşke olsaydı da herkes rahat etseydi, değil mi? Ama durum pek öyle olmuyor.
Çoğunlukla çıkan kanunlara, yani halk arasındaki adıyla "af yasalarına" ya da "yapılandırma yasalarına" göre değişir bu. Her seferinde yeni bir düzenleme...
Bazen 6, bazen 12, bazen de 18 aya kadar çıktığı oluyor. Hatta özel durumlarda, çok nadiren, daha uzun vadeler bile gördüm ben bu meslekte. Ama genel eğilim bu sayılar etrafında döner.
Yani "hep şöyledir" diye bir şey beklemeyin. Bugün geçerli olan yarın değişebilir, ya da geçen yılki ile bu yılki aynı olmayabilir, abi. Takip etmek şart.
En son çıkan torba yasaları hatırlayın mesela. Her birinin kendine özgü şartları ve taksitlendirme seçenekleri vardı. Kimisi "oh be" dedi, kimisi "daha çok olsaydı keşke" diye mırıldandı.
Önemli olan, o anki yürürlükteki kanuna bakmak. Çünkü her düzenleme kendi taksit sayısını belirliyor. Kimi borçlar için daha farklı esneklikler olabilir, kimileri için daha standart.
Peki, hep bu kadar esnek miydi taksit sayıları? Vallahi billahi asla! Geçmişte çok daha kısıtlıydı bu imkanlar. Şimdi biraz daha nefes aldırıyorlar sanki, bu da güzel bir gelişme.
Bir de şuna dikkat etmek lazım; taksit sayısı çok gibi görünse de, ödemeyi aksatmamak çok kritik. Bir-iki taksiti kaçırırsan, bütün yapılandırma yanabilir, aman diyeyim.
Hadi diyelim ki borcunu taksitlendirdin, oh mis gibi. Borçlarını böldün, rahatladın. Ama o taksitleri düzenli ödemek gerek. Yoksa ne anladık ki bu işten?
Nereden mi öğreneceksin en güncelini, en doğrusunu? Maliye Bakanlığı'nın duyurularını, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın açıklamalarını kaçırmamak lazım. Orada hepsi detaylıca yazıyor.
"Benim borcum ne kadar, kaç taksit yapabilirim?" diyorsan, en doğrusu bir vergi dairesine uğramak. Oradaki memur sana borcunun türüne göre en net bilgiyi verecektir.
Yani böyle genel geçer, tek bir "sihirli sayı" yok arkadaşlar. Her şey dönemsel, kanunlara bağlı... Her yeni düzenleme ile yeni bir sayfa açılıyor sanki.
Kimseye "şuradan kesin bilgi alırsın" demek de zor aslında. Çünkü kanunlar sürekli değişiyor, güncelleniyor. Bugün geçerli olan, yarın değişiveriyor.
Ama genel eğilim, insanlara biraz nefes aldırmak yönünde, bunu gözlemliyorum. En azından eskisine nazaran daha fazla seçenek sunuluyor, bu da güzel bir şey, ne dersin?
Vergi borcu işte... Kimsenin sevmediği ama kaçamadığı bir gerçek. Bari ödeme konusunda kolaylık sağlasınlar, değil mi? İşte bu taksitlendirmeler o yüzden var, bir anlamda hayat kurtarıyor.
Yoksa bir anda o kadar parayı kim ödeyebilir ki? Çoğu kişi için imkansız... Taksit demek, biraz rahatlamak demek, borç yükünü hafifletmek demek... Başka türlü nasıl olurdu ki...
İnanın bana, bu konuda net "şu kadar taksittir" diye bir cevap vermek mümkün değil. Keşke olsaydı da herkes rahat etseydi, değil mi? Ama durum pek öyle olmuyor.
Çoğunlukla çıkan kanunlara, yani halk arasındaki adıyla "af yasalarına" ya da "yapılandırma yasalarına" göre değişir bu. Her seferinde yeni bir düzenleme...
Bazen 6, bazen 12, bazen de 18 aya kadar çıktığı oluyor. Hatta özel durumlarda, çok nadiren, daha uzun vadeler bile gördüm ben bu meslekte. Ama genel eğilim bu sayılar etrafında döner.
Yani "hep şöyledir" diye bir şey beklemeyin. Bugün geçerli olan yarın değişebilir, ya da geçen yılki ile bu yılki aynı olmayabilir, abi. Takip etmek şart.
En son çıkan torba yasaları hatırlayın mesela. Her birinin kendine özgü şartları ve taksitlendirme seçenekleri vardı. Kimisi "oh be" dedi, kimisi "daha çok olsaydı keşke" diye mırıldandı.
Önemli olan, o anki yürürlükteki kanuna bakmak. Çünkü her düzenleme kendi taksit sayısını belirliyor. Kimi borçlar için daha farklı esneklikler olabilir, kimileri için daha standart.
Peki, hep bu kadar esnek miydi taksit sayıları? Vallahi billahi asla! Geçmişte çok daha kısıtlıydı bu imkanlar. Şimdi biraz daha nefes aldırıyorlar sanki, bu da güzel bir gelişme.
Bir de şuna dikkat etmek lazım; taksit sayısı çok gibi görünse de, ödemeyi aksatmamak çok kritik. Bir-iki taksiti kaçırırsan, bütün yapılandırma yanabilir, aman diyeyim.
Hadi diyelim ki borcunu taksitlendirdin, oh mis gibi. Borçlarını böldün, rahatladın. Ama o taksitleri düzenli ödemek gerek. Yoksa ne anladık ki bu işten?
Nereden mi öğreneceksin en güncelini, en doğrusunu? Maliye Bakanlığı'nın duyurularını, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın açıklamalarını kaçırmamak lazım. Orada hepsi detaylıca yazıyor.
"Benim borcum ne kadar, kaç taksit yapabilirim?" diyorsan, en doğrusu bir vergi dairesine uğramak. Oradaki memur sana borcunun türüne göre en net bilgiyi verecektir.
Yani böyle genel geçer, tek bir "sihirli sayı" yok arkadaşlar. Her şey dönemsel, kanunlara bağlı... Her yeni düzenleme ile yeni bir sayfa açılıyor sanki.
Kimseye "şuradan kesin bilgi alırsın" demek de zor aslında. Çünkü kanunlar sürekli değişiyor, güncelleniyor. Bugün geçerli olan, yarın değişiveriyor.
Ama genel eğilim, insanlara biraz nefes aldırmak yönünde, bunu gözlemliyorum. En azından eskisine nazaran daha fazla seçenek sunuluyor, bu da güzel bir şey, ne dersin?
Vergi borcu işte... Kimsenin sevmediği ama kaçamadığı bir gerçek. Bari ödeme konusunda kolaylık sağlasınlar, değil mi? İşte bu taksitlendirmeler o yüzden var, bir anlamda hayat kurtarıyor.
Yoksa bir anda o kadar parayı kim ödeyebilir ki? Çoğu kişi için imkansız... Taksit demek, biraz rahatlamak demek, borç yükünü hafifletmek demek... Başka türlü nasıl olurdu ki...