SIM Kart Blokesi Kaldırma Sürecinde Yaşanan Aksaklıklar

SIM Kart Blokesi Kaldırma Sürecinde Yaşanan Aksaklıklar

AmberMandolin

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
2 Ara 2025
Mesajlar
245
Tepkime puanı
0
AmberMandolin
Bir sabah aniden kesilen iletişim, o sarsıcı boşluk hissi... Telefonunuzu elinize aldığınızda "Servis Yok" uyarısıyla karşılaşmak, birçoğumuzun hayatının bir noktasında yaşadığı ya da yaşamaktan korktuğu o acımasız gerçeklik değil mi? İşte tam da o an, farkında olmadan içine çekildiğiniz bir labirentin başlangıcı, SIM kart blokesi kaldırma sürecinin o çetrefilli, hatta bazen akıl almaz aksaklıklarla dolu dünyası...

Vatandaş, operatöre koşar, ilk durak orasıdır elbette, zira iletişim kanalı oradan geçer. Lakin, durumun operatörün ötesinde bir boyuta, derin devletin kayıtlarına, bazen de yasa dışı yollarla kopyalanmış bir IMEI numarasına uzandığını öğrenince dünya başına yıkılır. Oysa vatandaş, faturasını düzenli ödemiş, sözleşmesine sadık kalmış, tek suçu yurt dışından getirdiği cihazı usulüne uygun kaydettirmekteki o karmaşık prosedürleri belki de tam olarak kavrayamamış olmasıdır, yahut hiç farkında bile olmadığı bir cihaz klonlama mağduriyetidir yaşadığı, vallahi billahi...

Kim derdi ki, sadece bir telefon hattını yeniden faaliyete geçirmek için bu kadar kurum kapısı aşındırmak, bu kadar farklı yetkiliyle muhatap olmak zorunda kalacaksın? Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü, Nüfus Müdürlüğü... Her birinin kendi protokolü, kendi bekleme süresi, kendi "bizlik bir durum değil" yaklaşımı... İnsan gerçekten yoruluyor, tükeniyor bu karşılıklı top çevirmeden, abi ya.

Birinden aldığınız bilgi, diğerinde geçerliliğini yitirebiliyor, hatta bazen çelişebiliyor; bu bir kurumsal koordinasyon eksikliği mi, yoksa bilginin zamanla güncelliğini yitirmesi mi, hangisi daha vahim, kim bilir? Belgeler tamamlanıyor, başvurular yapılıyor ama sonuç ne zaman? İki gün mü, yirmi gün mü, yoksa iki ay mı? Belirsizlik, bu süreçteki en büyük işkencelerden biri olarak beliriyor, insanın sinirleri hopluyor resmen.

Hatta öyle anlar oluyor ki, blokenin sebebi netleşiyor, gerekli adımlar atılıyor, tüm onaylar alınıyor ama ne hikmetse o SIM kart bir türlü aktif olmuyor, sanki görünmez bir el düğmeye basmayı unutmuş gibi... Bu durumda yeniden başa dönmek, aynı evrakları tekrar tekrar sunmak, aynı hikayeyi defalarca anlatmak zorunda kalmak, bürokrasi çarkının o ezici gücünü hissetmek... İnsan hakikaten çaresiz hissediyor kendini.

Peki ya bu süreçte yaşanan maddi ve manevi kayıplar? İş için telefonuna bağımlı olan bir esnafın kaçırılan görüşmeleri, hastane randevularını kaçıran bir vatandaşın yaşadığı stres, sevdikleriyle iletişimi kesilen bir kişinin duyduğu endişe... Bu sadece bir SIM kartın blokajı değil, aslında hayatın blokajı, insanın en temel hakkı olan iletişimin gaspı değil mi? Cevabı basit değil, elbette ki.

Bu aksaklıklar silsilesi, aslında bir sistemi sorgulatıyor bize: Teknolojinin bu kadar ilerlediği, dijitalleşmenin zirve yaptığı bir çağda, neden hala bu kadar basit bir işlem için bu denli karmaşık ve çileli yollar yürümek zorunda kalıyoruz? Gerekli entegrasyonlar, daha şeffaf bir takip sistemi, vatandaş odaklı bir yaklaşım... Bunlar hayal mi, yoksa erişilebilir çözümler mi? Düşündürücü, değil mi?

Umarım, bu süreçteki acı deneyimler, gelecekteki iyileştirmelerin kıvılcımını yakar, zira teknoloji ve bürokrasi arasındaki bu uçurum, çağımızın en büyük trajedilerinden biri olmaya aday... Ve bu durum, sadece bir telefon hattı meselesi değil, çok daha derinlere uzanan bir güven ve hizmet kalitesi meselesi... Hadi hayırlısı.
 
Geri