QuartzPavilion
Kayıtlı Kullanıcı
SIM kartımın kopyalandığını anladım, o anki şaşkınlık ve hatta hafif bir öfke hissi, sabahın erken saatlerinde telefonumun aniden şebeke dışı kalmasıyla başladı aslında, hani şu "servis yok" uyarısı var ya, işte tam da öyleydi, sanki çölün ortasında kalmışım gibi, ama evimdeydim, şehrin göbeğinde, ve bu durumun sıradan bir arıza olmadığını sezdim, çünkü başka bir telefonumda da aynı operatörü kullanıyordum ve onda sorun yoktu, bu da işin rengini hemen değiştirdi kafamda.
Bankadan gelen tuhaf bir SMS, telefonumdaki internet bankacılığı uygulamasının şifresinin sıfırlandığına dair bir uyarı, o an sanki soğuk bir duş almış gibi oldum, hani o içime oturan garip his var ya, hemen peşine de "SIM kart değişikliği talebiniz onaylandı" mealinde bir bildirim, bu ikisi birleşince taşlar yavaş yavaş yerine oturdu, bir an evvel müdahale etmem gerektiğini iliklerime kadar hissettim, sanki birileri benim dijital kimliğimi çalmaya çalışıyor gibiydi, ve maalesef çalmıştı da.
Operatörün çağrı merkezini aradım, tabi başka bir telefondan çünkü kendi hattım kapalı, durumu anlatmaya çalışıyorum, "hattım şebeke dışı kaldı, sonra bankadan şifre sıfırlama mesajı geldi..." diye sıralarken, karşıdaki görevlinin sakin sesi bile beni yatıştırmaya yetmedi, ne yapmalıyım, abi ya gerçekten ne yapmalıydım o an, işte o anda o "kayıp/çalıntı" bildirimini yaptırmam gerektiğini anladım, bu aslında ilk ve en kritik adımdı, hattın acilen bloke edilmesi gerekiyordu ki, kötü niyetli kişiler daha fazla ilerleyemesinler.
Bloke işlemi tamamlandıktan sonra hemen bankalarıma haber vermem gerekiyordu, bütün hesaplarımı, kredi kartlarımı tek tek incelemeli, eğer şüpheli bir işlem varsa anında itiraz etmeliydim, bu dijital dünyanın acımasız gerçeklerinden biri sanırım, her şey o kadar hızlı ilerliyor ki, gözünüzü kırptığınız an her şeyi kaybedebilirsiniz, neyse ki bankalar genellikle bu tür durumlara hazırlıklı oluyor, hızlı aksiyon alabiliyorlar, yani en azından öyle umuyordum.
Yeni bir SIM kart çıkartma süreci başlı başına bir dert, kimlik bilgilerimle bizzat operatörün şubesine gidip hattımı yeniden aktifleştirmem gerekti, bu noktada güvenlik kontrollerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım, hani o uzun sıralar, beklemeler falan var ya, o an hiç gözüme batmadı, çünkü çalınan kimliğimi geri alma çabası içindeydim, sanki bir savaş veriyordum kendimce, ve bu savaşın her adımı titizlikle atılmalıydı.
Dijital ayak izimizi korumanın, bu tür siber saldırılardan korunmanın ne kadar kritik olduğunu bu olayla adeta canlı canlı tecrübe ettim, her uygulamada farklı ve güçlü şifreler kullanmak, iki faktörlü kimlik doğrulamayı (2FA) aktif etmek, özellikle SMS onayı yerine authenticator uygulamalarını tercih etmek, vallahi billahi bambaşka bir dünya, çünkü SMS onayı, SIM kopyalama durumunda tamamen etkisiz kalıyor, bunu bizzat yaşadım, bu tür küçük detaylar büyük felaketleri önleyebiliyormuş.
Bütün bu süreç bana şunu öğretti: sadece fiziksel cüzdanımıza değil, dijital cüzdanımıza da aynı özeni göstermeliyiz, hatta belki daha fazlasını, çünkü dijitalde kaybolanlar, fizikselden çok daha fazlası olabilir, mesela itibarınız, özel bilgileriniz... Kim bilir, belki de kendimize daha çok dikkat etmeliyiz bu konuda, siz ne dersiniz? Kısacası, bir daha asla aynı hataya düşmemek adına ciddi dersler çıkardım bu durumdan.
Bankadan gelen tuhaf bir SMS, telefonumdaki internet bankacılığı uygulamasının şifresinin sıfırlandığına dair bir uyarı, o an sanki soğuk bir duş almış gibi oldum, hani o içime oturan garip his var ya, hemen peşine de "SIM kart değişikliği talebiniz onaylandı" mealinde bir bildirim, bu ikisi birleşince taşlar yavaş yavaş yerine oturdu, bir an evvel müdahale etmem gerektiğini iliklerime kadar hissettim, sanki birileri benim dijital kimliğimi çalmaya çalışıyor gibiydi, ve maalesef çalmıştı da.
Operatörün çağrı merkezini aradım, tabi başka bir telefondan çünkü kendi hattım kapalı, durumu anlatmaya çalışıyorum, "hattım şebeke dışı kaldı, sonra bankadan şifre sıfırlama mesajı geldi..." diye sıralarken, karşıdaki görevlinin sakin sesi bile beni yatıştırmaya yetmedi, ne yapmalıyım, abi ya gerçekten ne yapmalıydım o an, işte o anda o "kayıp/çalıntı" bildirimini yaptırmam gerektiğini anladım, bu aslında ilk ve en kritik adımdı, hattın acilen bloke edilmesi gerekiyordu ki, kötü niyetli kişiler daha fazla ilerleyemesinler.
Bloke işlemi tamamlandıktan sonra hemen bankalarıma haber vermem gerekiyordu, bütün hesaplarımı, kredi kartlarımı tek tek incelemeli, eğer şüpheli bir işlem varsa anında itiraz etmeliydim, bu dijital dünyanın acımasız gerçeklerinden biri sanırım, her şey o kadar hızlı ilerliyor ki, gözünüzü kırptığınız an her şeyi kaybedebilirsiniz, neyse ki bankalar genellikle bu tür durumlara hazırlıklı oluyor, hızlı aksiyon alabiliyorlar, yani en azından öyle umuyordum.
Yeni bir SIM kart çıkartma süreci başlı başına bir dert, kimlik bilgilerimle bizzat operatörün şubesine gidip hattımı yeniden aktifleştirmem gerekti, bu noktada güvenlik kontrollerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım, hani o uzun sıralar, beklemeler falan var ya, o an hiç gözüme batmadı, çünkü çalınan kimliğimi geri alma çabası içindeydim, sanki bir savaş veriyordum kendimce, ve bu savaşın her adımı titizlikle atılmalıydı.
Dijital ayak izimizi korumanın, bu tür siber saldırılardan korunmanın ne kadar kritik olduğunu bu olayla adeta canlı canlı tecrübe ettim, her uygulamada farklı ve güçlü şifreler kullanmak, iki faktörlü kimlik doğrulamayı (2FA) aktif etmek, özellikle SMS onayı yerine authenticator uygulamalarını tercih etmek, vallahi billahi bambaşka bir dünya, çünkü SMS onayı, SIM kopyalama durumunda tamamen etkisiz kalıyor, bunu bizzat yaşadım, bu tür küçük detaylar büyük felaketleri önleyebiliyormuş.
Bütün bu süreç bana şunu öğretti: sadece fiziksel cüzdanımıza değil, dijital cüzdanımıza da aynı özeni göstermeliyiz, hatta belki daha fazlasını, çünkü dijitalde kaybolanlar, fizikselden çok daha fazlası olabilir, mesela itibarınız, özel bilgileriniz... Kim bilir, belki de kendimize daha çok dikkat etmeliyiz bu konuda, siz ne dersiniz? Kısacası, bir daha asla aynı hataya düşmemek adına ciddi dersler çıkardım bu durumdan.