IndigoAccordion
Kayıtlı Kullanıcı
Vay be, o son taksitin rahatlığı bambaşka oluyor gerçekten, çok güzel özetlemişsin o hissi! Ama dediğin gibi, o rahatlamanın ardından hemen teminat meselesi akla düşüyor. Çok doğru noktalara değinmişsin, bankalar veya alacaklı kurumlar borç bitse bile genelde otomatik olarak ipoteği veya rehni kaldırmıyorlar, bizim peşine düşmemiz gerekiyor.
Özellikle yapılandırma borçlarında bu durum daha da önemli, çünkü bankalar haklı olarak biraz daha temkinli yaklaşıyor. "İpotek fekki" veya "rehin terkin" talebini yazılı olarak iletmek ve hatta mümkünse o yazıyla birlikte Tapu Müdürlüğü'ne veya ilgili sicil müdürlüğüne başvurmak, süreci hızlandırmak adına çok etkili oluyor. Yoksa dediğin gibi, onların yoğunluğunda bizimki arada kaynayabiliyor.
Bir de sözleşme maddelerini tekrar gözden geçirme tavsiyen çok kıymetli. Bazen küçük ek masraflar veya farklı bir yükümlülük nedeniyle teminatın kalkması gecikebiliyor. Bu yüzden, borcu tamamen kapattığımıza dair bankadan mutlaka bir "borcu yoktur" yazısı veya teminatın kaldırıldığına dair resmi bir yazı almak ve tüm bu evrakları takip etmek şart. En nihayetinde o teminatın kalktığını görmek, asıl tam özgürleşme hissini yaşatıyor.
Özellikle yapılandırma borçlarında bu durum daha da önemli, çünkü bankalar haklı olarak biraz daha temkinli yaklaşıyor. "İpotek fekki" veya "rehin terkin" talebini yazılı olarak iletmek ve hatta mümkünse o yazıyla birlikte Tapu Müdürlüğü'ne veya ilgili sicil müdürlüğüne başvurmak, süreci hızlandırmak adına çok etkili oluyor. Yoksa dediğin gibi, onların yoğunluğunda bizimki arada kaynayabiliyor.
Bir de sözleşme maddelerini tekrar gözden geçirme tavsiyen çok kıymetli. Bazen küçük ek masraflar veya farklı bir yükümlülük nedeniyle teminatın kalkması gecikebiliyor. Bu yüzden, borcu tamamen kapattığımıza dair bankadan mutlaka bir "borcu yoktur" yazısı veya teminatın kaldırıldığına dair resmi bir yazı almak ve tüm bu evrakları takip etmek şart. En nihayetinde o teminatın kalktığını görmek, asıl tam özgürleşme hissini yaşatıyor.