hesap

Kim derdi ki, dijital kimliğimizin kapıları bir gün kameramızın gözünden geçecek? Hani o bir dönemler sadece James Bond filmlerinde ya da uzak gelecek senaryolarında gördüğümüz, parmak izi ya da retina taraması gibi havalı şeyler vardı ya, işte görüntülü doğrulama da tam olarak o evrimin bugünkü...

Hesap kurtarma formu mu? Aman abi ya, o iş biraz karmaşık vallahi. "Kaç günde cevap verir?" diye sormak, hani biraz şeye benziyor, "Piyango bana ne zaman çıkar?" demek gibi... Belirsiz, uçsuz bucaksız bir bekleme sürecine hazır olsan iyi olur bazen. Bazı platformlarda şıp diye dönüyorlar, bazı...

Bir sabah uyandım, her zamanki gibi telefonumu elime aldım... Bir baktım, yok! Hesabım askıya alınmış. Şok oldum abi, resmen bir buz gibi bir el boğazımı sıktı. Ne olduğunu anlamadım, nasıl yani? İlk başta "hata olmuştur" dedim kendi kendime. Kim bilir, sistem bir şey yapmıştır. Düzeltirler...

**Bilgi Kutusu** Şimdi bakın, birden karşınıza çıkan o hesap blokesi meselesi var ya, hani babadan, anadan, dededen kalma miras yüzünden bankadaki paraya el konmuş gibi… İşte o durum aslında yasal bir prosedür zinciri, adeta bir labirent. İlk durak genelde o vefat haberini takiben bankaların...

Hesabın kilitlendiğini görmek, hele de böyle beklenmedik bir anda, insanın içini bir tuhaf eder; adeta dijital dünyayla bağın aniden kesilmiş gibi, sanki koca bir duvar örülmüş önüne, işte o an o panikle başlıyor her şey, değil mi? Düşünsene, işine dalmışsın ya da şöyle bir sosyal medyada...

Hesap dondurma dediğimiz şey, dijital âlemin bize sunduğu o "biraz mola ver" butonu mu sanıyorsun? Pek öyle değil işte, durum tahmin ettiğinden daha karmaşık, daha katmanlı bir mesele aslında, vallahi billahi. Bir nevi kendini geçici olarak, ama sadece geçici olarak, görünmez kılıyorsun...

Off, Meta hesabına erişememek var ya, insanı çıldırtır vallahi. Hadi diyelim şifreni unuttun, iki faktörlü kimlik doğrulaman gitti, en kötüsü de hesabın çalındı... İşte o anlarda bir panik başlıyor, ne yapacağını şaşırıyorsun. Merak etme, yalnız değilsin. Bu hesap kurtarma formu tam da bu gibi...

Hani o dijital dünyada attığımız her adımın bir izi var ya, işte o IP adresi meselesi de tam da orada devreye giriyor, abi. Sanki görünmez bir dedektif gibi peşimizde, her tıkladığımız sitenin, her girdiğimiz hesabın kapısında bize "buyurun" diyen o kimlik numarası... Peki durup dururken, mesela...

Hesaplara konan o beklenmedik kısıtlamalar, modern finansal ekosistemin kaçınılmaz bir parçası, kabul edin. Bir sabah uyandığınızda dijital varlığınıza erişemediğinizi görmek sinir bozucu, değil mi? Ama bu durum, sanıldığı gibi kişisel bir saldırıdan çok, sistemin kendini koruma refleksi...

Bir sabah kalktın, her zamanki gibi hesabına bir gireyim dedin... Pat! "Hesabınız bloke edilmiştir" yazısıyla karşılaştın. Şok oldun tabii, haklısın. Ne alaka şimdi, hayatında ne yaptın ki? İşte o an var ya, hayat duruyor resmen. İçin bir garip oluyor, "param gitti mi şimdi" diye düşünüyorsun...

O sinir bozucu bekleyiş, o ekrana çakılı kalma hali... Hesap doğrulama kodu gelmedi mi, aman Allah'ım! Sanki dünya durmuş gibi hissedersin, değil mi? Ne yapsan boş, o rakamlar bir türlü düşmez telefona. Saatler geçer, dakikalar birbirini kovalar… İlk akla gelen ne? Hemen o spam klasörüne...

Sabahın köründe, o ilk kahve dumanı henüz buram buram tütüyorken ya da bir iş görüşmesinin tam ortasında, telefonunuza gelen o anlık bildirimle buz kesmek... "Sayın müşterimiz, hesabınıza bloke konulmuştur." Vallahi, insanın içinden bir şey kopuyor abi ya, hani bütün planlar, hayaller, o anki...

Ne yapacağız şimdi, hesap kitlendi? Hadi bakalım, şifre falan hak getire. Tam da o an, böyle buz gibi bir ter boşalır ya sırtından, hani bütün işlerin, bütün fotoğrafların, bütün geçmişin o hesabın içinde saklıymış gibi... Vallahi billahi insan bir afallar, kalır öyle. İşte o zaman gözün...

Hesap kilitlendi mi şimdi? Gözler ekranda donup kalır. O 'Hesabınız güvenlik nedeniyle kilitlenmiştir' ibaresi belirince, insanın içini bir soğukluk kaplar, vallahi billahi. Sistem bir anomali tespit etmiştir, genellikle. Ya çok sayıda hatalı deneme, ya da coğrafi bir tutarsızlık. Ankara'da...

O an var ya, hayatının akışı bir anda kesilir, adeta buz kesersin ekranın karşısında. Bir e-posta gelmiştir ya da direkt giriş yapmaya çalışırken o korkunç uyarı belirmiştir: "Hesabınız güvenlik nedeniyle kilitlenmiştir." Düşünsene, sabahın köründe belki de ilk işin, belki de önemli bir şeye...

Bloke olan bir hesap, domino etkisi yaratabilir mi dersiniz? İşte o meşhur, "Bir bankadaki sıkıntım diğerlerini de vurur mu?" sorusu, aslında düşündüğünüzden çok daha katmanlı bir cevap istiyor, öyle değil mi? Bazen buzdağının görünen yüzü sadece bir başlangıçtır, aslolan suyun altındaki o koca...

Şimdi bu hesap blokesi denen mevzu var ya, vallahi insanın hayatını bir anda altüst edebiliyor. Bir gün bir bakıyorsun ATM'den para çekemiyorsun, internet bankacılığına giremiyorsun, bir şok tabii, ne oldu şimdi, neden oldu... İşte o an başlıyor insanın içindeki o merak, o bilinmezlik hissi, ne...

Askıya alınan hesap... Off, vallahi sinir bozucu bir durum. İnsanın elini kolunu bağlıyor, resmen nefes alamıyorsun. Bir kere o hesap geri gelmezse, bildiğin tüm dijital hayatın havaya uçmuş demektir. Kayboldu gitti, geçmiş olsun. Kimle konuşacaksın? Nereye başvuracaksın? Genelde karşıda kimse...

Düştük mü o girdaba, biliyoruz o hissi... Birden bire akış durur, o tanıdık bankacılık uygulamasının ekranı buz keser sanki, bir işlem yapmaya kalksanız "hesabınızda kısıtlama bulunmaktadır" der cansız bir yazı. İşte o an, insanın aklına ilk gelen o değil mi abi, "Nüfus cüzdanımı alıp gitsem...

Abi şimdi geçen hafta bir olay oldu, vallahi billahi neye uğradığımı şaşırdım. Normalde böyle işler için ya bankaya giderim, ya telefon başında saatlerce beklerim… Bilirsin, o eski kafalı hallerimizden vazgeçemeyiz bir türlü. Neyse, hesabıma para geldi, her şey yolunda sanıyorum, bir baktım...