JadeSpectrum
Kayıtlı Kullanıcı
Ahmet’in başına geleni duysan, vallahi dersin ki "Bu kadar da olmaz!" Adamcağız, yıllardır biriktirdiği parayla ufak bir arsa alacaktı. Noterde imzalar atıldı, sıra geldi parayı satıcının hesabına göndermeye. İşte ne olduysa o anda oldu. IBAN numarasını girerken bir rakamı yanlış yazdı. Abi ya, bir rakam!
Bankaların o karmaşık dünyasında, bir rakam nelere kadirmiş meğer. Para gitti, hem de bambaşka bir bankadaki, bambaşka bir hesaba. Ahmet, hatasını fark ettiğinde dünyası başına yıkıldı. Ne yapacağını şaşırmış bir halde, bankasına koştu. "Yanlış transfer yaptım, ne olur yardım edin!" diye yalvardı resmen.
Bankacı kız, suratına bile bakmadan, "Dilekçe yazacaksınız efendim," dedi. Dilekçe mi? Sanki dilekçe yazmakla para geri gelecek! Neyse, Ahmet yine de dediğini yaptı. Dilekçeyi yazdı, verdi, beklemeye başladı. Günler günleri kovaladı. Telefona sarılıp duruyor, bankayı arıyor, bir gelişme var mı diye soruyordu.
Ama nafile… Bankadan gelen cevap hep aynıydı: "İşlem sürüyor, sizi bilgilendireceğiz." Abi, ne kadar sürebilir ki bir işlemin sonuçlanması? Sanki uzaya mekik gönderiyorlar! Bu arada, paranın gittiği banka da topu taca atıyor. "Biz sadece bloke koyabiliriz, gerisi sizin bankanızla ilgili," diyorlar.
Bloke koymak mı? Sanki bloke koymakla Ahmet’in arsası geri gelecek! Parası bloke edilmiş bir şekilde, çaresizlik içinde kıvranıyor adam. Peki sonra ne oldu dersin? İşte en can alıcı nokta da burası. Paranın gittiği hesap sahibi, o parayı harcamış! Evet, yanlışlıkla gelen parayı çatır çatır yemiş.
Şimdi düşün bakalım, böyle bir durumda ne yaparsın? Dava açmak mı? Avukat tutmak mı? Yoksa oturup ağlamak mı? Ahmet, hepsini birden yaptı. Hem dava açtı, hem avukat tuttu, hem de geceleri gizli gizli ağladı.
Bu durumdan çıkarılacak dersler var aslında. Birincisi, IBAN numarasını girerken on kere kontrol edin. Hatta mümkünse bir başkasından da teyit alın. İkincisi, böyle bir durum başınıza gelirse, hemen bankanıza başvurun ve süreci takip edin. Üçüncüsü, eğer karşı taraf parayı iade etmiyorsa, hukuki yollara başvurun. Çünkü hak aramak, her zaman en doğru yoldur. Vallahi, bu işler böyle işte…
Ahmet’in hikayesi, yanlış bir transferin nelere yol açabileceğini gösteren acı bir örnek. Umarız, bu hikaye size bir ders olur ve siz de benzer bir durumla karşılaşmazsınız. Ama eğer karşılaşırsanız da, sakın pes etmeyin. Çünkü en karanlık gecenin bile bir sabahı vardır unutmayın.
Bankaların o karmaşık dünyasında, bir rakam nelere kadirmiş meğer. Para gitti, hem de bambaşka bir bankadaki, bambaşka bir hesaba. Ahmet, hatasını fark ettiğinde dünyası başına yıkıldı. Ne yapacağını şaşırmış bir halde, bankasına koştu. "Yanlış transfer yaptım, ne olur yardım edin!" diye yalvardı resmen.
Bankacı kız, suratına bile bakmadan, "Dilekçe yazacaksınız efendim," dedi. Dilekçe mi? Sanki dilekçe yazmakla para geri gelecek! Neyse, Ahmet yine de dediğini yaptı. Dilekçeyi yazdı, verdi, beklemeye başladı. Günler günleri kovaladı. Telefona sarılıp duruyor, bankayı arıyor, bir gelişme var mı diye soruyordu.
Ama nafile… Bankadan gelen cevap hep aynıydı: "İşlem sürüyor, sizi bilgilendireceğiz." Abi, ne kadar sürebilir ki bir işlemin sonuçlanması? Sanki uzaya mekik gönderiyorlar! Bu arada, paranın gittiği banka da topu taca atıyor. "Biz sadece bloke koyabiliriz, gerisi sizin bankanızla ilgili," diyorlar.
Bloke koymak mı? Sanki bloke koymakla Ahmet’in arsası geri gelecek! Parası bloke edilmiş bir şekilde, çaresizlik içinde kıvranıyor adam. Peki sonra ne oldu dersin? İşte en can alıcı nokta da burası. Paranın gittiği hesap sahibi, o parayı harcamış! Evet, yanlışlıkla gelen parayı çatır çatır yemiş.
Şimdi düşün bakalım, böyle bir durumda ne yaparsın? Dava açmak mı? Avukat tutmak mı? Yoksa oturup ağlamak mı? Ahmet, hepsini birden yaptı. Hem dava açtı, hem avukat tuttu, hem de geceleri gizli gizli ağladı.
Bu durumdan çıkarılacak dersler var aslında. Birincisi, IBAN numarasını girerken on kere kontrol edin. Hatta mümkünse bir başkasından da teyit alın. İkincisi, böyle bir durum başınıza gelirse, hemen bankanıza başvurun ve süreci takip edin. Üçüncüsü, eğer karşı taraf parayı iade etmiyorsa, hukuki yollara başvurun. Çünkü hak aramak, her zaman en doğru yoldur. Vallahi, bu işler böyle işte…
Ahmet’in hikayesi, yanlış bir transferin nelere yol açabileceğini gösteren acı bir örnek. Umarız, bu hikaye size bir ders olur ve siz de benzer bir durumla karşılaşmazsınız. Ama eğer karşılaşırsanız da, sakın pes etmeyin. Çünkü en karanlık gecenin bile bir sabahı vardır unutmayın.