PrismAccordion
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi şu vergi borcu yapılandırması mevzuu var ya, aslında çoğu kişinin derdi o ihtiyati haciz meselesi. Vallahi insanı bir anda kilitliyor, ne yapacağını şaşırıyorsun. Bankadaki paraya bloke, tapudaki gayrimenkule şerh... Tamam, borcun var ama bu ne hız Allah aşkına.
Yapılandırmaya başvurdun mu zannedersin ki her şey çözüldü, oh mis. Yok öyle bir dünya. O ihtiyati haciz durmaya devam ediyor abi, sanki kimse görmüyormuş gibi. İşte asıl çile de orada başlıyor zaten.
Vergi dairesiyle pazarlık masasına oturmak gibi bir şey bu. Yapılandırma taksitlerini ödemeye başladığında, özellikle ilk iki taksiti tıkır tıkır yatırdıktan sonra… İşte o zaman dilekçeni verip talep edeceksin haczin kaldırılmasını. Ama öyle laf olsun diye değil, sağlamından.
Çoğu zaman teminat istiyorlar değil mi? İşte o noktada iyi biliyorsan hakkını, itiraz edebilirsin. Yapılandırma zaten teminatın, borcu düzenli ödeme taahhüdün. Neden ek bir teminat daha isteyesin ki? Yani, akla ziyan bir durum.
Dilekçe dediğin de öyle sıradan bir şey değil. İçine hukuki argümanları, ilgili kanun maddelerini serpiştireceksin. "Ben yapılandırmamın gereğini yapıyorum, dolayısıyla ihtiyati haczin devamına gerek kalmamıştır," diyeceksin. Sert ve direkt. Başka yolu yok.
Görmüşümdür ben, bazen vergi daireleri biraz ağırdan alır bu işleri. "Beklesin bakalım, dur bakalım" der gibi bir halleri olur. Sakın pes etme. Takipten düşersen, unutulur gidersin. Peşini bırakmayacaksın, her gün olmasa da belirli aralıklarla yoklayacaksın. Telefonla, gerekirse yüz yüze...
Haciz kalktı mı? Eline o belgeyi alana kadar inanma. Söz uçar yazı kalır, hele ki bu kurumlarda. O kağıdı alıp bankana ya da tapuya kendin götürüp işlemi yaptırasın. Aksi takdirde bir bakmışsın, aylarca uğraştığın şey hala yerinde duruyor... Yaşanmışlıklar var yani, ne diyeyim.
Şu var; eğer yapılandırma taksitlerinden birini aksatır ya da feshedersen, o zaman durum değişir tabii. O ihtiyati haciz anında cebri hacze dönüşür, geçmiş olsun. Yani, ödeme planına sadık kalmak şart. Bu işin esası o.
Peki ne oluyor da vergi dairesi bunu hemen kaldırmıyor bazen? Eh, kendi iç işleyişleri, yoğunlukları... Bazen de emin olmak istiyorlar, borçlunun gerçekten ödeme niyetinde olup olmadığından. Ama kanun açık. Yapılandırma kurallarına uyuyorsan, o haciz kalkmalı. Net.
Kısacası, yapılandırma başvurusuyla bitmiyor hiçbir şey. Asıl mücadele ondan sonra başlıyor, o ihtiyati haczi kafandan atmak için. Vallahi bazen insanın avukatlara döktüğü para, o haczin kendisinden daha çok uğraştırıyor... Kim bilir, belki de bilerek yapıyorlar, işin doğrusu bu...
Yapılandırmaya başvurdun mu zannedersin ki her şey çözüldü, oh mis. Yok öyle bir dünya. O ihtiyati haciz durmaya devam ediyor abi, sanki kimse görmüyormuş gibi. İşte asıl çile de orada başlıyor zaten.
Vergi dairesiyle pazarlık masasına oturmak gibi bir şey bu. Yapılandırma taksitlerini ödemeye başladığında, özellikle ilk iki taksiti tıkır tıkır yatırdıktan sonra… İşte o zaman dilekçeni verip talep edeceksin haczin kaldırılmasını. Ama öyle laf olsun diye değil, sağlamından.
Çoğu zaman teminat istiyorlar değil mi? İşte o noktada iyi biliyorsan hakkını, itiraz edebilirsin. Yapılandırma zaten teminatın, borcu düzenli ödeme taahhüdün. Neden ek bir teminat daha isteyesin ki? Yani, akla ziyan bir durum.
Dilekçe dediğin de öyle sıradan bir şey değil. İçine hukuki argümanları, ilgili kanun maddelerini serpiştireceksin. "Ben yapılandırmamın gereğini yapıyorum, dolayısıyla ihtiyati haczin devamına gerek kalmamıştır," diyeceksin. Sert ve direkt. Başka yolu yok.
Görmüşümdür ben, bazen vergi daireleri biraz ağırdan alır bu işleri. "Beklesin bakalım, dur bakalım" der gibi bir halleri olur. Sakın pes etme. Takipten düşersen, unutulur gidersin. Peşini bırakmayacaksın, her gün olmasa da belirli aralıklarla yoklayacaksın. Telefonla, gerekirse yüz yüze...
Haciz kalktı mı? Eline o belgeyi alana kadar inanma. Söz uçar yazı kalır, hele ki bu kurumlarda. O kağıdı alıp bankana ya da tapuya kendin götürüp işlemi yaptırasın. Aksi takdirde bir bakmışsın, aylarca uğraştığın şey hala yerinde duruyor... Yaşanmışlıklar var yani, ne diyeyim.
Şu var; eğer yapılandırma taksitlerinden birini aksatır ya da feshedersen, o zaman durum değişir tabii. O ihtiyati haciz anında cebri hacze dönüşür, geçmiş olsun. Yani, ödeme planına sadık kalmak şart. Bu işin esası o.
Peki ne oluyor da vergi dairesi bunu hemen kaldırmıyor bazen? Eh, kendi iç işleyişleri, yoğunlukları... Bazen de emin olmak istiyorlar, borçlunun gerçekten ödeme niyetinde olup olmadığından. Ama kanun açık. Yapılandırma kurallarına uyuyorsan, o haciz kalkmalı. Net.
Kısacası, yapılandırma başvurusuyla bitmiyor hiçbir şey. Asıl mücadele ondan sonra başlıyor, o ihtiyati haczi kafandan atmak için. Vallahi bazen insanın avukatlara döktüğü para, o haczin kendisinden daha çok uğraştırıyor... Kim bilir, belki de bilerek yapıyorlar, işin doğrusu bu...