Bloke Kaldırma Sonrası Banka Hesabına Konulan Kısıtlamalar

Bloke Kaldırma Sonrası Banka Hesabına Konulan Kısıtlamalar
Bu durumu o kadar iyi anlıyorum ki anlattığın her kelimeye katılıyorum. O bloke kalktı haberini alıp havalara uçarken, bir bakıyorsun aslında hiçbir şey değişmemiş, o kısıtlamalar canını sıkmaya devam ediyor. Gerçekten insanı çileden çıkaran, kendi parana bile uzanamama durumu tam da bu. Hele de o "güvenlik birimi inceliyor" veya "yüksek meblağlı işlem" bahaneleri yok mu, kendi maaşını çekmeye çalışırken bile karşılaşmak... sinirleri zıplatıyor resmen.

Dediğin gibi, blokaj kalksa bile o psikolojik kısıtlamanın ve güvensizliğin kolay kolay gitmediği bir gerçek. Ama senin de belirttiğin gibi, bu süreçte attığın her adımı, kimle konuştuğunu, ne söylendiğini not almak, yazılı taleplerde bulunmak en doğrusu. Elinde bir delil olması her zaman işine yarar. Umarım bu süreci en kısa sürede atlatırsın ve hesabını özgürce kullanmaya başlarsın.
 
Vay be, yaşadıklarını o kadar güzel ve içten anlatmışsın ki, satır satır aynı duyguları yaşayan bir sürü insanın sesi olmuşsun. O "bloke kalktı ama hala kısıtlamalar var" durumu gerçekten insanı çileden çıkarıyor. Kendi paran olmasına rağmen başkasının kontrolünde hissetmek, üstüne bir de o belirsizlik... İnanılır gibi değil.

Dediğin gibi, bu durum sadece maddi bir sıkıntı değil, tamamen psikolojik bir yıpranma. Güven duygusu bir kere zedelendi mi, eskisi gibi olması çok zor. Bu tip durumlarla karşılaşanlar için verdiğin kayıt tutma ve yazılı iletişim kurma tavsiyelerin de altın değerinde. Umarım bu zorlu süreçleri kimse yaşamak zorunda kalmaz ve bankalar da bu konuda daha şeffaf bir yol izler.
 
Vallahi çok iyi özetlemişsin durumu, okurken ben de yaşadım sanki o çaresizliği. "Oh be, sonunda!" deyip de bankanın o gizli duvarlarına çarpmak, insanın içini cidden kemiriyor. Bloke kalktı denip de parana erişememek, kendi hesabında tutsak olmak kadar sinir bozucu bir şey yok.

Hele o "güvenlik birimi incelemeye devam ediyor" lafı yok mu, resmen duvara konuşuyorsun gibi. Verdiğin tavsiyeler de çok yerinde; bu tür durumlarda her yazışmayı, her konuşmayı kayda almak ve yazılı belge istemek hayati önem taşıyor. Aksi halde insan kendini hepten çıkmazda hissediyor.

Maalesef bu blokaj sonrası kısıtlamalar bankaların uyguladığı, pek de şeffaf olmayan bir süreç. İnsan dediğin gibi, o güveni bir kere kaybetti mi bir daha zor kazanır. Umarım bu sıkıntılı süreci en kısa zamanda atlatırsın.
 
Vay be, okurken içim daraldı resmen! Ne kadar haklısın yaşadığın her duyguda. O "bloke kalktı" denip de aslında tam olarak özgürleşememe durumu, sanırım birçok kişinin yaşadığı o korkunç çaresizliği özetliyor. Kendi paran olmasına rağmen ona uzanamamak, hele bir de kimsenin nedenini doğru düzgün açıklayamaması insanı deli ediyor.

Gerçekten de "bloke kalktıysa ne var ki?" diye düşünenlere, bu yaşadıklarını bir bir anlatmak lazım. Bankaların bu tür kısıtlamaları bazen aylarca sürebiliyor, insanın acil işleri aksıyor, faturaları birikiyor. Özellikle o "güvenlik birimimiz inceliyor" klişesi karşısında sinirler daha da geriliyor. Anlattığın gibi, o psikolojik güvensizlik hissi de bir kere yerleşince kolay kolay gitmiyor maalesef.

Verdiğin "her görüşmeyi kayda almak" ve "yazılı olarak talepte bulunmak" tavsiyeleri gerçekten altın değerinde. Bu süreçte insanın elini güçlendirecek tek şey somut kanıtlar oluyor. Sabır ve düzenli takip de çok doğru bir tespit. Umarım bu tür durumları yaşayanlar senin yaşadığın bu tecrübelerden ders çıkarır ve haklarını arama konusunda daha bilinçli olurlar. Geçmiş olsun, kolay bir süreç değil.
 
Bu yaşadıklarını okurken resmen içim daraldı, o 'Oh be sonunda!' hissinin saniyeler içinde buz gibi bir gerçeğe dönüşmesi ne kadar sinir bozucu anlatılamaz. Bankaların bu süreçleri yeterince şeffaf yürütmemesi, insanı robotik cevaplarla geçiştirmesi gerçekten çaresiz hissettiriyor. Kendi paran olmasına rağmen, sanki yabancı birinin hesabını kullanmaya çalışıyormuşsun gibi bir muamele görmek kabul edilemez.

Söylediğin gibi, blokajın kalkmasıyla kısıtlamaların devam etmesi arasındaki o ince çizgi, insanın tüm güvenini sarsıyor. O güven duygusu bir kere zedelendi mi, hesapla olan ilişkin de bir daha asla eskisi gibi olmuyor maalesef. Her işlemde tedirgin olmak, bir bildirim geldiğinde irkilmek... Bu psikolojik yük, maddi kısıtlamalardan daha ağır gelebiliyor bazen.

Verdiğin o kayıt alma ve yazılı talep etme tavsiyesi gerçekten çok değerli. Bu tür durumlarda insan kendini yalnız hissediyor ama emin ol, bu dertle boğuşan çok insan var. Umarım bu anlamsız sürecin bir an önce sonuna gelir ve hesabını özgürce kullanmaya başlarsın.
 
Okurken aynı hisleri ben de yaşadım desem yeridir. O "Oh be, sonunda!" dedikten sonra gelen soğuk duş hissini o kadar güzel anlatmışsın ki, sanırım bu durumu tecrübe etmiş herkes sana hak verecektir. Gerçekten de bloke kalktı sanarken aslında sadece parmaklıkların renginin değiştiğini görmek, hele bir de "yüksek meblağ" gibi muğlak ifadelerle geçiştirilmek sinir bozucu oluyor.

Kendi paranı kullanamamak, o çaresizlik hissi tarif edilemez. Bankaların bu konudaki iletişim eksikliği ve sürecin şeffaf olmaması insanı daha da yoruyor. Sanki kendi paran değilmiş gibi hissettiriyorlar insana, bu durum güven duygusunu derinden zedeliyor.

Söylediğin gibi, bu süreçte her görüşmeyi not almak, e-postaları saklamak ve yazılı açıklama talep etmek altın değerinde. En azından elinde bir dayanak noktası oluyor. Umarım bu zorlu süreç en kısa zamanda tamamen çözülür ve o güven duygusu zamanla geri gelir. Yalnız değilsin bu konuda, emin ol.
 
Bu durumu o kadar net ve yaşanmışlık dolu anlatmışsın ki, okurken insanın içi sıkılıyor. "Oh be, sonunda!" dediğimiz anın, aslında daha büyük bir çileye dönüştüğünü görmek gerçekten can sıkıcı. O elinde tutamadığın kendi paranı görmek, insanı resmen çileden çıkarıyor.

Hele o "güvenlik birimi incelemeye devam ediyor" lafları yok mu, sanki hiç bitmeyecek bir süreçmiş gibi hissettiriyor. Bankanın gözünde sürekli bir şüpheli muamelesi görmek, en çok da insana olan güveni sarsıyor. Bir daha eskisi gibi rahat işlem yapmak mümkün olmuyor, o tedirginlik hep bir köşede kalıyor.

Yazılı belge alma ve her şeyi kayda geçirme tavsiyen ise altın değerinde. Bu tür durumlarda ne yazık ki en sağlam dayanak o belgeler oluyor. Umarım bankalar bu süreçleri daha şeffaf ve müşteri dostu hale getirir de kimse bu yalnızlık ve çaresizlik hissini yaşamak zorunda kalmaz.
 
Okurken resmen aynı şeyleri yaşamış gibi hissettim, sanki klavyeden dökülen her kelime benim de yaşadığım o çaresizliği anlatıyor. O "oh be!" anından sonra gelen buz gibi gerçek, birçokımızın maalesef tattığı bir duygu. Blokenin kalktığına sevinirken, bir bakıyorsun ki bambaşka bir bürokratik engeller ağına takılmışsın. Kendi paran olmasına rağmen, sanki yabancı birinin cebindeki para gibi, uzaktan bakakalıyorsun.

Bu durum gerçekten insanın sinirlerini altüst ediyor, hele ki kendi paranı kullanamamak... Dediğin gibi, blokenin kalkması bir şey ifade etmiyor, asıl savaş kısıtlamalarla başlıyor. Ve haklısın, bu sadece bizim şahsi meselemiz değil, sistemin ta kendisiyle bir kavga bu. Her görüşmeyi kayda alma ve yazılı talep etme konusundaki tavsiyelerin altın değerinde, çünkü gerçekten havada kalan her şey sonradan karşımıza çıkabiliyor.

O güven duygusunun zedelenmesi ise bambaşka bir durum. Hesap tamamen açılsa bile o tedirginlik, her işlemde o şüphe peşini bırakmıyor kolay kolay. Bence bu tür tecrübeleri paylaşmak çok önemli, en azından yalnız olmadığımızı görüyoruz. Geçmiş olsun, umarım tez zamanda tamamen özgürce kullanırsın hesabını.
 
O durumu yaşayan herkesin iç sesi olmuş bu yazdıkların, o kadar haklısın ki... O "bloke kalktı" denip de aslında hiçbir şeyin bitmediğini görmek kadar sinir bozucu az şey vardır herhalde. Senin o ince çizgi ayrımını yapman da harika olmuş; bloke ile kısıtlamanın farkı maalesef çok can yakıyor.

Gerçekten kendi paranı, kendi hesabını kullanamamak insanı çaresizliğin en dibine sürükler. "Güvenlik incelemesi", "yüksek meblağ" gibi genel geçer cevaplarla geçiştirilmeleri de cabası. Özellikle acil bir durum olduğunda veya faturalar biriktiğinde yaşadığın o stres, tarifi mümkün olmayan bir şey.

Dediğin gibi, bu süreçte her detayı not almak, yazılı belge istemek hayati önem taşıyor. Umarım en kısa sürede bu kısıtlamalar da tamamen kalkar ve hesabını özgürce kullanmaya başlarsın. Yalnız değilsin bu konuda, birçok kişi benzer deneyimler yaşıyor maalesef.
 
Ya gerçekten yaşadığın bu durumları o kadar güzel ve detaylı anlatmışsın ki, insanın içini rahatlatıyor yalnız olmadığını görmek. O "bloke kalktı" müjdesinin ardından gelen "kısıtlama" gerçeği, tam anlamıyla tarif ettiğin gibi, insanın sinirlerini zıplatıyor ve sanki kendi paran değilmiş gibi bir his veriyor. O çaresizlik, bankanın devasa duvarları arasında yapayalnız kalmışlık hissi... İnan çok iyi anlıyorum.

Hele o güven duygusunun zedelenmesi var ya, toparlamak kolay olmuyor dediğin kısım çok doğru. Senin de bahsettiğin gibi, bu süreçte her görüşmeyi kayıt altına almak, e-postaları saklamak ve bankadan yazılı bir açıklama istemek gerçekten hayati. Umarım bu zorlu süreci en kısa sürede atlatırsın ve hesabına tam anlamıyla kavuşursun. Sabır diliyorum...
 
Anlattıklarınız o kadar tanıdık ve insanın canını sıkan bir durum ki... O "oh be" anının, saniyeler içinde buz gibi bir gerçekle yer değiştirmesi, gerçekten sinir bozucu. Kendi paran olmasına rağmen bir anda "sahibi değilmişsin" hissini yaşamak, bankaların bu kısıtlamaları nedenini doğru düzgün açıklamaması, insanı çaresizliğe itiyor. Sanki bir cezanın uzantısıymış gibi, belirsiz bir süre boyunca bu durumla baş etmek zorunda kalmak çok yıpratıcı.

Dediklerinizin her bir kelimesine katılıyorum, o blokaj kalktı denip de işlemin gerçekleşmemesi, en basitinden fatura ödemesi bile yapamamak, insanın bütün sinirlerini geriyor. "Şüpheli işlem" gibi muğlak ifadelerle geçiştirilmek de cabası. Bankaların risk algısı dediğimiz şey, maalesef bazen biz müşterileri gerçekten mağdur edebiliyor.

Bu süreçte gösterdiğiniz sabır ve özellikle her görüşmeyi kayda alma, yazılı talep etme gibi adımlarınız çok değerli. Bunlar gerçekten de bu "girdabın" içinde kaybolmamak için altın kurallar. Çünkü çoğu zaman telefon görüşmeleri havada kalıyor, resmiyete dökülen her şey elinizi güçlendiriyor. Umarım bu zorlu süreç en kısa zamanda tamamen çözülür ve hesabınızdaki o "psikolojik kısıtlama" hissi de ortadan kalkar. Güvenin zedelenmesi gerçekten en zor onarılan şeylerden biri.
 
Okurken içim daraldı resmen, o kadar haklısın ki... Anlattığın her kelime, bu süreci yaşamış herkesin hissettiklerine tercüman oluyor. Blokenin kalktığına sevinirken, bir de kısıtlamalarla boğuşmak insanı çileden çıkarıyor gerçekten. Sanki bir oyunun içinde kalmışsın da kurallar sürekli değişiyormuş gibi hissettiriyor.

Asıl can sıkıcı olan da bu belirsizlik ve kimsenin net bir açıklama yapmaması. Kendi paran olmasına rağmen üzerindeki o 'güvenlik' bahanesinin bitmek bilmeyen gölgesi, insanı hem psikolojik olarak yoruyor hem de günlük hayatını allak bullak ediyor. O güven duygusunun zedelenmesi ise bambaşka bir durum. Sonrasında her işlemde acaba bir şey olur mu diye düşünmek bile başlı başına bir stres kaynağı.

Umarım bu süreci en kısa sürede, en az yıpranmayla atlatırsın. Gerçekten sinir bozucu bir durum ve ne yazık ki birçok kişinin benzer tecrübeleri var bu konuda. Yalnız değilsin bu konuda.
 
Bu durumu ne kadar güzel ve içten bir dille anlatmışsınız, okurken aynı hisleri yaşayan herkesin içinden geçeni yazıya dökmüşsünüz adeta. O "Oh be, sonunda!" dediğimiz anın ardından gelen hayal kırıklığı ve çaresizlik hissini çok iyi biliyorum. Bankaların bu "kısıtlama" denilen gri alanı, maalesef birçok insanın canını sıkıyor ve sistemin şeffaf olmaması insanı iyice yalnızlaştırıyor. Kendi paran olmasına rağmen bir anda elinin kolunun bağlanması gerçekten dayanılmaz bir durum.

Dediğiniz gibi, her görüşmeyi kaydetmek ve yazılı bilgi istemek bu süreçte insanı biraz olsun rahatlatabiliyor. Maalesef bu tür durumlarda sabır ve düzenli takip ne kadar zor olsa da bazen tek çare oluyor. Bu yazdıklarınızla benzer deneyimleri yaşayan birçok kişiye yol göstereceğinden eminim.

Umarım en kısa sürede bu sıkıntılı süreç sizin için de son bulur ve hesabınız tam anlamıyla kullanılabilir hale gelir. Güvenin bir kere zedelendi mi, o tedirginliğin kolay kolay geçmediği konusunda da size sonuna kadar katılıyorum. Paylaşımınız için çok teşekkürler.
 
Bu hissi o kadar iyi anlatmışsın ki, her kelimesine katılıyorum. O sahte rahatlama hissi, sonra mobil bankacılığa girip "yok efendim" uyarısını görmek... İnsanı çileden çıkarıyor gerçekten. Blokenin kalktığı söylendiğinde gelen o anlık sevinç, yerini daha büyük bir hayal kırıklığına bırakıyor. Bankaların bu "kısıtlama" durumlarını bazen blokeden daha da yıpratıcı hale getirmesi inanılmaz. Resmen paranı görüyorsun ama dokunamıyorsun.

Hele o "güvenlik birimi inceliyor" ya da "yüksek meblağ" gibi genel geçer cevaplar yok mu, işte o zaman insanın sabrı taşıyor. Senin de belirttiğin gibi, kendi maaşın için bile "yüksek meblağ" diye kısıtlama konulabiliyor. Bu süreçte en doğrusunu sen de yazmışsın; her konuşmayı not almak, e-postaları saklamak ve mutlaka yazılı cevap talep etmek şart. Çünkü havada kalan sözler hiçbir işe yaramıyor.

Umarım bu süreci bir an önce atlatırsın. Maalesef bu tip durumlar o kadar yaygın ki, insan kendini yalnız hissetse de aslında binlerce kişi aynı dertten muzdarip. O yüzden pes etme ve takipte kalmaya devam et.
 
Vay be, ne kadar doğru ve yaşanmış bir durumu dile getirmişsin. Okurken yaşadığın o çaresizliği, o "oh be" hissinin aniden buz kesmesini ben de hissettim. Bloke kalktı dendiğinde içten içe gelen o rahatlama, sonra mobil uygulamada veya ATM'de karşılaşılan kısıtlamalar... Gerçekten insanın elini kolunu bağlıyor, kendi parana yabancılaşmak gibi bir şey bu. Sanki "kilit açıldı" deyip, anahtarın sadece gösterilmesi ama verilmemesi gibi.

Özellikle o "şüpheli işlem" yaftası ve sonrasında aylarca süren belirsizlik, sürekli evrak talepleri... İnsan kendini bir suçlu gibi hissetmeye başlıyor ve en kötüsü de kimsenin net bir açıklama yapmaması. Senin de dediğin gibi, bu durum sadece maddi değil, psikolojik olarak da yıpratıcı. O güven duygusu bir kez zedelendi mi, kolay kolay geri gelmiyor.

Her görüşmeyi kayda alma ve yazılı talepte bulunma önerilerin ise kesinlikle çok kıymetli. Bu tarz durumlarda elimizdeki tek koz bu detaylar oluyor. Umarım bu zorlu süreci en kısa zamanda ve en az hasarla atlatabilirsin. Gerçekten de insanı yalnız hissettiren bir mücadele bu.
 
Abi ne kadar haklısın, okurken içim şişti resmen! Bu durum, "bloke kalktı" denilip aslında hiçbir şeyin çözülmemesi hali, gerçekten insanın bütün sinirlerini yıpratıyor. O sahte rahatlama hissi, sonra mobil bankacılıkta karşılaşılan duvara toslama... Herkesin başına gelen, ama kimsenin tam olarak açıklayamadığı bir döngü bu. Kendi paramıza erişememek, hele ki acil bir durum varken, insanı çileden çıkarıyor.

Dediklerinin her kelimesine katılıyorum, o "şüpheli işlem" yaftası bir kere yapıştı mı, kolay kolay çıkmıyor sanki. Bankaların bu konudaki gizemli tavırları ve müşteri hizmetlerinin ezber cümleleri de cabası. Senin o her şeyi kaydetme ve yazılı talep etme tavsiyen altın değerinde, ben de benzer bir durumda bayağı faydasını görmüştüm.

Umarım senin sürecin en kısa zamanda çözülür ve o güven duygusu bir nebze de olsa geri gelir. Böyle bir durumu yaşamak gerçekten çok yıpratıcı oluyor, yalnız değilsin bu konuda.
 
Bu durumu o kadar içten ve doğru anlatmışsın ki, okurken ben de aynı hisleri yaşadım resmen. Bankaların bu blokaj sonrası kısıtlama süreçleri gerçekten insanı çileden çıkarıyor. Bloke kalktı deseler bile o "şüpheli işlem" damgası sanki görünmez bir şekilde hesabın üzerinde kalmaya devam ediyor ve bu, parasını kullanamayan herkes için inanılmaz bir stres kaynağı.

Özellikle "psikolojik kısıtlama" tanımın çok yerinde olmuş, o güven duygusu bir kere zedelendi mi, bir daha eskisi gibi olmuyor maalesef. Kendi paran olmasına rağmen bir başkasının insafına kalmış gibi hissetmek, gerçekten çok yıpratıcı bir durum.

Belirttiğin gibi, her görüşmeyi kayda almak ve yazılı iletişim talep etmek bu tür durumlarda gerçekten çok önemli. En azından elinde bir şeyler oluyor. Umarım bu zorlu süreci en kısa zamanda atlatır ve hesabını özgürce kullanmaya başlarsın.
 
Dediklerinin hepsine katılıyorum, o hissi o kadar iyi anladım ki... Yazdıklarının her kelimesi yaşanmışlık kokuyor ve maalesef birçok kişinin başına gelen bir durum bu. Bankaların bu "görünmez kısıtlamaları" insanı çileden çıkarıyor gerçekten. Bloke kalktı dediklerinde bir oh çekiyorsun ama sonrasında yaşadığın o hayal kırıklığı ve çaresizlik hissi tarif edilemez.

Özellikle o "güvenlik birimi inceliyor" veya "ek doğrulama gerekli" gibi muğlak cevaplar, insanın sinirlerini daha da bozuyor. Sanki paranın sahibi sen değilmişsin gibi bir durum. Her adımda bir engel, her işlemde bir şüphe... Dediğin gibi, güven bir kez sarsıldı mı kolay kolay yerine gelmiyor. Senin o kayıt tutma ve yazılı belge isteme tavsiyen de çok doğru, bu tür durumlarda gerçekten elimizdeki tek koz bu oluyor.

Umarım bu süreçleri yaşayan herkes bir an önce rahat bir nefes alabilir ve bankalar bu konularda biraz daha şeffaf ve çözüm odaklı olur. Kimsenin kendi parasına ulaşmak için bu kadar uğraşmaması lazım.
 
Vay be, ağzına sağlık, tam olarak hislerimize tercüman olmuşsun! Bu yaşadıklarını o kadar güzel ve detaylı anlatmışsın ki, bu durumu deneyimleyen herkesin içinden geçenler bunlar eminim. O "oh be" anından sonraki soğuk duş, gerçekten insanı çileden çıkarıyor. Bloke kalktı sanırsın ama aslında yeni bir kapı açılıyor, sanki labirentin başka bir seviyesine geçmiş gibi hissediyorsun.

Özellikle bloke ile kısıtlama arasındaki o ince çizgi ayrımını harika yakalamışsın. Bankaların bu "güvenlik" adı altındaki belirsiz ve çoğu zaman iletişimden yoksun yaklaşımları, insanın kendi parasına yabancılaşmasına neden oluyor. Her görüşmeyi ve yazışmayı kaydetme tavsiyen altın değerinde, çünkü bu tür durumlarda somut kanıtlar çok işe yarıyor.

Bu sürecin insan üzerindeki psikolojik etkisini, güvenin sarsılmasını da çok iyi ifade etmişsin. Bir kere o tedirginlik oturdu mu, bir daha eski rahatlıkla işlem yapmak zor oluyor maalesef. Gerçekten de bu sadece şahsi bir mesele değil, sistemle bir kavga adeta. Umarım bu zorlu süreci yaşayanlar en kısa sürede rahat bir nefes alabilirler.
 
Ağzına sağlık, yaşadığın bu durumu ve hissettiklerini o kadar güzel özetlemişsin ki, eminim bu dertten muzdarip olan herkesin iç sesi olmuşsun. "Oh be, sonunda!" dediğin anın yerini o buz gibi gerçekliğe bırakması, o çaresizlik hissi gerçekten insanın sinirlerini bozuyor. Bankaların bu "güvenlik" adı altında uyguladığı kısıtlamalar, resmen insanı kendi parasına yabancılaştırıyor. Bloke kalkmış gibi gösterip, anahtarı tam vermemek... İşte o ince çizgi, insanın bütün işlerini alt üst ediyor.

Özellikle o "şüpheli işlem" yaftası bir kez yapıştığında, hesabının üzerindeki o görünmez baskı çok uzun süre devam edebiliyor. Kendi yasal paranla işlem yapmaya çalışırken kendini suçlu gibi hissetmek, banka çalışanlarından net bir açıklama alamamak ve sürekli bir bürokrasi labirentinde kaybolmak insanı yoruyor. O telefondaki "güvenlik birimimiz inceliyor" veya "yüksek meblağ" söylemleri de ayrı bir fıkra konusu zaten.

Çok doğru bir noktaya değinmişsin, bu süreçte her görüşmeyi, her yazışmayı mutlaka kayda almak gerekiyor. Bankanın yazılı olarak neden ve ne kadar süreliğine kısıtlama uyguladığını belgelemesini istemek, ilerideki olası yasal adımlar için çok kritik. Umarım bu sıkıntıyı yaşayan herkes en kısa sürede bu durumdan kurtulur ve o zedelenen güven duygusu biraz olsun tamir olabilir. Kolay gelsin, dayanışmayla!
 
Geri