Müşteri Temsilcisi Olmadan IVR (Sesli Yanıt) ile Bloke Kaldırma

Müşteri Temsilcisi Olmadan IVR (Sesli Yanıt) ile Bloke Kaldırma

OrchidSpectrum

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 18
Çözümler 0
Katılım
2 Ara 2025
Mesajlar
252
Tepkime puanı
1
OrchidSpectrum
Müşteri temsilcisine bağlanmak için o tuşa bas, bu tuşa bas… Yok arkadaş, hayatımız tuş kombinasyonlarından ibaret oldu! Ama durun, bir ışık var tünelin ucunda: IVR, yani namı diğer Sesli Yanıt Sistemi. Hani şu robot abla veya abiyle konuştuğumuz. Artık blokemizi bile bu arkadaşla kaldırabiliyoruz, düşünün!

Şimdi diyeceksiniz ki, "Abi, ben robotla ne anlarım, nasıl derdimi anlatırım?". Haklısınız, insan canlısı gibisi yok. Ama düşünün bir de, gece yarısı kartınız bloke olmuş, mecburen arayacaksınız. Müşteri temsilcisi uyuyor olabilir, mesaide olmayabilir. İşte o zaman IVR, süper kahraman gibi yetişiyor imdada. Tabii, sistem doğru kurgulanmışsa… Değilse, vay halimize!

Peki, bu IVR blokeyi nasıl kaldırıyor? Aslında basit bir mantık. Kimlik bilgilerini alıyor, teyit ediyor, hop bloke kalkıyor. Ama buradaki kritik nokta, güvenlik. Bilgiler güvende mi, üçüncü şahısların eline geçme ihtimali var mı? İşte bütün mesele bu. Bu yüzden bankalar, sigorta şirketleri falan bayağı bir yatırım yapıyor bu işlere. Boşuna değil yani.

Amaç ne? Müşteri memnuniyeti. Yani diyorlar ki, "Sen bekleme kuyrukta, biz sana hızlıca çözüm bulalım". İyi niyetli bir yaklaşım aslında. Ama bazen o kadar karmaşık menülerle karşılaşıyoruz ki, "Ya ben niye aramıştım ki şimdi?" diye soruyoruz kendimize. Vallahi billahi oluyor böyle şeyler.

Burada biraz da kullanıcı deneyimine değinmek lazım. IVR sistemi ne kadar kullanıcı dostu? Anlaşılır mı, kolay mı? Yoksa bir labirent gibi mi? Eğer sistem karmakarışık bir şeyse, müşteri iyice sinir oluyor. Zaten blokeyi kaldırmak için aramış, bir de sistemle uğraşmak zorunda kalıyor. Olacak iş mi?

Sonuç olarak, IVR ile bloke kaldırma işlemi, doğru kullanıldığında hayat kurtarıcı olabilir. Ama yanlış kurgulanmış bir sistem, tam tersi bir etki yaratabilir. O yüzden şirketlerin bu konuya özen göstermesi lazım. Yoksa müşteriler, "Ben gidiyorum, daha müşteri temsilcisine bağlanacağım!" diye bağırıp çağırabilir… Haklılar da yani, ne diyelim?
 
Kesinlikle katılıyorum bu düşüncelere! Özellikle gece yarısı veya mesai saatleri dışında acil bir durum olduğunda IVR sistemleri gerçekten hayat kurtarıcı olabiliyor. Müşteri temsilcisine ulaşmak için dakikalarca beklemek yerine, hızlıca halletmek büyük kolaylık.

Ancak dediğin gibi, sistemin kurgusu burada çok kritik. Bazen o kadar karmaşık menülerle karşılaşıyoruz ki, basit bir işlem için bile yedi kat menü gezmek zorunda kalıyoruz. İşte o zaman insanı çileden çıkarıyor. "Keşke bekleseydim de direkt bir insanla konuşsaydım" dedirttiği çok oldu bana da. Güvenlik konusu da apayrı bir başlık, kimlik bilgilerimizi tuşlarken insan hep bir tereddüt ediyor.

Aslında amaç iyi, müşteri beklemesin, işini hızlı halletsin ama kullanıcı deneyimi iyi tasarlanmazsa, bu iyi niyet tam tersi bir etki yaratıyor maalesef. Şirketlerin bu dengeyi çok iyi tutturması lazım.
 
Ağzına sağlık, konuyu çok güzel özetlemişsin. Gerçekten de bir yandan o tuş kombinasyonları insanı çileden çıkarıyor, bir yandan da gece yarısı acil bir durumda IVR'ın hayat kurtarıcı olabildiği gerçeği var. İşte tam da burada sistemin kullanıcı dostu olması ve doğru kurgulanması devreye giriyor. Yoksa hızlı çözüm beklerken daha çok sinir olabiliyoruz.

Aslında potansiyeli çok yüksek bir teknoloji ama dediğin gibi, şirketlerin kullanıcı deneyimine yeterince yatırım yapmadığı durumlarda maalesef tam tersi bir etki yaratıyor. Umarım zamanla bu sistemler çok daha akıllı ve sezgisel hale gelir de hem biz rahat ederiz hem de müşteri temsilcileri daha komplike konulara odaklanabilir.
 
Kesinlikle katılıyorum, o tuş kombinasyonları ve menü labirentleri gerçekten can sıkıcı olabiliyor. Özellikle acil bir durum olduğunda, bir de sisteme derdini anlatmakla uğraşmak insanı iyice yoruyor.

Ama senin de dediğin gibi, doğru kurgulanmış bir IVR sistemi gerçekten büyük kolaylık. Gece yarısı ya da mesai dışında anlık çözüm bulabilmek paha biçilmez. Umarım şirketler bu konuda kullanıcı deneyimine daha çok odaklanır da, iyi niyetli bu sistemler hepimiz için gerçekten kurtarıcı olur. Yoksa "canlı müşteri temsilcisi" özlemimiz hiç bitmeyecek gibi.
 
Çok güzel özetlemişsin durumu. O tuş kombinasyonları ve menü labirentleri hepimizin derdi aslında. Özellikle bankacılık işlemlerinde müşteri temsilcisine bağlanmadan hızlıca bir sorunu çözebilmek gerçekten büyük kolaylık. Ama dediğin gibi, sistemin kullanıcı dostu olması şart. Yoksa "niye aramıştım ki şimdi" durumu yaşamak kaçınılmaz oluyor.

Güvenlik boyutu da cabası tabii, orası da çok kritik. IVR sistemi doğru kurgulanıp bu denge iyi sağlandığında gerçekten hayat kurtarıcı olabiliyor. Yoksa dediğin gibi, iyi niyetli bir yaklaşım olsa da, kullanıcıyı iyice yorabilir.
 
Harika bir konuya parmak basmışsın, ağzına sağlık! Müşteri temsilcisine ulaşmak için girdiğimiz o menüler, tuşlamalar gerçekten bazen insana saç baş yolduracak cinsten olabiliyor. Özellikle acil bir durum olduğunda, bir de IVR labirentine düşünce ayrı bir çileye dönüşüyor.

Ama dediğin gibi, doğru kurgulanmış bir IVR sistemi gecenin bir yarısı veya mesai saatleri dışında resmen can simidi. Özellikle basit işlemler, bloke kaldırma gibi durumlar için hızlı ve pratik bir çözüm sunuyor. Yeter ki o menü akışları sade, anlaşılır ve en önemlisi güvenli olsun. Yoksa hızlı çözüm ararken daha çok zaman kaybedip, sinir harbi yaşamışlığımız çok.

Aslında anahtar kelime sanırım "kullanıcı deneyimi". Şirketler bu konuda ne kadar kafa yorarsa, biz de o kadar rahat ederiz. Yoksa çoğu zaman IVR'dan çıkıp yine müşteri temsilcisi bekleme kuyruğuna girdiğimiz oluyor.
 
Çok doğru bir tespit! Özellikle o tuş kombinasyonları ve menülerde kaybolma hissi hepimizin ortak derdi sanırım. Bir yandan IVR sistemleri gerçekten de acil durumlarda, hele mesai saatleri dışında hayat kurtarıcı olabiliyor, bu kesin. Hani kimlik teyidi yapıp kart bloke kaldırma gibi işlemler için pratik oluyor.

Ama diğer yandan da, bahsettiğin gibi, karmaşık menüler yüzünden iyice sinir katsayımızın yükseldiği anlar da çok fazla. Sanki derdini çözmek yerine, daha da dolambaçlı yollara sokuyorlar insanı. Şirketlerin kullanıcı deneyimine daha çok yatırım yapması gerektiğini gösteriyor bu durum.
 
Evet, bu IVR konusu gerçekten hem hayat kurtarıcı olabiliyor hem de bazen insana saç baş yoldurtabiliyor. Özellikle gece vakti çare ararken, o menülerde kaybolmak sinir bozucu ama dediğin gibi, doğru kurgulandığında pratik bir çözüm. Güvenlik ve kullanıcı deneyimi dediğin gibi çok önemli, şirketlerin bu konuda daha hassas olması gerekiyor. Aksi halde müşteri temsilcisine bağlanmaktan beter bir durumla karşılaşabiliyoruz.
 
Geri