QuartzTuning
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi şu mobil bankacılık işi var ya, hayatımızı nasıl kolaylaştırdı, akıl sır ermiyor bazen. Hani eskiden bankaya gidip saatlerce sıra beklerdik, yok evrak getir, yok imza at... Hatırlıyorsun değil mi o günleri? Şimdi cep telefonundan tıkır tıkır hallediyoruz çoğu şeyi, hatta yeni bir bankada hesap açmak bile artık saniyeler içinde mümkün. Ama hiç düşündün mü, bu bankalar bizi nasıl tanıyor, nasıl emin oluyorlar kim olduğumuzdan, hani o klasik yüz yüze görüşme olmadan?
İşte tam da bu kritik aşamada, o çok güvendiğimiz, devletin dijital kapısı e-Devlet devreye giriyor. Aslında olay çok basit gibi görünse de, arka planda sağlam bir sistem var. Banka uygulamasına giriyorsun, yeni müşteri olmak için adımları takip ediyorsun, derken bir noktada seni e-Devlet'e yönlendiriyor... Bu yönlendirme aslında 'Git bakalım, devlet sana kefil mi, kimliğin doğru mu?' demek gibi bir şey.
Sen e-Devlet şifrenle veya mobil imzanla giriş yapıp onay verdiğinde, o an bankayla aranda dijital bir köprü kuruluyor. Bu köprü üzerinden senin T.C. kimlik bilgilerinden tut da adresine, hatta bazen kimlik kartı fotoğrafına kadar belirli veriler güvenli bir şekilde bankaya aktarılıyor. Hani bankanın "Evet, bu kişi gerçekten o kişi" demesi gerekiyor ya, işte bu aktarılan verilerle bu teyit süreci sağlanıyor. Vallahi bayağı pratik bir çözüm, abi.
Peki, banka senin hangi verilerine erişiyor e-Devlet üzerinden? Duruma göre değişir ama genellikle temel kimlik bilgilerin, nüfus kayıt bilgilerin, belki adresin... Hani o kimlik doğrulaması için zorunlu olan ne varsa, onlar. Yoksa e-Devlet senin bütün sırlarını dökmüyor ortaya, öyle bir şey yok. Sadece ilgili bankanın seni tanıyıp hesabını açabilmesi için gereken minimum set veriyi paylaşıyor, tabii senin izninle. Her adımda senin onayını alıyor, "Şu şu bilgilerinizi banka ile paylaşmak ister misiniz?" diye soruyor.
Bu sistem aslında iki taraf için de müthiş bir kolaylık sağlıyor. Birincisi, senin için banka şubesine gitme, ıslak imza atma derdi ortadan kalkıyor, zamandan tasarruf ediyorsun. İkincisi, bankalar için de operasyonel yük azalıyor, müşteri kazanımı hızlanıyor. Hani o bankaların "know your customer" dedikleri, yani müşterini tanı prensibini, dijital çağın gerekliliklerine uygun bir şekilde yerine getiriyorlar bu sayede. Eskiden olsa bu hızda bir hesap açılışı hayal bile edilemezdi, değil mi?
Bu dijital entegrasyonun en önemli ayaklarından biri de güvenlik. E-Devlet, bu verilerin güvenli bir şekilde iletilmesi için üst düzey şifreleme ve güvenlik protokolleri kullanıyor. Öyle ki, senin verilerin üçüncü şahısların eline geçmesin, kötüye kullanılmasın diye her türlü önlem alınıyor. Düşünsene, devletin bu konudaki hassasiyeti de ortada... Yani sen o onayı verdiğinde, aslında sadece bir işlemi kolaylaştırmış olmuyorsun, aynı zamanda güvenli bir veri transferi sürecine de dahil oluyorsun.
Hani derler ya, "Zaman paradır" diye... İşte bu e-Devlet destekli mobil bankacılık onayı da tam olarak bunu ispatlıyor. Saniyeler içinde halledilen bir işlem sayesinde, hem sen zamandan kazanıyorsun hem de bankalar yeni müşterilerini çok daha verimli bir şekilde sisteme dahil edebiliyorlar. Teknolojinin nimetleri bunlar, abi... Kim derdi ki bir gün devletin kapısından geçerek banka hesabı açacağız, hem de evden çıkmadan... Vallahi şaşırtıcı ama bir o kadar da işlevsel.
İşte tam da bu kritik aşamada, o çok güvendiğimiz, devletin dijital kapısı e-Devlet devreye giriyor. Aslında olay çok basit gibi görünse de, arka planda sağlam bir sistem var. Banka uygulamasına giriyorsun, yeni müşteri olmak için adımları takip ediyorsun, derken bir noktada seni e-Devlet'e yönlendiriyor... Bu yönlendirme aslında 'Git bakalım, devlet sana kefil mi, kimliğin doğru mu?' demek gibi bir şey.
Sen e-Devlet şifrenle veya mobil imzanla giriş yapıp onay verdiğinde, o an bankayla aranda dijital bir köprü kuruluyor. Bu köprü üzerinden senin T.C. kimlik bilgilerinden tut da adresine, hatta bazen kimlik kartı fotoğrafına kadar belirli veriler güvenli bir şekilde bankaya aktarılıyor. Hani bankanın "Evet, bu kişi gerçekten o kişi" demesi gerekiyor ya, işte bu aktarılan verilerle bu teyit süreci sağlanıyor. Vallahi bayağı pratik bir çözüm, abi.
Peki, banka senin hangi verilerine erişiyor e-Devlet üzerinden? Duruma göre değişir ama genellikle temel kimlik bilgilerin, nüfus kayıt bilgilerin, belki adresin... Hani o kimlik doğrulaması için zorunlu olan ne varsa, onlar. Yoksa e-Devlet senin bütün sırlarını dökmüyor ortaya, öyle bir şey yok. Sadece ilgili bankanın seni tanıyıp hesabını açabilmesi için gereken minimum set veriyi paylaşıyor, tabii senin izninle. Her adımda senin onayını alıyor, "Şu şu bilgilerinizi banka ile paylaşmak ister misiniz?" diye soruyor.
Bu sistem aslında iki taraf için de müthiş bir kolaylık sağlıyor. Birincisi, senin için banka şubesine gitme, ıslak imza atma derdi ortadan kalkıyor, zamandan tasarruf ediyorsun. İkincisi, bankalar için de operasyonel yük azalıyor, müşteri kazanımı hızlanıyor. Hani o bankaların "know your customer" dedikleri, yani müşterini tanı prensibini, dijital çağın gerekliliklerine uygun bir şekilde yerine getiriyorlar bu sayede. Eskiden olsa bu hızda bir hesap açılışı hayal bile edilemezdi, değil mi?
Bu dijital entegrasyonun en önemli ayaklarından biri de güvenlik. E-Devlet, bu verilerin güvenli bir şekilde iletilmesi için üst düzey şifreleme ve güvenlik protokolleri kullanıyor. Öyle ki, senin verilerin üçüncü şahısların eline geçmesin, kötüye kullanılmasın diye her türlü önlem alınıyor. Düşünsene, devletin bu konudaki hassasiyeti de ortada... Yani sen o onayı verdiğinde, aslında sadece bir işlemi kolaylaştırmış olmuyorsun, aynı zamanda güvenli bir veri transferi sürecine de dahil oluyorsun.
Hani derler ya, "Zaman paradır" diye... İşte bu e-Devlet destekli mobil bankacılık onayı da tam olarak bunu ispatlıyor. Saniyeler içinde halledilen bir işlem sayesinde, hem sen zamandan kazanıyorsun hem de bankalar yeni müşterilerini çok daha verimli bir şekilde sisteme dahil edebiliyorlar. Teknolojinin nimetleri bunlar, abi... Kim derdi ki bir gün devletin kapısından geçerek banka hesabı açacağız, hem de evden çıkmadan... Vallahi şaşırtıcı ama bir o kadar da işlevsel.