IndigoTelescope
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi düşünsene, yeni almışsın telefonunu, yurt dışından gelmiş, elinde mis gibi duruyor… O ilk şok var ya, hani bir sabah uyanırsın da telefonun ‘servis yok’ der, ya da arama yapmaya kalktığında ‘cihazınız kayıtlı değil’ uyarısı belirir ekranda, hah işte o an başlıyor her şey. Valizden çıkan faturayı, pasaport mührünü, hatta uçağa biniş kartını arama telaşı sarıyor insanı, sanki bir hazine arıyormuşçasına. İlk akla gelen şey de aceleyle e-Devlet’e dalıp bir bakmak oluyor, orada bir ‘IMEI sorgulama’ kısmı var ya, hah işte orada çıkar karşına o nahoş bilgi: “Cihazın kayıt dışı olduğu tespit edilmiştir.” Yani ilk adım aslında durumu netleştirmek, cihazın neden bloke edildiğini anlamakla başlıyor, yani önce teşhis, sonra tedavi...
E-Devlet üzerinden yapılacak işlemlerin başında, pasaport kaydıyla ilgili başvurular geliyor, malum bizim o 120 günlük yasal kullanım süremiz var ya, işte o bitince, ya da farkında olmadan kayıt edilmediği ortaya çıkınca kapanıyor cihazın şebeke erişimi. Bu kayıt işlemi için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) belirlediği harcı yatırmak şart tabii, malum o meblağ da öyle az buz değil artık, her sene artıyor... Ardından e-Devlet’ten “cep telefonu kayıt” sekmesine girip, pasaport bilgilerimizle, ülkeye giriş tarihimizle ve o harç dekontuyla başvuruyu tamamlamamız gerekiyor, eksiksiz bir şekilde doldurmak çok önemli. Vallahi billahi, burada en kritik nokta, pasaporta işlenmiş olan o giriş mührünün tarihi, sistem ona bakıyor çünkü, 120 günü geçirmemeye özen göstermelisin, yoksa işler sarpa sarabiliyor, geriye dönük bir kayıt imkanı da pek olmuyor sonra.
Peki, bu kayıt işi bittikten sonra ne kadar sürer abi telefonun açılması, hani o sinir bozucu bekleyiş ne zaman biter? Normal şartlarda, yani her şey eksiksiz ve hatasız bir şekilde yapıldıysa, e-Devlet üzerinden tamamlanan bu kayıt başvuruları genelde bir iki gün içinde, hadi bilemedin üç iş günü içinde sisteme düşer, cihazın hattı açılır. Çoğu zaman aynı gün bile açıldığı görülüyor, hele ki hafta içi mesai saatlerinde yapılmışsa başvuru, sistem çok hızlı çalışıyor. Otomatik olarak kontrol ediyor çünkü pasaport bilgilerini, ödeme dekontunu, ülkeye giriş tarihinle IMEI eşleşmesini... Böylece kısa sürede o canım telefonun tekrar şebekeye bağlanıyor, mis gibi kullanıma hazır hale geliyor, yani bu aşamada çok da sabırsızlanmaya gerek yok, biraz bekleyince oluyor, oluyor yani.
Ama diyelim ki senin durum biraz daha farklı, hani o basit kayıt işinden öteye geçmiş bir mevzu var... Belki cihazın yanlışlıkla çalınmış/kayıp ihbarı yapılmış, ya da önceden kayıtlıyken bir anda bloke olmuş, yahut başka bir teknik aksaklık yüzünden erişimi kesilmiş olabilir. İşte o zaman işler biraz uzayabiliyor, çünkü artık BTK'nın daha derinlemesine bir inceleme yapması gerekiyor, işin içine başka departmanlar da giriyor. Bu tür durumlarda, bir dilekçeyle doğrudan BTK'ya başvurman gerekebilir, yanına faturanı, kimliğini, hatta mümkünse cihazın kutusunu ve garanti belgesini de alıp gitmelisin, ne kadar belge o kadar hızlanma ihtimali... Abi ya, bazen yetkili servisler de bu konuda yardımcı olabiliyorlar, özellikle ithalatçı firma kaynaklı bir hataysa... Orada dosya oluşturulur, incelemeye alınır, bu süreç de bazen haftaları bulabiliyor, hatta bir ayı bile geçtiği oluyor, sabır taşı çatlatır cinsten bir bekleyiş yani.
Şimdi özetle, işin püf noktası, başvuru yaparken en ufak bir detayı bile atlamamakta gizli, çünkü o küçücük bir harf hatası, yanlış girilmiş bir numara, bütün süreci baştan başlatabilir, hatta daha da uzatabilir. Pasaport fotokopin net mi, fatura üzerindeki IMEI ile cihazdaki aynı mı, hepsi titizlikle kontrol ediliyor sistem tarafından... Bir de o müşteri hizmetleri var ya, hani bazen bizi çileden çıkaran... Onlarla da nazikçe ama kararlı bir şekilde iletişimde kalmak lazım, takip etmek önemli. Çünkü sonuçta onların da bir sistemi var ve o sistemin çarkları dönerken bazen bizim ufak bir hatırlatmamız bile hızlandırabiliyor işleri, kim bilir. Yani demem o ki, bu süreç biraz bürokrasiyle boğuşmak gibi, ama doğru adımlarla ve sabırla üstesinden gelinir, vallahi billahi. Telefonun tekrar hayat bulacak, sen yeter ki pes etme...
E-Devlet üzerinden yapılacak işlemlerin başında, pasaport kaydıyla ilgili başvurular geliyor, malum bizim o 120 günlük yasal kullanım süremiz var ya, işte o bitince, ya da farkında olmadan kayıt edilmediği ortaya çıkınca kapanıyor cihazın şebeke erişimi. Bu kayıt işlemi için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) belirlediği harcı yatırmak şart tabii, malum o meblağ da öyle az buz değil artık, her sene artıyor... Ardından e-Devlet’ten “cep telefonu kayıt” sekmesine girip, pasaport bilgilerimizle, ülkeye giriş tarihimizle ve o harç dekontuyla başvuruyu tamamlamamız gerekiyor, eksiksiz bir şekilde doldurmak çok önemli. Vallahi billahi, burada en kritik nokta, pasaporta işlenmiş olan o giriş mührünün tarihi, sistem ona bakıyor çünkü, 120 günü geçirmemeye özen göstermelisin, yoksa işler sarpa sarabiliyor, geriye dönük bir kayıt imkanı da pek olmuyor sonra.
Peki, bu kayıt işi bittikten sonra ne kadar sürer abi telefonun açılması, hani o sinir bozucu bekleyiş ne zaman biter? Normal şartlarda, yani her şey eksiksiz ve hatasız bir şekilde yapıldıysa, e-Devlet üzerinden tamamlanan bu kayıt başvuruları genelde bir iki gün içinde, hadi bilemedin üç iş günü içinde sisteme düşer, cihazın hattı açılır. Çoğu zaman aynı gün bile açıldığı görülüyor, hele ki hafta içi mesai saatlerinde yapılmışsa başvuru, sistem çok hızlı çalışıyor. Otomatik olarak kontrol ediyor çünkü pasaport bilgilerini, ödeme dekontunu, ülkeye giriş tarihinle IMEI eşleşmesini... Böylece kısa sürede o canım telefonun tekrar şebekeye bağlanıyor, mis gibi kullanıma hazır hale geliyor, yani bu aşamada çok da sabırsızlanmaya gerek yok, biraz bekleyince oluyor, oluyor yani.
Ama diyelim ki senin durum biraz daha farklı, hani o basit kayıt işinden öteye geçmiş bir mevzu var... Belki cihazın yanlışlıkla çalınmış/kayıp ihbarı yapılmış, ya da önceden kayıtlıyken bir anda bloke olmuş, yahut başka bir teknik aksaklık yüzünden erişimi kesilmiş olabilir. İşte o zaman işler biraz uzayabiliyor, çünkü artık BTK'nın daha derinlemesine bir inceleme yapması gerekiyor, işin içine başka departmanlar da giriyor. Bu tür durumlarda, bir dilekçeyle doğrudan BTK'ya başvurman gerekebilir, yanına faturanı, kimliğini, hatta mümkünse cihazın kutusunu ve garanti belgesini de alıp gitmelisin, ne kadar belge o kadar hızlanma ihtimali... Abi ya, bazen yetkili servisler de bu konuda yardımcı olabiliyorlar, özellikle ithalatçı firma kaynaklı bir hataysa... Orada dosya oluşturulur, incelemeye alınır, bu süreç de bazen haftaları bulabiliyor, hatta bir ayı bile geçtiği oluyor, sabır taşı çatlatır cinsten bir bekleyiş yani.
Şimdi özetle, işin püf noktası, başvuru yaparken en ufak bir detayı bile atlamamakta gizli, çünkü o küçücük bir harf hatası, yanlış girilmiş bir numara, bütün süreci baştan başlatabilir, hatta daha da uzatabilir. Pasaport fotokopin net mi, fatura üzerindeki IMEI ile cihazdaki aynı mı, hepsi titizlikle kontrol ediliyor sistem tarafından... Bir de o müşteri hizmetleri var ya, hani bazen bizi çileden çıkaran... Onlarla da nazikçe ama kararlı bir şekilde iletişimde kalmak lazım, takip etmek önemli. Çünkü sonuçta onların da bir sistemi var ve o sistemin çarkları dönerken bazen bizim ufak bir hatırlatmamız bile hızlandırabiliyor işleri, kim bilir. Yani demem o ki, bu süreç biraz bürokrasiyle boğuşmak gibi, ama doğru adımlarla ve sabırla üstesinden gelinir, vallahi billahi. Telefonun tekrar hayat bulacak, sen yeter ki pes etme...