JadeSpectrum
Kayıtlı Kullanıcı
SIM kart blokesi kalktı, oh be dünya varmış! Ama durun bakalım, sevinmek için henüz erken. Sanki bir şeyleri eksik bırakıyormuşuz gibi... Yeni PIN belirleme zorunluluğu da nereden çıktı şimdi? Sanki hayatımız yeterince karmaşık değilmiş gibi, değil mi ama?
Eski PIN'le devam etmek varken, niye yeni bir tane uydurmak zorundayız ki? Güvenlikmiş... Vallahi de billahi de bu güvenlik takıntısı bazen insanın canını sıkıyor. Ama bir yandan da haklılar. Sonuçta, SIM kart dediğin şey, senin dijital kimliğin. Cebindeki pasaport gibi bir şey yani. Ona iyi bakmak lazım.
Şimdi diyeceksiniz ki, "Ya ben o kadar karmaşık PIN'leri akılda tutamam ki!" Haklısınız, o kadar çok şifre var ki zaten, hangisini hatırlayalım? Banka şifresi, e-posta şifresi, sosyal medya şifresi... Say say bitmiyor. Ama ne yapalım, güvenlik dediğin şey fedakarlık ister. Birazcık zorlanacağız artık.
Peki ne yapacağız? En kolayı, doğum tarihinizi falan girmek değil mi? Aman diyeyim, yapmayın! O kadar da kolay olmasın. Hacker'lar da boş durmuyor. Onlar da doğum tarihinizi, tuttuğunuz takımı, evcil hayvanınızın adını falan biliyor olabilir.
En iyisi, aklınızda kalabilecek ama başkalarının tahmin edemeyeceği bir PIN bulmak. Belki eski sevgilinizin adının harflerini karıştırıp bir şeyler uydurabilirsiniz. Ya da en sevdiğiniz yemeğin içindeki malzemelerin baş harflerini kullanabilirsiniz. Yaratıcılık size kalmış.
Ama unutmayın, PIN'inizi kimseyle paylaşmayın. Hatta kağıda falan da yazmayın. Aklınızda tutmaya çalışın. Eğer unutursanız, ne olacak peki? İşte o zaman işler biraz karışır. Müşteri hizmetlerini aramanız, kimliğinizi kanıtlamanız falan gerekir. Uğraştırır yani.
Demem o ki, SIM kart blokesi kalktı diye rahat bir nefes almayın. Yeni PIN'inizi belirleyin ve güvenliğinizi sağlayın. Aksi takdirde, başınız ağrıyabilir... Vallahi billahi ağrır!
Yani, kısacası işin özü şu: Güvenlik önemli, PIN'inizi unutmayın, hayatınıza devam edin. Bu kadar basit aslında. Ama ne kadar basit olsa da, dikkatli olmak gerekiyor... Değil mi?
Eski PIN'le devam etmek varken, niye yeni bir tane uydurmak zorundayız ki? Güvenlikmiş... Vallahi de billahi de bu güvenlik takıntısı bazen insanın canını sıkıyor. Ama bir yandan da haklılar. Sonuçta, SIM kart dediğin şey, senin dijital kimliğin. Cebindeki pasaport gibi bir şey yani. Ona iyi bakmak lazım.
Şimdi diyeceksiniz ki, "Ya ben o kadar karmaşık PIN'leri akılda tutamam ki!" Haklısınız, o kadar çok şifre var ki zaten, hangisini hatırlayalım? Banka şifresi, e-posta şifresi, sosyal medya şifresi... Say say bitmiyor. Ama ne yapalım, güvenlik dediğin şey fedakarlık ister. Birazcık zorlanacağız artık.
Peki ne yapacağız? En kolayı, doğum tarihinizi falan girmek değil mi? Aman diyeyim, yapmayın! O kadar da kolay olmasın. Hacker'lar da boş durmuyor. Onlar da doğum tarihinizi, tuttuğunuz takımı, evcil hayvanınızın adını falan biliyor olabilir.
En iyisi, aklınızda kalabilecek ama başkalarının tahmin edemeyeceği bir PIN bulmak. Belki eski sevgilinizin adının harflerini karıştırıp bir şeyler uydurabilirsiniz. Ya da en sevdiğiniz yemeğin içindeki malzemelerin baş harflerini kullanabilirsiniz. Yaratıcılık size kalmış.
Ama unutmayın, PIN'inizi kimseyle paylaşmayın. Hatta kağıda falan da yazmayın. Aklınızda tutmaya çalışın. Eğer unutursanız, ne olacak peki? İşte o zaman işler biraz karışır. Müşteri hizmetlerini aramanız, kimliğinizi kanıtlamanız falan gerekir. Uğraştırır yani.
Demem o ki, SIM kart blokesi kalktı diye rahat bir nefes almayın. Yeni PIN'inizi belirleyin ve güvenliğinizi sağlayın. Aksi takdirde, başınız ağrıyabilir... Vallahi billahi ağrır!
Yani, kısacası işin özü şu: Güvenlik önemli, PIN'inizi unutmayın, hayatınıza devam edin. Bu kadar basit aslında. Ama ne kadar basit olsa da, dikkatli olmak gerekiyor... Değil mi?
