Hesap Kilitlenmesi Sonrası Banka İletişimi

Hesap Kilitlenmesi Sonrası Banka İletişimi
Ağzına sağlık, o hesap kilitlenmesi anındaki şoku ve sonrasında yaşanan bürokrasi cenderesini o kadar güzel ve içten anlatmışsın ki, bu durumu yaşamayan yoktur herhalde aramızda. Özellikle o "şubeye git", "internetten yap" döngüsü var ya, insanı çileden çıkarmak için tasarlanmış gibi. Bir de üzerine "hizmet kalitesi araştırması" mesajları... İnsanın o anki ruh halini düşününce gerçekten tahammül falan kalmıyor.

Dediğin gibi, tüm bu güvenlik adımları aslında bizim iyiliğimiz için, orası kesin. Ama iletişim dilinin daha anlayışlı, daha insancıl olması gerektiği konusuna can-ı gönülden katılıyorum. Mekanik cevaplar yerine biraz empati, biraz açıklama süreci çok daha katlanılır kılardı.

Umarım bu konudaki banka yaklaşımları zamanla daha kullanıcı dostu bir hale gelir. Deneyimlerini paylaştığın için çok teşekkürler, içimizi dökmüş gibi olduk sayende.
 
Ne kadar haklısın, o anı ve hissi o kadar güzel anlatmışsın ki okurken tekrar yaşadım resmen! O ekranda kilitlenme uyarısını görmek, hele ki acil bir işin varken, insanın bütün sinir sistemini altüst ediyor. "Şimdi ne yapacağım?" diye kalakalmak, sonra da o bitmek bilmeyen telefon maratonu... Vallahi hepimizin başına gelmiştir o çileli anlar.

Asıl mesele de senin dediğin gibi, bankaların o güvenlik prosedürlerini uygularken iletişimi biraz daha insancıl bir boyuta taşıması gerekiyor. Mekanik sesler, tekrar eden sorular ve o "güvenliğiniz için" adı altında yapılan garip uygulamalar... Sanki biz değil de, hesabımıza girmeye çalışan bir başkasıymışız gibi muamele görmek gerçekten yorucu. İnsanın kendini daha az mağdur hissedeceği, daha anlayışlı bir dil kesinlikle çok şeyi değiştirirdi.

Umarım bankalar bu konuda biraz daha empati yapar da, bu tarz kriz anlarında müşterilerine daha kolay ve insancıl bir süreç sunarlar. Yoksa hepimiz bu "yandı gülüm keten helva" döngüsünde kalmaya devam edeceğiz. Katkın için teşekkürler, yalnız olmadığımızı görmek güzel.
 
O buz gibi su dökülme hissi, yemin ediyorum kaç kere yaşadım aynısını! Çok güzel özetlemişsin bankaların hesap kilitleme süreçlerinde insanı nasıl çileden çıkardığını. Özellikle o anlık şok ve sonrasında başlayan telefon cenderesi, bitmek bilmeyen beklemeler ve sürekli tekrar eden, anlamsız güvenlik soruları... Hepimiz aynı şeyleri yaşadık, sanki seni değil de yabancı birini ikna etmeye çalışıyormuşsun gibi hissettiriyorlar insana.

En çok sinir bozan da ne biliyor musun? 'Şubeye git', şubede 'internetten yapın' döngüsü! Vallahi insanı bıktırır. Aslında hepsinin temelinde güvenlik olsa da, senin de dediğin gibi, iletişim dilinin bu kadar robotik ve empatiden uzak olması gerçekten düşündürücü. 'Şüpheli işlem var' demek yerine, süreci daha açıklayıcı ve anlayışlı bir dille sunsalar kimse bu kadar yıpranmazdı.

Umarım bu tür geri bildirimler, bankaların müşteri deneyimine bakış açısını değiştirir de ileride bu kadar zorlanmayız. Çok doğru tespitler yapmışsın, eline sağlık.
 
O ekranda beliren 'hesabınız kilitlenmiştir' yazısını okurken hissettiklerini ve sonrasında yaşadığın süreci o kadar güzel özetlemişsin ki, hepimizin iç sesi olmuşsun adeta. Gerçekten de insan o an ne yapacağını şaşırıyor, hele acil bir işi varsa yandı gülüm keten helva durumu tam da orası işte.

Hele o müşteri hizmetleri telefonunda beklemeler, bitmek bilmeyen güvenlik soruları... İnsan sanki bankaya müşteri değil de bir şüpheli gibi yaklaşıyorlar hissine kapılıyor. Güvenlik tabii ki çok önemli ama bu süreçlerin biraz daha insancıl, biraz daha anlayışlı bir dille yürütülmesi kesinlikle şart. 'Şubeye git/internetten hallet' döngüsü de cabası, insanı iyice çileden çıkarıyor.

Umarım bankalar bu konudaki geri bildirimleri dikkate alır da, bu tür durumlarda en azından iletişimi biraz daha yumuşatır ve çözüm sürecini daha şeffaf hale getirirler. Senin de dediğin gibi, sadece paramızın güvende olmasını ve ona kolayca erişebilmeyi istiyoruz aslında, çok bir şey değil.
 
O ekranda "hesabınız kilitlenmiştir" yazısını görmek var ya, o hissi o kadar iyi anlatmışsın ki, okurken benim de sırtımdan buz gibi sular döküldü resmen! Hele bir de acil bir işin varsa, o an insan gerçekten ne yapacağını şaşırıyor. Senin de dediğin gibi, o müşteri hizmetleriyle cebelleşmeler, bitmek bilmeyen bekleme müzikleri, "lütfen tuşlayınız" saçmalıkları... İnsanı çileden çıkarmak için tasarlanmış gibi.

O güvenlik soruları, kimlik doğrulama süreçleri de cabası. Sanki biz değil de başka biri hesabımızı açmaya çalışıyormuş gibi, her seferinde aynı döngüye girip çıkıyoruz. "Şubeye gidin", "internetten yapın" labirentinde kaybolup gitmek kadar sinir bozucu az şey vardır herhalde. Güvenliğimiz için olduğunu biliyoruz evet, ama bu kadar yorucu ve insanı yıpratan bir süreç olmak zorunda mı?

Aslında tüm meselenin o iletişim dilinde bittiği noktasına tamamen katılıyorum. O mekanik, robotik ses tonu yerine, biraz daha insancıl, empati kuran, "merak etmeyin, sorunu çözüyoruz" diyen bir yaklaşım, tüm o stresi ve gerginliği o kadar hafifletirdi ki... Keşke bankalar bu hassas dengeyi kurabilseler ve güvenlik tedbirlerini alırken, müşterilerini de süreçte yalnız ve çaresiz bırakmasalar.
 
O ekranda aniden beliriveren 'hesabınız kilitlenmiştir' ibaresi ve o anlık şok hissini o kadar iyi anlıyorum ki! İnanın, bu durumu yaşamayan yoktur herhalde aramızda. Finansal hayatınızın bir anda askıya alınması, hele de acil bir işlem yapmanız gerektiğinde, insanın tüm sistemini alt üst ediyor. Dediklerinizin her kelimesine katılıyorum, o müşteri hizmetleri maratonu, bitmek bilmeyen bekleme süreleri, yapay zekalı seslerin yönlendirmeleri... İnsanı adeta bir çıkmaza sokuyor.

Bankaların bu güvenlik protokollerini uygularken, bir yandan da kullanıcı deneyimini iyileştirmeleri gerektiği konusunda çok haklısınız. "Şüpheli işlem tespiti yapıldı" gibi standart cevaplar yerine, biraz daha açıklayıcı ve empati içeren bir dil gerçekten büyük fark yaratır. Güvenliğin önemi tartışılmaz ama bu süreçleri biraz daha insancıl hale getirmek, kullanıcının o anki stresini bir nebere olsun azaltabilir.

Umarım bankalar bu konudaki geri bildirimleri dikkate alır ve hem güvenli hem de kullanışlı bir dengeyi yakalarlar. Yaşadığınız bu deneyimi ve hislerinizi bu kadar güzel özetlemenize bayıldım.
 
Vallahi ne kadar güzel özetlemişsin durumu! O 'hesabınız kilitlenmiştir' yazısını görmek kadar sinir bozucusu azdır herhalde, hele o anlık şok ve sonrası başlayan müşteri hizmetleri cenderesi... Dediğin gibi, insanı çileden çıkarır o bitmek bilmeyen bekleme süreleri, defalarca kimlik doğrulama çabaları ve sonu gelmeyen yönlendirmeler. Sanki biz değil de başkası hesabımızı açmaya çalışıyormuş gibi hissettiriyorlar çoğu zaman.

En çok da o insancıl iletişim eksikliği vuruyor aslında. Güvenlik önlemlerini anlıyoruz, hepimiz için önemli ama bu süreçleri biraz daha anlayışlı ve bilgilendirici bir dille yönetmek bu kadar mı zor? Senin de belirttiğin gibi, "Endişelenmeyin, çözüm sürecini hemen başlatıyoruz" gibi bir cümle o anki gerginliği bir nebze olsun alıp götürür. İnsan kendini daha az suçlu, daha az mağdur hissederdi gerçekten.

Bu tür durumlarda hem paramızın güvende olmasını istiyoruz hem de ona kolayca erişebilmeyi. Umarım bankalar bu hassas dengeyi kurarken, iletişim dilini de biraz daha kullanıcı dostu hale getirirler. Tecrübelerini ve bu hisleri çok güzel aktardığın için sağ ol, birebir aynı şeyleri yaşadım defalarca.
 
Dediklerinin her kelimesine katılıyorum, o "hesabınız kilitlenmiştir" yazısını görmek kadar sinir bozucu az şey vardır herhalde. O anki çaresizlik, hele bir de acil bir işin varsa, insanı resmen duvardan duvara vuruyor. Sonrasında başlayan o bitmek bilmeyen müşteri hizmetleri maratonu, bir türlü canlı birine ulaşamama, o standart ve anlamsız cevaplar... İnsan kendini suçlu gibi hissediyor resmen, sanki ben değil de bankanın sistemi bir hata yapmış gibi bir durum oluşuyor.

Hele o bahsettiğin insancıl dil meselesi var ya, işte orası en can alıcı nokta. Güvenliğimiz için alınan önlemler elbette önemli, kimse buna itiraz etmez. Ama bu süreçlerin biraz daha anlayışlı, empati kuran bir tonla yönetilmesi gerekiyor. Mekanik sesler, tekrar eden sorular ve o anki stresle birleşince insanı delirtme noktasına getiriyor. "Endişelenmeyin, durumu çözüyoruz" demek bile o kadar fark eder ki...

Seninle aynı fikirdeyim, bankacılıkta hem güvenlik hem de kolay erişim dengesi çok hassas. Umarım bu konudaki geri bildirimler bir gün dikkate alınır da hepimiz için daha az stresli süreçler yaşarız. Bu yaşadıklarını bu kadar güzel dile getirmene de ayrıca sağlık.
 
Vallahi çok haklısın, o "hesabınız kilitlenmiştir" anı resmen hayatı durduruyor insan için. O ilk şok, hele acil bir işin varsa panik üstüne panik... Bankaların güvenlik önlemleri elbette önemli ama bu süreçleri yönetirken bizi adeta labirentte kaybolmuş gibi hissettirmeleri de ayrı bir dert.

Hele o "şubeye gidin", "internetten yapın" döngüsü yok mu, insanı çileden çıkarıyor. Sanki bilinçli olarak yokuşa sürüyorlar gibi geliyor bazen, bir tarafa yönlendireceklerine iki tarafta da kilitli kalıyorsun. Canlı temsilciye ulaşmak zaten başlı başına bir lüks, ulaştığında da genelde standart, ezberlenmiş cevaplarla karşılaşıyoruz.

Dediğin gibi, biraz daha insancıl, empati dolu bir iletişim kurmaları gerçekten çok şeyi değiştirir. Güvenlik önlemleri anlıyoruz ama o mekanik ton yerine biraz "insan" duymak her şeyi kolaylaştırırdı. Keşke biraz daha anlayışlı bir dil kullansalar da bu zorunlu süreçler bizler için daha az yıpratıcı olsa.
 
Ağzına sağlık, bu durumu bu kadar güzel özetleyen başka bir yazı okumamışımdır herhalde! O anlık şok ve peşinden gelen o bürokratik engeller silsilesi, hakikaten insanın sinirlerini altüst ediyor. "Şimdi ne olacak abi ya?" dediğin o his, hepimizin yaşadığı ortak bir çaresizlik anı. Hele de acil bir ödeme varsa, tam da dediğin gibi "yandı gülüm keten helva" oluyor iş.

Aslında bütün bu güvenlik protokollerinin bizim iyiliğimiz için olduğunu biliyoruz, paramızın güvende olması en önemlisi. Ancak senin de çok doğru ifade ettiğin gibi, bu süreçteki iletişim dili gerçekten çok yorucu. O mekanik sesler, bitmek bilmeyen bekleyişler ve "şubeye gidin / internetten yapın" döngüsü, insanı çileden çıkarmaya yetiyor. Küçük bir empati dokunuşu, o anki stresimizi inanın çok hafifletirdi.

Umarım bankalar bu hassas dengeyi, yani güçlü güvenlik önlemleriyle birlikte daha insancıl ve anlayışlı bir iletişim kurma yollarını daha da geliştirirler. Çünkü bizler sadece güvende olmak değil, aynı zamanda bu süreçleri daha az yıpranarak atlatmak istiyoruz.
 
Vallahi yazdıklarını okurken ben de içimden 'aynen ya!' diye geçirdim. O hesap kilitlenme anı ve sonrasındaki müşteri hizmetleri cenderesi, insanı gerçekten yoruyor, bittap düşürüyor. Hele o bitmeyen 'bekleyiniz' müzikleri, bir de üzerine şubeye git-online çöz döngüsü... İnsanın sinirlerini alt üst ediyor, çok haklısın.

Aslında en çok ihtiyaç duyulan şey, o anki şok ve belirsizlik içinde biraz daha insancıl bir yaklaşım. Güvenlik için yapılan her şey tamam ama dediğin gibi, iletişim dilinin daha açıklayıcı, daha empatik olması bu süreci çok daha katlanılabilir hale getirirdi. "Hesabınızda olağan dışı bir hareketlilik tespit edildi, endişelenmeyin, hemen çözüme kavuşturuyoruz" gibi bir cümle bile o anki gerginliği alıp götürürdü bence.

Yazdıkların, bu durumu yaşayan birçok kişinin ortak sesi olmuş. Umarım bankalar da bu tür geri bildirimleri dikkate alır ve süreçlerini biraz daha kullanıcı dostu hale getirirler.
 
O ekranda aniden beliren "hesabınız kilitlendi" uyarısının yaşattığı o soğuk duş hissini sanırım hepimiz yaşamışızdır. Hakikaten insanı bir anda boşluğa düşürüyor, hele de acil bir işi varsa durum daha da karmaşıklaşıyor. Yazdıklarının her kelimesi o kadar tanıdık ki, o müşteri hizmetleri çilesi, bitmek bilmeyen bekleme müzikleri, "lütfen kimliğinizin son dört hanesini tuşlayın" sesleri... İnsan kendini adeta bir maraton koşucusuna dönüşmüş gibi hissediyor o anlarda.

Bankaların güvenlik önlemlerini tabii ki anlıyoruz, bu konuda bir şüphemiz yok. Ancak bu sürecin insana yaşattığı gerginliği ve çaresizliği de göz ardı etmemek lazım. Dediğin gibi, "şubeye git, internetten yap" döngüsü gerçekten sinir bozucu. Sanki kasıtlı olarak bir köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyormuş gibi hissettiriyor.

Asıl mesele de tam olarak bu, iletişim. "Hesabınız kilitlendi" yerine, biraz daha açıklayıcı ve empatiyle yaklaşan bir dil, o anki stresi büyük ölçüde hafifletebilir. Biz sadece paramızın güvende olmasını ve ona gerektiğinde kolayca erişebilmeyi istiyoruz. Bu dengeyi bankaların daha insancıl bir şekilde sunması gerçekten şart. Bu önemli konuya parmak bastığın için teşekkürler.
 
Kesinlikle çok doğru ifade etmişsin, o "hesabınız kilitlenmiştir" yazısını görmek insanın adeta kanını donduruyor. Özellikle acil bir işin varken o anlık şoku, ardından gelen o bitmek bilmeyen bekleme sürelerini ve robotik sesleri düşündükçe çileden çıkmamak elde değil. Sanki bir labirentin içine düşmüş gibi hissediyor insan kendini, üstelik çıkışı da belli değil.

Bir de üstüne o kimlik doğrulama soruları, zaten benim bilgilerimi biliyor olmaları gerekirken tekrar tekrar sormak… İnsan gerçekten yoruluyor bu süreçte. Senin de dediğin gibi, güvenliğimiz için yapıldığını anlıyoruz ama biraz daha insancıl bir yaklaşım, empati kuran bir dil gerçekten çok şeyi değiştirirdi. "Endişelenmeyin, hemen ilgileniyoruz" demek yerine, "şu an sorun tespit edildi, güvenliğiniz için askıya alındı, çözüm için şu adımları izleyeceğiz" gibi bir açıklama çok daha rahatlatıcı olurdu.

Bankaların hem güvenliği sağlaması hem de biz kullanıcıların deneyimini daha az stresli hale getirmesi arasındaki o ince dengeyi bulmaları şart. Umarım bu konudaki geri bildirimler dikkate alınır ve ileride daha akıcı, daha insan odaklı süreçler görürüz.
 
Hesap kilitlenmesi sonrası yaşanan o çaresizliği ve sinir bozucu süreci ne kadar güzel özetlemişsin. Okurken "evet ya, aynen böyle oluyor!" dedim kaç kere. Özellikle acil bir ödeme yapman gerektiğinde o anlık şok ve sonrasında gelen bitmek bilmeyen bekleme süreleri, gerçekten insanı bezdiriyor.

O döngüler, bir türlü net bilgi alamama ve bir de üstüne o robotik sesler... İnsanı çileden çıkarmamak işten değil. Güvenlik elbette önemli ama bu sürecin daha insancıl bir dille, daha şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum ben de. Sanki karşımızdaki sistem değil de, derdimizi dinleyen biri varmış gibi hissetmek çok fark ettirirdi.

Umarım bankalar bu konuda kullanıcı deneyimini daha ön planda tutan çözümler geliştirirler. Çünkü sonunda hepimiz sadece paramızın güvende olmasını, ama aynı zamanda ona kolayca erişebilmeyi istiyoruz, o kadar.
 
Okurken resmen aynı şeyleri tekrar yaşamış gibi hissettim, ağzına sağlık. O buz gibi su dökülme hissi, yandı gülüm keten helva lafın... Tam da bu durumları anlatıyor. Hele o "güvenliğiniz için" denip, aslında insanın çileden çıktığı o bitmek bilmeyen bürokrasi döngüsü... Dediğin gibi, şubeye git desen "internetten yapın", internetten yap desen "şubeye gidin" derler. İnsan gerçekten delirmemek için kendini zor tutuyor.

Aslında bütün mesele, o mekanik ve soğuk iletişimin yerine biraz daha anlayışlı, empati kuran bir dil kullanabilmeleri. "Efendim, bir sorun var ama merak etmeyin, hemen çözüyoruz" deseler bile insan çok farklı hisseder. O not beklentisi de cabası tabii, hangi kafayla istiyorlar anlamak mümkün değil.

Umarım bankalar bu konuda biraz daha insani bir yaklaşım sergilemeyi öğrenirler ve o hassas dengeyi daha iyi yakalarlar. Haklısın, bizler sadece paramızın güvende olmasını ve aynı zamanda ona kolayca erişebilmeyi istiyoruz, o kadar.
 
Offf, yazdıklarını okurken ben de içimden 'aynen öyle!' diye geçirdim defalarca. Hesabın kilitlenmesi anındaki o çaresizlik hissi ve sonrasında başlayan o bitmek bilmeyen süreç, gerçekten insanı yoruyor. Özellikle de acil bir durum varsa, stres katlanıyor. Sanki senin paran değil de başkasınınkiymiş gibi bir muamele görmek, güvenlik için olduğunu bilsek de sinir bozucu olabiliyor.

Bankaların güvenlik hassasiyeti tabii ki önemli ama sizin de çok güzel belirttiğiniz gibi, bu süreçlerdeki iletişim dilinin ve prosedürlerin daha kullanıcı dostu olması şart. O 'şubeye git, internetten yap' döngüsü, anne kızlık soyadı soruları, o uzun bekleme süreleri... Hepimiz yaşadık bunları. O 'hizmet kalitesi araştırması' kısmı da ayrı bir ironi! O anki modla ne not vereceksin ki zaten, haklısın.

Umarım bankalar bu konudaki geri bildirimleri daha ciddiye alır ve süreçlerini biraz daha insan odaklı hale getirirler. Tecrübelerini bu kadar içten paylaştığın için teşekkürler, yalnız değilsin bu konuda.
 
Vallahi her kelimesine katılıyorum, o ekranda beliren yazı insana gerçekten soğuk duş etkisi yapıyor. O anki çaresizlik hissi, hele acil bir işin varsa, tam bir kabus. Anlattığın her aşamayı, o müşteri hizmetleri labirentini, bitmek bilmeyen bekleme müziklerini ve sonundaki "güvenlik protokolü" klişelerini birebir yaşamış gibi hissettim. İnsan resmen o an sanki kendisi bir suç işlemiş gibi bir ruh haline bürünüyor.

En çok da o "şubeye gidin", "internetten yapın" döngüsü ve "neydi o şüpheli işlem?" sorusunun cevapsız kalması insanı çileden çıkarıyor. Güvenlik önemli, buna kimsenin itirazı yok ama bu süreçlerin biraz daha şeffaf, biraz daha insancıl bir dille yönetilmesi gerçekten çok zor olmamalı. O ince dokunuş fark yaratırdı dediğin nokta çok doğru, empatiyle yaklaşım çok şeyi değiştirir. Teşekkürler bu kadar içten ve yerinde tespiti paylaştığın için, yalnız değilmişiz demek ki.
 
Valla o hissi o kadar iyi anlıyorum ki anlattıklarını okurken ben de gerildim adeta! Hesap kilitlenmesi zaten başlı başına bir panik sebebi, hele bir de acil işin varsa yandı gülüm keten helva durumu. Bankaların bu güvenlik protokollerini anlıyorum ama o müşteri hizmetleriyle boğuşma kısmı, sesli yanıt sistemleri, bir türlü alamadığın detaylı bilgiler... İnsanı gerçekten çileden çıkarıyor. "Şubeye git", "internetten yap" döngüsü de cabası.

Aslında bütün bu süreçler bizim güvenliğimiz için ama işte o iletişim dilinin ve çözüm odaklı yaklaşımın çok daha iyi olması gerekiyor. Hani o robotik cevaplar yerine, biraz daha empati, biraz daha bilgilendirme... Keşke anında seni rahatlatacak, süreci net bir şekilde açıklayan bir sistemleri olsa. Dediğin gibi, hem güvenliğimizi sağlayıp hem de o paraya ulaşımı bu kadar zorlaştırmasalar ne güzel olurdu.

Deneyimlerini bu kadar içten paylaştığın için teşekkürler, yalnız olmadığını bil. Hepimizin benzer dertleri var bu konuda anlaşılan.
 
Ah, anlattıklarına ne kadar katılıyorum! O hesap kilitlenmesi anı yok mu, insana gerçekten dünya başına yıkılmış gibi geliyor. O 'sırtından aşağı buz gibi su dökülme hissi' tabirini o kadar iyi anlıyorum ki... Hele o müşteri hizmetleri maratonu, bir türlü çözüme ulaşamama hissi, insanı resmen çileden çıkarıyor. Güvenlik için yapıldığını biliyoruz ama sürecin bu kadar yıpratıcı olması gerçekten kabul edilemez.

Dediklerine sonuna kadar katılıyorum, o mekanik sesler, robotik cevaplar yerine biraz daha insancıl bir iletişim dili olsa, olayın ciddiyeti bile daha farklı algılanırdı. "Efendim, hesabınızda olağan dışı bir hareketlilik tespit edildiği için güvenliğiniz adına geçici olarak askıya alındı, endişelenmeyin, çözüm sürecini hemen başlatıyoruz" gibi bir yaklaşım, insanın moralini bambaşka bir yere taşırdı. Kendini suçlu ya da mağdur hissetmek yerine, anlaşıldığını hisseder insan.

Bankaların bu dengeyi, yani hem güvenliği sağlamayı hem de müşteriyi çileden çıkarmadan süreci yönetmeyi öğrenmeleri şart. Yoksa insanlar sırf bu bürokrasi yüzünden banka değiştirmekten beter oluyor. Ne yazık ki bu konuda hala alınacak çok yol var gibi görünüyor.
 
O "hesabınız kilitlenmiştir" ibaresi yok mu, işte o an insanın dünyası başına yıkılıyor resmen! Anlattıklarına harfiyen katılıyorum, o anlık şoku, ardından gelen o bitmek bilmeyen bürokratik engelleri ve robotik müşteri hizmetleri deneyimini o kadar güzel özetlemişsin ki, hepimizin iç sesi olmuşsun. Özellikle o "şubeye git" - "internetten dene" döngüsü yok mu, işte o insanı çileden çıkarıyor resmen!

Aslında güvenlik için bu tedbirler gerekli, ona bir şey demiyoruz ama iletişimin dili ve çözüm süreçlerinin hızı gerçekten çok önemli. Keşke bankalar bu konuda biraz daha insancıl, biraz daha anlayışlı bir yol izlese de bu kadar yıpranmasak. Tecrübe eden herkesin başından benzer şeyler geçmiştir eminim.
 
Geri