CrimsonLinen
Kayıtlı Kullanıcı
Gölgelerin arasından sıyrılıp, zamanın o acımasız kıskacında bir nefes almak gibidir bazen hayat. Bürokrasi denen o devasa yapının, her köşesinde bir randevu kapısı açtığını düşünürüz hepimiz, sanki her adımımız önceden planlanmalı, her nefesimiz bir sıraya bağlanmalıymış gibi... Oysa ruhumuzun derinliklerinde bir isyan büyür, der ki "Bu kadar da değil!" İşte tam da o noktada, sistemin bize fısıldamadığı, ancak deneyimlerimizle keşfettiğimiz o kritik anlar beliriverir. Biz, bu topraklarda yaşayan insanlar, bilmeyiz mi kendi haklarımızı, kendi zamanımızı nasıl yöneteceğimizi... Randevu zincirlerinden azade, kritik işlemlerin kapılarını aralıyoruz, abi ya, vallahi öyle.
Bir defa, o meşhur nüfus kayıt örneği ya da yerleşim yeri belgesi için illaki o dijital labirentlerde kaybolmamız, bir randevu günü kollamamız gerekmez mi zannederiz? İşte tam da orada, e-Devlet'in o sihirli kanatları belirir ufukta. T.C. kimlik numaramızla giriş yaptığımızda, "Nüfus Kayıt Örneği Sorgulama" ya da "Yerleşim Yeri Belgesi Sorgulama" seçeneklerine tıkladığımızda, saniyeler içinde o beklenen evraklar karşımızda belirir, barkodlu, imzalı, hem de geçerli... Mürekkep kokulu, kağıt hışırtılı bir dünyaya veda eder gibi, zamanın hızına ayak uydurmak bu değil de ne? Bir düşünün, sıcak evinizden, çayınızı yudumlarken bir tıkla hallediyorsunuz, sıra beklemeden, o boğucu bürokrasi havasını solumadan... Bu gerçekten de bizim için, halk için bir devrim niteliğinde, öyle değil mi?
Ve yine, hayatımızın o sürekli değişen akışında, adres beyanı gibi hayati bir mesele çıkar karşımıza. Taşınmalar, yeni başlangıçlar... "Şimdi bunun için randevu al, git nüfus müdürlüğüne, saatlerce bekle..." diye düşündüğünüz anlar olmuştur eminim. Ama heyhat! Yine e-Devlet'in o müşfik kolları sarar bizi. "Adres Beyanı" hizmetiyle, eski adresinizden yeni adresinize geçişi, bir farenin tık sesi kadar sessiz ve hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Hatta kimlik doğrulamanızı mobil imza veya elektronik imza ile güçlendirdiğinizde, olayın ciddiyetiyle orantılı bir güvenlikle, birkaç dakika içinde tüm bu süreci tamamlamış olursunuz. Kim demiş karmaşık işler uzun sürer diye? Bu bizim elimizde, kendi kaderimizi kendimiz çizeriz bazen...
Hayata yeni bir fidanın gelişi, yepyeni bir başlangıç... Doğum bildirimi, hele ki o ilk otuz günlük süre içinde, aslında randevu mefhumunun ötesinde bir aciliyet ve hassasiyet taşır. O minik yüreğin sisteme dahil olması, adının konulması, kimliğinin tescil edilmesi... Nüfus Müdürlükleri bu özel durumu, o eşsiz ilk adımı, çoğu zaman randevusuz, doğrudan başvuruyla kabul ederler. Zira bir yaşamın başlangıcı, bir takvimle sınırlanamaz, bir randevu çizelgesine sığdırılamaz... Bu, sadece bir bürokratik işlem değil, aynı zamanda bir aile için, bir toplum için kutsal bir tören gibidir, o yüzden her şey biraz daha kolaylaşır bu süreçte.
Son ve en acı tebessümle karşıladığımız, hayatın o kaçınılmaz vedası... Ölüm bildirimi, bir randevunun lüks olamayacağı, zamanın durduğu, acının kor gibi yandığı anlardan biridir. Vefat eden bir yakınınızın nüfus kayıtlarından düşürülmesi, miras gibi pek çok hukuki sürecin başlangıcı olması hasebiyle, Nüfus Müdürlükleri'nde randevusuz, anında işlem gören hayati bir süreçtir. Gözyaşları ve hüzünle dolu o günlerde, bir de randevu telaşına düşmek... Ah be dostlar, böyle bir şey ne insanlığa sığar ne de vicdana... Sistem de bilir ki, hayatın bu acımasız gerçekleri, bekletilmeye gelmez.
Kimlik kartımızın o gizli kahramanı, PIN kodu... Ya unuttuysak, ya da güvenlik için değiştirmek istiyorsak? Bir nüfus müdürlüğü randevusu mu alacağız şimdi bunun için, bu kadar da değil! Zira yeni nesil kimlik kartlarımızın PIN kodu işlemleri, e-Devlet Kapısı üzerindeki "Kimlik Kartı PIN İşlemleri" bölümünden, mobil imza veya elektronik imza gibi gelişmiş kimlik doğrulama yöntemleriyle doğrudan yapılabilmekte, hatta birçok bankanın ATM'lerinden bile bu işlemi gerçekleştirebilmekteyiz. Bu, aslında bize sunulan bir özgürlük, bir kolaylık... Kendi kimliğimizin şifrelerini, kendi elimizle, randevu kuyruklarına takılmadan yönetebilme yetisi... Vallahi billahi, teknoloji bu yüzden var, hayatı kolaylaştırsın diye... İşte görüyorsunuz, o Nüfusmatik randevuları, hayatın her alanında bize demir atmış değil. Bilmek, araştırmak, biraz da cesaret etmekle, bürokrasinin o kalın duvarlarını kendi bilgimizle aşabilir, zamanımızı ve enerjimizi çok daha değerli şeylere saklayabiliriz. Hadi bakalım, sıra bizde şimdi...
Bir defa, o meşhur nüfus kayıt örneği ya da yerleşim yeri belgesi için illaki o dijital labirentlerde kaybolmamız, bir randevu günü kollamamız gerekmez mi zannederiz? İşte tam da orada, e-Devlet'in o sihirli kanatları belirir ufukta. T.C. kimlik numaramızla giriş yaptığımızda, "Nüfus Kayıt Örneği Sorgulama" ya da "Yerleşim Yeri Belgesi Sorgulama" seçeneklerine tıkladığımızda, saniyeler içinde o beklenen evraklar karşımızda belirir, barkodlu, imzalı, hem de geçerli... Mürekkep kokulu, kağıt hışırtılı bir dünyaya veda eder gibi, zamanın hızına ayak uydurmak bu değil de ne? Bir düşünün, sıcak evinizden, çayınızı yudumlarken bir tıkla hallediyorsunuz, sıra beklemeden, o boğucu bürokrasi havasını solumadan... Bu gerçekten de bizim için, halk için bir devrim niteliğinde, öyle değil mi?
Ve yine, hayatımızın o sürekli değişen akışında, adres beyanı gibi hayati bir mesele çıkar karşımıza. Taşınmalar, yeni başlangıçlar... "Şimdi bunun için randevu al, git nüfus müdürlüğüne, saatlerce bekle..." diye düşündüğünüz anlar olmuştur eminim. Ama heyhat! Yine e-Devlet'in o müşfik kolları sarar bizi. "Adres Beyanı" hizmetiyle, eski adresinizden yeni adresinize geçişi, bir farenin tık sesi kadar sessiz ve hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Hatta kimlik doğrulamanızı mobil imza veya elektronik imza ile güçlendirdiğinizde, olayın ciddiyetiyle orantılı bir güvenlikle, birkaç dakika içinde tüm bu süreci tamamlamış olursunuz. Kim demiş karmaşık işler uzun sürer diye? Bu bizim elimizde, kendi kaderimizi kendimiz çizeriz bazen...
Hayata yeni bir fidanın gelişi, yepyeni bir başlangıç... Doğum bildirimi, hele ki o ilk otuz günlük süre içinde, aslında randevu mefhumunun ötesinde bir aciliyet ve hassasiyet taşır. O minik yüreğin sisteme dahil olması, adının konulması, kimliğinin tescil edilmesi... Nüfus Müdürlükleri bu özel durumu, o eşsiz ilk adımı, çoğu zaman randevusuz, doğrudan başvuruyla kabul ederler. Zira bir yaşamın başlangıcı, bir takvimle sınırlanamaz, bir randevu çizelgesine sığdırılamaz... Bu, sadece bir bürokratik işlem değil, aynı zamanda bir aile için, bir toplum için kutsal bir tören gibidir, o yüzden her şey biraz daha kolaylaşır bu süreçte.
Son ve en acı tebessümle karşıladığımız, hayatın o kaçınılmaz vedası... Ölüm bildirimi, bir randevunun lüks olamayacağı, zamanın durduğu, acının kor gibi yandığı anlardan biridir. Vefat eden bir yakınınızın nüfus kayıtlarından düşürülmesi, miras gibi pek çok hukuki sürecin başlangıcı olması hasebiyle, Nüfus Müdürlükleri'nde randevusuz, anında işlem gören hayati bir süreçtir. Gözyaşları ve hüzünle dolu o günlerde, bir de randevu telaşına düşmek... Ah be dostlar, böyle bir şey ne insanlığa sığar ne de vicdana... Sistem de bilir ki, hayatın bu acımasız gerçekleri, bekletilmeye gelmez.
Kimlik kartımızın o gizli kahramanı, PIN kodu... Ya unuttuysak, ya da güvenlik için değiştirmek istiyorsak? Bir nüfus müdürlüğü randevusu mu alacağız şimdi bunun için, bu kadar da değil! Zira yeni nesil kimlik kartlarımızın PIN kodu işlemleri, e-Devlet Kapısı üzerindeki "Kimlik Kartı PIN İşlemleri" bölümünden, mobil imza veya elektronik imza gibi gelişmiş kimlik doğrulama yöntemleriyle doğrudan yapılabilmekte, hatta birçok bankanın ATM'lerinden bile bu işlemi gerçekleştirebilmekteyiz. Bu, aslında bize sunulan bir özgürlük, bir kolaylık... Kendi kimliğimizin şifrelerini, kendi elimizle, randevu kuyruklarına takılmadan yönetebilme yetisi... Vallahi billahi, teknoloji bu yüzden var, hayatı kolaylaştırsın diye... İşte görüyorsunuz, o Nüfusmatik randevuları, hayatın her alanında bize demir atmış değil. Bilmek, araştırmak, biraz da cesaret etmekle, bürokrasinin o kalın duvarlarını kendi bilgimizle aşabilir, zamanımızı ve enerjimizi çok daha değerli şeylere saklayabiliriz. Hadi bakalım, sıra bizde şimdi...