QuartzTuning
Kayıtlı Kullanıcı
Hani o yapılandırdığınız borç var ya, o bitmek bilmeyen taksitler, işte tam da o noktada bankanın üzerindeki yükümlülükler pek de azımsanacak gibi değil hani. Sonuçta ortada bir anlaşma, bir söz var. Öyle değil mi? Siz kendi payınıza düşeni yapıp ödemeleri tıkır tıkır yatırıyorsunuz...
Şimdi düşünün bir kere, banka sizin o zor zahmet ödediğiniz parayı nereye kaydediyor, nasıl işliyor? Bu kilit bir soru aslında. Yani, borcunuzun doğru yere, doğru tutarla işlendiğinden emin olmak, vallahi en temel hakkınız. Bu konuda en ufak bir şüpheye mahal vermemeleri gerekir, adeta şeffaflık abidesi olmalılar.
Bankanın hesaplarınıza yansıttığı her kuruşun, her işlemin doğruluğu konusunda da bir nevi garantör olması lazım. Siz ödediniz diyelim, ama banka bir hatayla başka bir yere mi işledi, ya da hiç mi işlemedi... İşte o zaman işler karışıyor. Kimse istemez, ama oluyor böyle durumlar bazen abi ya...
Bu durumda bankadan beklenen, ortaya çıkan bu tip hataları anında, bekletmeden düzeltmek. Sadece düzeltmekle kalmayıp, bu hatadan dolayı size herhangi bir mağduriyet yaşatmamak da onların boynunun borcu sayılır. Faiz mi işledi yanlışlıkla, gecikme mi yansıdı... Hepsi bankanın sorumluluğunda.
Peki ya size doğru düzgün bilgi vermeme durumu? Hani olur ya, yapılandırma detaylarını, ödeme planlarını, faiz oranlarını net olarak açıklamazlar... O zaman da bankanın kusuru var demektir. Ne ödüyorsunuz, neden ödüyorsunuz, ne kadar kaldı; bunları bilmek sizin en doğal hakkınız. Her şey açık seçik olmalı yani.
Zaten bankacılık mevzuatı dediğimiz bir şey var, değil mi? Tüketici hakları var, şeffaflık ilkesi var. Banka o yapılandırma anlaşmasını yaparken nasıl bir taahhüt altına giriyorsa, siz ödemelerinizi yapmaya başladığınızda da o taahhütler aynen devam ediyor, hatta belki de artıyor diyebiliriz. Sadece sözleşme imzalayıp kenara çekilmekle bitmiyor işleri...
Borcun ödenmesiyle ilgili her türlü belgeyi, makbuzu, dekontu saklamanız da bu yüzden önemli biliyor musunuz? Hani Allah göstermesin bir sorun çıktığında, banka "bizim haberimiz yok" derse, elinizde bir dayanak olsun diye. Ama tabii ki bankanın da bunları size ulaştırmak, erişilebilir kılmak gibi bir sorumluluğu var. Her şeyi takip etmek de bazen zor olabiliyor insan için...
Yanlış bir faiz hesaplaması, gereksiz bir komisyon tahsilatı... Bunlar da bankanın dikkat etmesi gereken önemli noktalar. Çünkü bu durumlar, sizin zaten zorla ödediğiniz borcu daha da şişiriyor, mağduriyetinizi katlıyor. Bu ince hesap işlerinde hataya yer olmamalı, oluyorsa da bedelini bankanın ödemesi gerekir.
Bir de şu var; yapılandırma süreci bittiğinde, yani borcun tamamı kapandığında, bankanın bunu resmi olarak bildirmesi, borcun bittiğine dair bir evrak vermesi de çok kritik. Yoksa yarın bir gün başka bir kurumda sorun yaşayabilirsiniz, borcunuzun devam ettiği sanılabilir. Bütün bu süreci titizlikle yönetmek, borçluya güven vermek bankanın asıl görevi olmalı...
Şimdi düşünün bir kere, banka sizin o zor zahmet ödediğiniz parayı nereye kaydediyor, nasıl işliyor? Bu kilit bir soru aslında. Yani, borcunuzun doğru yere, doğru tutarla işlendiğinden emin olmak, vallahi en temel hakkınız. Bu konuda en ufak bir şüpheye mahal vermemeleri gerekir, adeta şeffaflık abidesi olmalılar.
Bankanın hesaplarınıza yansıttığı her kuruşun, her işlemin doğruluğu konusunda da bir nevi garantör olması lazım. Siz ödediniz diyelim, ama banka bir hatayla başka bir yere mi işledi, ya da hiç mi işlemedi... İşte o zaman işler karışıyor. Kimse istemez, ama oluyor böyle durumlar bazen abi ya...
Bu durumda bankadan beklenen, ortaya çıkan bu tip hataları anında, bekletmeden düzeltmek. Sadece düzeltmekle kalmayıp, bu hatadan dolayı size herhangi bir mağduriyet yaşatmamak da onların boynunun borcu sayılır. Faiz mi işledi yanlışlıkla, gecikme mi yansıdı... Hepsi bankanın sorumluluğunda.
Peki ya size doğru düzgün bilgi vermeme durumu? Hani olur ya, yapılandırma detaylarını, ödeme planlarını, faiz oranlarını net olarak açıklamazlar... O zaman da bankanın kusuru var demektir. Ne ödüyorsunuz, neden ödüyorsunuz, ne kadar kaldı; bunları bilmek sizin en doğal hakkınız. Her şey açık seçik olmalı yani.
Zaten bankacılık mevzuatı dediğimiz bir şey var, değil mi? Tüketici hakları var, şeffaflık ilkesi var. Banka o yapılandırma anlaşmasını yaparken nasıl bir taahhüt altına giriyorsa, siz ödemelerinizi yapmaya başladığınızda da o taahhütler aynen devam ediyor, hatta belki de artıyor diyebiliriz. Sadece sözleşme imzalayıp kenara çekilmekle bitmiyor işleri...
Borcun ödenmesiyle ilgili her türlü belgeyi, makbuzu, dekontu saklamanız da bu yüzden önemli biliyor musunuz? Hani Allah göstermesin bir sorun çıktığında, banka "bizim haberimiz yok" derse, elinizde bir dayanak olsun diye. Ama tabii ki bankanın da bunları size ulaştırmak, erişilebilir kılmak gibi bir sorumluluğu var. Her şeyi takip etmek de bazen zor olabiliyor insan için...
Yanlış bir faiz hesaplaması, gereksiz bir komisyon tahsilatı... Bunlar da bankanın dikkat etmesi gereken önemli noktalar. Çünkü bu durumlar, sizin zaten zorla ödediğiniz borcu daha da şişiriyor, mağduriyetinizi katlıyor. Bu ince hesap işlerinde hataya yer olmamalı, oluyorsa da bedelini bankanın ödemesi gerekir.
Bir de şu var; yapılandırma süreci bittiğinde, yani borcun tamamı kapandığında, bankanın bunu resmi olarak bildirmesi, borcun bittiğine dair bir evrak vermesi de çok kritik. Yoksa yarın bir gün başka bir kurumda sorun yaşayabilirsiniz, borcunuzun devam ettiği sanılabilir. Bütün bu süreci titizlikle yönetmek, borçluya güven vermek bankanın asıl görevi olmalı...